Kaçırılan HDP’li Büşra: Doblo araçlarla takip ediliyorum
- 14:58 6 Mayıs 2020
- Güncel
VAN - HDP PM üyesi Hatice Büşra Kuyun, 4 Mayıs günü polisler tarafından kaçırılmasının basına yansımasının ardından doblo model araçla takip edilmeye devam ettiğini belirterek, “İktidar bizlerin direnişini iyi tanıyor. Bu faşizan politikalara direnişimizi büyüterek cevap olacağız” sözleri ile yaşananlara tepki gösterdi.
Van’da Halkların Demokratik Partisi(HDP) Parti Meclisi (PM) üyesi Hatice Büşra Kuyun’un 4 Mayıs tarihinde kendilerini polis olarak tanıtan kişiler tarafında kaçırılmasına dönük HDP Van İl binasında basın açıklaması gerçekleştirildi.Açıklamaya HDP Van il eşbaşkanı Ökeş Kava, HDP Gençlik Meclisi üyeleri ve İnsan ve Özgürlük Partisi il yöneticileri katıldı. Açıklamada konuşan Büşra Kuyun, “İktidar bizlerin direnişini iyi tanıyor. Bu faşizan politikalara karşı direnişimizi büyüterek cevap olacağız” dedi.
‘Bu zihniyeti 90’lardan tanıyoruz’
Açılamada konuşan H. Büşra Kuyun, dün yaptıkları açılamadan sonra tekrar beyaz bir doblo araç tarafında takip edildiklerinin belirtti. Biz bu uygulamaları ve zihniyeti 90'larda iyi tanıyoruz diyen Büşra, “Biz Kürt gençleri olarak, çocukluğumuz bu uygulamaları anne ve babalarımızdan dinleyerek geçti. O günden bugüne sadece değişen toroslar oldu. Dünden bugüne siyasi soykırım operasyonları devam ediyor. Bizler her gün siyasi soykırımla karşı karşıya kalan bir siyasi partinin çalışanları olarak her zaman mücadelemizi sürdüreceğiz. Gülistan Doku'yu kaybedenler, daha birkaç gün önce Ali'yi Adana'da sokakta katledenler, 'kürde benzettim' deyip savunma yapanlar ile bunu yapan zihniyetlerin aynı olduğunu gayet iyi biliyoruz. Bizlerin direnişini iyi tanıyorlar. Bizler direnişimizle tekrar onlara hatırlatacağız. Bu faşizan politikalara karşı mücadelemizi büyüterek en büyük cevabı vereceğiz" ifadelerini kullandı.
‘Uygulamaların sorumluları Vali ve emniyet yetkilileridir’
Yapılan gözaltının hukuki olmadığını vurgulayan İl eşbaşkanı Ökeş Kava, 90’lı yıllardan bugüne bunun gibi daha vahim durumlarla karşılaştıklarını belirterek, “İnfazlar, asit kuyuları ve benzeri binlerce arkadaşımız evlerinden ya da şehir merkezinden alınarak kafasına, ensesine sıkılarak ya asit kuyularına atıldı ya da cenazesi bir yolun kenarına atıldı. Bu çetevari uygulamalara karşı 30 yıldır bir direniş geleneğimiz vardır. Bu geleneğimizden bir adım geri atmadık. Siyasi parti çalışması yürütmek hem anayasanın hem de uluslararası yasalarda teminat altına alınmıştır. Türkiye’ de bu imza atmıştır. Van gibi bir şehirde böyle çetevari yaklaşımlar insan kaçırmalar, tehditler hala devam ediyorsa bundan birinci derece sorumlu olan Van valisi ve emniyet yetkilileridir. Şu çok iyi bilinmelidir hiçbir arkadaşımız tehditler ve şantajlarla geri adım atmayacaktır. Bu tehditler karşısında arkadaşlarımızla beraber halkımıza daha çok sarılıyoruz. Daha büyük bir iradeyle bu çalışmaları yürüttüğümüz gibi bundan sonrada yürüteceğimizi herkes bilmelidir" diye konuştu.