
Kadınlardan operasyona tepki: Bu düzeni kabul etmeyeceğiz
- 09:01 24 Mayıs 2020
- Güncel
ANKARA - Rosa Kadın Derneği ve TJA aktivistlerine yönelik operasyona tepki gösteren kadınlar, zulme alışmayacaklarını ve bu düzeni kabul etmeyeceklerini vurguladı. Kadınlar, “Kadın katillerini serbest bırakıp hayatı savunan kadınları gözaltına almak normal değil” dedi.
Diyarbakır merkezli 22 Mayıs günü sabah saatlerinde gerçekleştirilen siyasi operasyonlar sonucu aralarında Urfa’nın Karaköprü ilçesinde Rosa Kadın Derneği Kurucu üyesi Narin Gezgör, Diyarbakır’da ise Rosa Kadın Derneği Kurucu üyesi Ayla Akat Ata, Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, Rosa Kadın Derneği Yöneticisi Fatma Gültekin, Tevgera Jinên Azad ( TJA) aktivistleri Gülcihan Şimşek, Nazile Tursun ve Zelal Bilgin, HDP MYK üyesi Özlem Gündüz, HDP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Remziye Sızıcı, Şirin Zeren, Sevim Coşkun’un bulunduğu çok sayıda TJA aktivisti ve siyasetçi gözaltına alındı.
Dün emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen kadınlardan TJA aktivisti Zelal Bilgin, Rosa Kadın Derneği kurucu üyesi Ayla Akat Ata, Yenişehir Belediyesi Meclis üyesi Nevriye Çur, Nazire ve Tursun adli kontrol şartıyla çıkarıldıkları mahkemece serbest bırakıldı. Barış Anneleri İnisiyatifi üyesi Havva Kıran’a ise ev hapsi cezası verildi.
Rosa Kadın Derneği Başkanı Adalet Kaya, kurucu üyesi Narin Gezgör ve dernek yöneticisi Fatma Gültekin, TJA aktivisti Gülcihan Şimşek, HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Özlem Gündüz, HDP Yenişehir İlçe Eşbaşkanı Remziye Sızıcı, Bağlar Belediyesi Meclis üyesi Gönül Aslan ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Sevim Coşkun ise tutuklandı.
Operasyonlara tepkiler yükselirken, kadınlar mücadeleyi daha kararlı sürdüreceklerinin mesajını verdi.
‘Kadın arkadaşlarımızın verdiği kavgadan korkuyorlar’
Devletin her saldırısının korkudan olduğunu, kendisini tehdit etmeyen ve tehlike yaratmayan hiçbir şeye dokunmadığına işaret eden Anarşist Kadınlar’dan Zeynep Tan, “Son zamanlarda yaşadığımız coğrafyada kadınlar kavgayı gün geçtikçe daha yukarıya taşıyan bir mücadele hattı izliyor. Devletin yaşamımıza dönük saldırılarına karşı mahkeme salonlarından sokağa, iş yerlerimizden gündelik yaşam alanlarımıza bir mücadele hattı kuruyoruz. Son yıllarda mücadelenin sokak ayağında taşıyıcı pozisyonda bir kadın mücadelesini görüyoruz. Doğal olarak devlet de bu saldırılara kendi yöntemlerince karşılık veriyor çünkü korkuyor. Amed’de bugün gerçekleşen operasyonun niyeti budur; hiçbir koşulda örgütlü pozisyonunu ve sokağa dönük eylemliliğini terk etmemiş bir kadın mücadelesini sindirmeye çalışmak. Devlet Amed'de ki kadın arkadaşlarımızın verdiği kavgadan korkuyor, bu yüzden saldırıyor” dedi.
‘Birimiz bile tutsaksak hiçbirimiz özgür değiliz’
Kadınların mücadelesinin meyve verdiğini, bu nedenle devletin kadınlardan korkmaya başladığını kaydeden Zeynep, “O yüzden düne kadar ne yaptıysak bugün de korkmadan, çekinmeden, sözümüzü eksiltmeden sürdürmemiz lazım. Devletin saldırılarına karşı ne kadar dik durursak o kadar geri adım attırırız. Zaten bugüne kadar da bu hep böyle olmuştur. Ne operasyonlar ne tutuklamalar biz kadınları bugüne kadar bir adım bile geri attıramadı. Bugün de Amed'deki kadın arkadaşlarımız bu saldırıları dik duruşlarıyla, mücadeleyi daha da büyüterek karşılayacaklardır. Biz Anarşist Kadınlar olarak ‘birimiz bile tutsaksak hiçbirimiz özgür değiliz’ diyoruz ve dayanışmayla bu tutsaklığı da kıracağımıza inanıyoruz” sözlerini kullandı.
Ankara Kadın Platformu: Öfkeli ve endişeliyiz
Ankara Kadın Platformu’ndan Nevin Kızılöz ise, Rosa Kadın Derneği’ne yapılan polis baskınına değindi. Nevin, baskın sırasında kapıların kırılarak var olan evraklara el konulduğunu hatırlatarak, bu uygulama ile birlikte kadınların gözaltına alınmasını kaygı verici olarak değerlendirdi. Nevin sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu, bize OHAL döneminde kadın örgütlerine yapılan saldırıları hatırlattı. Öfkeli ve endişeliyiz. Haksız hukuksuz bir şekilde gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılması gerekiyor. Korona döneminde olduğumuz için bu dönemde dışarı çıkamadığımız için bütün kadınların sosyal medya hesapları üzerinden tepki göstermesi gerekiyor. Sokak eylemlerini bırakmadık, hiçbir zamanda bırakmayacağız. Hiçbir şekilde bu baskılar bizi mücadelemizden geri koyamaz. Bu baskılar daha fazla mücadele etmemiz gerektiğini gösteriyor. Baskılar asla bizi korkutamayacak.”
Demir Leblebi: Anlamsız zulme alışmayacağız
Demir Leblebi Derneği’nden Sevna Somuncuoğlu ise, kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamalarla birlikte isyanın daha fazla yükseldiğini belirtti. Sevna, çocuğa yönelik istismara af yasa tasarısının gündemde olduğu bu süreçte, özellikle kadınları hedef alan bu operasyona dair şaşkınlığının sürdüğüne işaret eti. Sevna, “Evet, hala şaşırabiliyoruz çünkü bu anlamsız zulme alışmayacağız. Hep itiraz edeceğiz. Ne zaman kadın hareketi sesini duyursa bu sesi kesmek ve sindirmek için iktidar uygulamalarına hız veriyor. Kadınların yanındayız. Kadınlar kadınların özgürlüğü için bütün gücü ile çalışmaya devam edecek” ifadelerini kullandı.
'Bu normalin düzenini kabul etmiyoruz'
Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat Aktaş da, kadına yönelik şiddetle mücadele eden, toplumsal yaşamın her alanında kadınların haklarını savunan kurumların ve onların temsilcisi kadınların erkek egemen, kadın düşmanı iktidarın her dönem hedefinde olduğunu anımsattı. “Bu saldırı kadınların yaşam hakkı mücadelesine yöneliktir. Pandemi sürecinde gördük ki erkek şiddeti hem evin içinde hem de yukarıdan aşağıya eril iktidar zihniyet ile örgütleniyor” diyen Dilşat şöyle konuştu: “Nereden gelirse gelsin yaşamı, eşitliği, özgürlüğü savunan kadınlar mücadeleden vazgeçmeyecek. Bu baskıları kadın dayanışması ile aşacağımıza inanıyorum. Cinsel istismar suçlularının serbest bırakıldığı, kadınların ve çocukların hakları için çalışmalar yürüten kurumların basıldığı, kadınların gözaltına alındığı bu ‘normalin düzenini’ kabul etmiyoruz! Kadın katillerini serbest bırakıp hayatı savunan kadınları gözaltına almak normal değil.”