ANKARA - Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği Başkanı Elif Sancı, infaz yasasının ardından kadınların korkuyla yaşadıklarını ve kendilerine adres değişliği için çok sayıda başvurunun geldiğini aktardı. 

 

Mamak Tuzluçayır’da kadınlar tarafından 2016 yılında kurulan Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği, kadına yönelik şiddete, çocuk istismarına ve her türlü ayrımcılığa karşı kurulduğu günden bugüne mücadele ediyor. Dernek Başkanı Elif Sancı, salgın döneminde yasalaşan infaz yasası ile birlikte kadına yönelik şiddetin artığını ve bu yönlü çok sayıda başvuru olduğunu söyledi. 

 

‘Binlerce imzayı Meclis’e sunduk’

 

Salgınla beraber ekonomik şiddetin daha da arttırdığını belirten Elif,  infaz yasasının yürürlüğe geçmesiyle kadınların kendilerine “bir şey olacak korkusuyla” başvurduklarını dile getirdi. Dernek olarak 30 Mart’ta infaz yasasına karşı imza kampanyası düzenlediklerini dile getiren Elif, binlerce kişinin destekte bulunduğunu ve bu imzaları Meclis’e sunduklarını aktardı.   

 

‘Adres değişikliği yapmak istiyorlar’ 

 

Af tartışmasının yıllardır gündeme getirildiğini ve dernek olarak da bununla mücadele ettiklerini hatırlatan Elif, “Salgın sürecini fırsat bilenler tüm tepkilere rağmen Meclis’ten AKP ve MHP’nin oyları ile infaz düzenlemesini geçirdi” ifadelerini kullandı. Af yasası tartışılırken bile kadınların gözüne uyku girmediğini söyleyen Elif, derneğe ulaşan bir kadının “Virüsten korkmadım af çıkmasından korktuğum kadar” dediğini aktardı. Şiddet faillerinin af ile çıkarılmasının kadınların adalete, bu düzene olan güvenlerini derinden sarstığını vurgulayan Elif, “Kadınlar adres değişiklini yapmak için derneğimize başvurmaktadır. Kadınlar daha çok ekonomik ve psikolojik şiddette maruz kaldıkları bu dönemde derneğimize şikayetlerini iletmektedirler” dedi.

 

‘Yiyeceklerimizi paylaşarak dayanışıyoruz’ 

 

Ekonomik kriz nedeniyle işten atılan üyeleri olduğunu da belirten Elif,  kadınların başvurularını ve neler yaşadıklarını şöyle aktardı: “Bize başvuru yapan pek çok kadın derneğimizde iş bulma umuduyla başvuruyorlardı. Salgın hastalık nedeniyle pek çok kadın daha işsiz kalmış, eşlerinin de ücretsiz izne çıkmasıyla evlerine hiç para getirmeyen evler daha da arttı. Bunun yanı sıra nafaka ile geçinen, sosyal yardımlarla geçinen kadınların da olduğu düşünüldüğünde sadece dayanışma ile ayakta durabilmektedir. Biz yerel kadın derneği olduğumuz için bize bu şekilde başvuran kadınlara, derneğimiz ile bağı olan kadınlara ulaşıp, ihtiyaçlarına göre belli bir planlama dahilinde destek olmaya çalışıyoruz. Kadınlar ile evlerindeki yiyecekleri paylaşarak, bakkal borçlarını sildirerek, maddi ve manevi olarak dayanışıyoruz. Salgın hastalık döneminde mülteci kadınlar bize ulaşamıyor. Çünkü bu süreçte derneğimizi kapalı tutuyoruz. Derneğimizin açık olduğu zamanlarda mülteci kadınların genellikle kıyafet, ev eşyası gibi talepleri oluyordu. Bunların da derneğimizin olanakları ölçüsünde karşılamaya çalışıyoruz.”

 

‘Gelin şiddette, tecavüze, istismara karşı mücadele edelim’

 

Elif, şiddette maruz kalan kadınlara şöyle çağrıda bulundu: ”Biz kadınlar dünyanın yarısını oluşturuyoruz. Gelin yan yana örgütlenelim, dayanışalım, şiddete, tecavüze, istismara, krize karşı mücadele edelim. Kadınlara yoksulluğu, işsizliği, şiddeti, tecavüzü, çocuklarımıza istismarı reva görenler bilsin ki bu böyle gitmez! Çünkü biz kadınlar yan yana birlikte daha güçlü olduğumuzu biliyoruz.”