KCDP: Kızkardeşlerimiz ile aramızda parola oluşturmalıyız

  • 17:48 3 Mayıs 2020
  • Güncel
İSTANBUL - KCDP Genel Sekreteri Fidan Ataselim, “ Koronavirüs sürecinde şiddet gördükleri  erkeklerle evde kalmak zorunda bırakılan kız kardeşlerimiz ile aramızda parola oluşturmalıyız” diye belirtti.
 
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) Genel Sekreteri Fidan Ataselim, bu hafta gerçekleştirdiği online buluşmada şiddete tanık olanların yapması gerekenler konusunda bilgi verdi. Fidan, koranavirüs salgını sürecinde 3’üncü kişilerin ihbarının önemli olduğunu, bunun yanı sıra kadınlarların kendi tedbirlerini alması gerektiğine vurgu yaptı.
 
‘3’üncü kişilerin ihbarlarını alıyoruz’
 
Platformlarına  şiddete tanık olan  3’üncü kişilerden yoğunluklu ihbar aldıklarını söyleyen Fidan, kadınların bireysel başvurularının arttırılması için yetkililere  6284 sayılı kanunu ve İstanbul Sözleşmesini etkin uygulaması çağrısını yineledi.  Türk Ceza Kanunu ve Ceza Kanunu Muhakemelerinde yer alan  şiddet tanığı ve ihbar konusuna da değinen Fidan, şunları belirtti: “6284 sayılı kanun 7’ıncı maddesi derki, şiddetin varlığı halinde herkes durumu kamuya ihbar edebilir. Kamunun da bu konuda gecikmeden yetkilileri haber etmekle yükümlüdür. Yani komşumuzda bir ses duyduğumuzda ihbar edebiliriz. Buna ilişkin Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda da maddeler var. Yapılan ihbarlar kayıt edildiği için daha sonra  olaya dair gerçekleşecek mahkeme olayı için de  önemli elbette ki. Şüpheli ölümlerin arttığı bu süreçte özellikle bu ölümlere ilişkin ihbarlarda önemli bir yerde duruyor. Ceza Mahkemeleri Kanununda şüpheli ölümlere ilişkin, bir ölümün doğal nedenlerden olmadığı şüphesi veya kişinin kimliğinin ortaya çıkmaması halinde kolluk kuvvetleri, köy muhtarları, cenaze işleri görevlileri, sağlık görevlileri durumu yetkililere bildirmekte yükümlüdür. Yine Türk Ceza Kanununun 278,279 ve 280’inci maddelerine bakılabilir. 278’inci madde de suçun İşleneceğini bilen veya tanık olan kişilerin  suçun yetkilere bildirilmemesi halinde hakkında hapis cezası verileceğini bilmek gerekir” dedi.
 
‘Parola ve ihbar önemli’
 
Koranavirüs salgını sürecinde 3’üncü kişilerin ihbarının önemli olduğunu vurgulayan Fidan, tüm ısrarlara rağmen hükümet tarafından  şiddetine karşı oluşturulmayan acil önlemler karşısında kadınların kendileri ve çevreleri için  tedbirlerini geliştirmesi gerektiğini ifade etti. Fidan, “Yetkililer koronavirüs sürecinde tüm ısrarlarımıza rağmen kadınlar için hala bir acil önlem geliştirmiş değil. Diğer ülkelerde ‘maske 19’ gibi parolalı tedbirler geliştirilmiş durumda. Ama maalesef Türkiye’de hala yok. Yetkililer yapmıyorsa da biz kadınlar kendi aramızda belirleyeceğimiz parola ile tedbirlerimizi sağlayabiliriz. Bu parolamız 6284 olabileceği gibi istediğimiz bir cümle veya bir soru da olabilir? Örneğin komşumuzla önceden belirlediğimiz ‘Çiçeklerini suladın mı? ‘ parolasıyla  yaşananlara ilişkin ihbarda bulunabiliriz. İhbar için gerekli hatlar da var. Tüm yetkili kurumların numaralarını arayabiliriz, ulaşabiliriz. İhbar ve parola sayesinde  kız kardeşlerimizin evine gitmiş, sorunlarını dinlemiş oluyoruz aslında. Sokakta karşılaştığımız veya tanık olduğumuz şiddet olaylarında  yanımızdakiler  karakolu arıyorsa, biz mümkün ve sağlıklı bir koşul varsa eğer fiziksel engellemelerde bulunabiliriz. Ama durum yakından müdahale edilemeyecek tehlikede ise şiddet failine uzaktan cisim atarak da olaya engel olmaya çalışabiliriz. Örneğin balkondaysak bir saksı da işe yarayabilir. Yine bir kadının şiddete maruz kaldığını söylemek, etrafa seslenmek de yapılacak müdahale yöntemlerinden biri” diye aktardı.
 
Buluşma soru-cevap bölümü ardından son buldu.