DİYARBAKIR/ADANA - MEBYA-DER’in, mezarlık saldırılarına ilişkin Yeniköy Mezarlığı’nda yapmak istediği ziyaret ve basın açıklaması polis tarafından engellendi. MEBYA-DER, "Mezarlıklardan elinizi çekin, değerlerimize dokunmayın" çağrısı yaparken, Adana’da ise AYKAY-DER, “Kutsal olan mezarlarımızın tahrip edilmesine karşı vücudumuzda son damla kan kalana kadar mücadele edip direneceğiz” dedi. 

 

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MEBYA-DER), son zamanlarda mezarlara dönük gerçekleştirilen saldırılara ilişkin Yeniköy Mezarlığı’nda yapmak istediği ziyaret ve basın açıklamasını polis engelledi. Açıklamaya izin verilmemesi üzerine mezarlık ziyareti gerçekleştirildi. 

 

Ziyaretin ardından açıklama MEBYA-DER binasında gerçekleştirildi. Açıklamada "Destén xwe ji goristanén me bikşınin (Mezarlıklarımızdan elinizi çekin)" pankartı açıldı.

 

‘Temel amaç toplumu belleksiz bırakma’

 

Açıklamayı yapan MEBYA-DER üyesi Hanım Altındağ, Mayıs ayının gerek Kürt halkı için gerekse insanlık tarihi için oldukça önemli yere sahip olduğunu belirterek, devrimci önderlerinin büyük bir onur ve gururla zafere yürüdüğünü söyledi. Özgürlüğe yürüyenlerin mezarlarından korkan faşist zihniyetin mezarlara saldırarak tahrip ettiğini dile getiren Hanım, Şex Seyid, Seyid Rıza’nın, 17 bin faili meçhul olarak bilinen insanın cenazelerinin nerede olduğu bilinmiyor. Bu saldırıların temel amacı toplumu belleksiz bırakma, özünden koparma, iradesizleştirme ve kendisine yabancılaştırarak teslim almaktır" dedi.

 

‘Kepçelerle mezarları yıkıp cenazeleri kim çıkarttı?’

 

Saldırıların Garzan Mezarlığı’yla ayyuka çıkan çıktığını ifade eden Hanım, Van, Muş, Hakkari, Bingöl, Silvan ve İdil'le devam eden mezarlık saldırılarını  vahşet olarak değerlendirdi. AKP'nin her  kelimede  Allah’ı yad ettiğini ifade eden Hanım, "Dün İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada herhangi bir mezarlık saldırısı ve yıkımın olmadığını söylemişti. Peki o zaman Garzan Mezarlığı’ndan çıkarılan cenazeleri Kilyos Kimsesizler Mezarlığı’nda kaldırımın altına, kırık kutular içinde üst üste kim defnetme kararını verdi? Kepçelerle mezarları yıkıp cenazeleri kim çıkarttı? Gever’de defalarca mezarları kim kırdı? Madem askeri ve emniyet yetkilileri yapmadıysa kim yaptı? Bununla ilgili herhangi bir soruşturma başlatıldı mı? Mezarlıklara ilişkin bunca haber gündemdeyken Diyanet neden sessiz kalıyor?" diye sordu.

 

Hanım, İçişleri Bakanlığı ve Diyanet açıklama yapmadığı sürece sorumlusu olduğunu vurguladı. "Mezarlarımızdan elinizi çekin, değerlerimize dokunmayın" diyen Hanım, tüm kurum ve kuruluşları yapılanlara karşı ses çıkarmaya çağırdı. 

 

Adana

 

Akdeniz Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (AYKAY-DER) de asker ve polislerce mezarlıklara yapılan saldırılara yaptıkları açıklama ile tepki gösterdi. Adana'nın Seyhan ilçesinde bulunan Küçükoba Mezarlığı'nda Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ile HDP Adana il ve ilçe yöneticileri  DAİŞ'liler tarafından katledilen Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Azadiya Welat gazetesi çalışanı Kadri Bağdu'nun mezarı başında basın açıklaması yaptı. Saygı duruşuyla başlayan açıklamada konuşan AYKAY-DER Eşbaşkanı Mehmet Mirza Kökli, mezarlıklara yapılan saldırılara tepki gösterip, mezarlıklara yapılan saldırıları barbarlık olarak niteledi.

 

Konuşmasında saldırılara tepki gösteren Mehmet, "Bunlar kendilerine Müslüman diyorlar ama Müslümanlıkla alakaları yok. Kutsal olan mezarlarımızın tahrip edilmesine karşı vücudumuzda son damla kan kalana kadar mücadele edip direneceğiz. Ellerinizi mezarlıklarımızdan geçin" diye konuştu.

 

‘AKP iktidarı, kutsal olan ne varsa; hepsine saldırmayı marifet sanıyor’

 

Dersim’de yaşamını yitiren Agit İpek’in cenazesinin kargoyla ailesine teslim edilmesini hatırlatan HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları da, "Cenazeyi kargoyla annesine gönderen bir iktidar zihniyetiyle karşı karşıyayız. Bu durumu Meclis'te gündeme getirdik. Bize; 'orada bir cenaze yoktu, sadece birkaç kemik vardı' dediler. Bu iktidar şunu iyi bilmedir ki Garzan'da 261 cenazeyi ailelerine dahi haber vermeden onları İstanbul'a taşıyarak, PTT Kargoyla bir cenazeyi göndererek, mezar taşlarını tahrip ederek, halkın iradesini ipotek altına almak istiyorlarsa; aldanıyorlar. Bu uygulamalar bir halkın iradesini ipotek altına almak bir yana bir halkın bu konudaki öfkesini daha da büyütür. Bugün kutsal değerleri ağzından düşürmeyen AKP iktidarı, kutsal olan ne varsa; hepsine saldırmayı marifet sanıyor. Mezar taşlarını parçalayan anlayış, bir halkın iradesini ve inancını ortadan kaldırmak için adım atan bir anlayıştır. Bizler bu anlayışı asla kabul etmiyoruz" dedi.

 

‘AKP iktidarı pervasızlaşmıştır’

 

Mezarlıkların bir halkın hafızası ve insanlığın maneviyatı olduğuna işaret eden Tülay, "AKP iktidarı yaşamımızın her alanını zulümhaneye çevirmek için elinden geleni ardına koymuyor. AKP iktidarı; mezarlıklarımıza, cenazelerimize saldıracak kadar pervasızlaşmış ve zalimleşmiştir. Bu dünya Firavunlara kalmadı, zalimlere kalmadı, bunlara da kalmayacak" diye konuştu.