ADANA - HDP Adana İl Örgütü’nün, Yüreğir İlçe Binası önünde kayyımlara karşı yapmak istediği basın açıklamasında konuşan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, “Adaletsizlik kime nereden nasıl vurursa vursun, biz HDP olarak adaletin sesi olmaya devam edeceğiz” dedi.

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana İl Örgütü, HDP Yüreğir İlçe binası önünde kayyımlara karşı basın açıklaması gerçekleştirmek istedi. Koronavirüs salgınını gerekçe göstererek açıklamayı engellemek isteyen polis, açıklama için bir araya gelen yaklaşık yüz kişiyi, daha dar bir alanı olan bina içine göndermeye çalıştı. HDP’nin ısrarı üzerine açıklama yaklaşık 15 kişinin katılımı parti binasının bulunduğu sokakta yapıldı.  Açıklamada “Seçilmişler irademizdir dokunma” pankartı açıldı.

 

Basın açıklamasında konuşan HDP Adana İl Eşbaşkanı Mehmet Karakış, seçilmişlerin tutuklanmasının demokrasinin geldiği noktanın bir ölçüsü olduğunu belirterek, “Elinizi vicdanınıza koyun. Nereye gidiyoruz diye bir düşünün. Bu bir zulümdür. Zulmünüz batsın” dedi.

 

Birlikte mücadele çağrısı

 

HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise konuşmasına 18 Mayıs 1982’de Amed zindanında hayatını kaybeden "Dörtler"i ve İbrahim Kaypakkaya’yı anarak başladı.  Tülay, kayyım atamalarının “darbe” olduğunu belirterek belediyeler, barolar, odalar, her şeyin “merkeze” bağlanmasına karşı birlikte mücadele çağrısı yaptı.

 

‘İktidar dayanışma ağlarına tahammül etmiyor’

 

Halk sağlığı hiçe sayılarak belediyelere kayyım atandığını dile getiren Tülay , “Bugün yerel yönetimlere dönük gerçekleştirilen baskılar tek adam rejiminin önünü açmak içindir. Büyükşehir belediyelerinin hesapları bloke edilerek pandemi ile mücadelesi engellenmeye çalışılmıştır. Vefa Destek grubuna müsaade eden iktidar en küçük dayanışma ağlarına tahammül etmiyor” dedi.

 

Van’da Vefa Destek Grubu için çalışan iki kişinin “bir provokasyon sonucu” yaşamını yitirdiğini kaydeden Tülay, şunları söyledi: “Adaletsizlik kime nereden nasıl vurursa vursun, biz HDP olarak adaletin sesi olmaya devam edeceğiz.  Bugün ne barolara, ne kadın derneklerine, ne siyasi partilere uzatılan el ülkedeki demokrasi mücadelesi ile geri çevrilecektir. Kayyımcı zihniyete karşı yerel yönetimleri hiçleştiren, herşeyi merkeze bağlamaya çalışan iktidara karşı ortak mücadelenin tam zamanıdır. Kayyum darbedir.”