İZMİR - Yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de gazetecilerin güvenliğinin endişe verici boyutlarda olduğunu belirten İzmir Gazeteciler Cemiyeti, “Gazetecinin görevi ona söyleneni yapmak, yazmak değil gerçekleri halkla buluşturmaktır. Onurlu meslektaşlarımızın her daim yanında olacağız” mesajı verdi.

 

İzmir Gazeteciler Cemiyeti, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yayımladı. Açıklamada, Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliğinin endişe verici boyutlarda olduğu belirtildi.

 

‘Gazetecilik devirden nemalanmak değildir’

 

Türkiye’de basın özgürlüğü ve gazetecilerin güvenliğinin endişe verici boyutlarda olduğu belirtilen açıklamada, “Neden farklı seslere tahammülü olmaz muktedirlerin? Neden doğruların, gerçeklerin dile getirilmesi rahatsız eder birilerini? Neden işinin gereklerini yerine getiren basın emekçileri üzerinde yasaklar, baskılar hiç bitmez? Sansür, yasaklama, cezalandırma kimin işine gelir daha çok? Hep söylüyoruz, gazetecinin görevi ona söyleneni yapmak, yazmak, söylemek değil gerçekleri halkla buluşturmaktır. Gazetecinin görevi nabza göre şerbet verip her devirden nemalanmak değil her devirde başını eğmeden, kimseye minnet etmeden, çıkar için kalemini satmadan mesleğini yapan insan olmaktır” sözleri yer aldı.

 

‘Gazeteciler ne sözde terör suçlusu ne de medya virüsüdür’

 

Günümüzde yandaş ve muhalif basın ayrımı yapılması ve yasakların, yaptırımların, ödül ve cezaların bu ayrıma göre belirlenmesinin hem gazetecilik hem de ülke adına utanç verici olduğu vurgulanan bildiride, “Gazeteciler ne sözde terör suçlusu ne de medya virüsüdür. Gazetecidir. Hem de onurlu, dik duran, doğruları, gerçekleri dile getirmekten, yazmaktan vazgeçmeyen gazeteci. Yazdıklarından, söylediklerinden ötürü onları hücrelere atmakla ne gerçekleri değiştirebilirsiniz ne de üstünü örtebilirsiniz. Ancak geriye kırıklarla dolu bir karne bırakırsınız” denildi.

 

‘Basın özgürlüğü demokrasinin koruyucusudur’

 

Açıklamada, Türkiye’nin Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 16 yıldır son sıralarda olmasının nedeninin “muktedirlerin farklı sese tahammül edememeleri” olduğu kaydedilirken, “Tehdit, baskı, ceza ve yıldırma hareketleri ‘Demokles’in Kılıcı’ gibi gazeteciler üzerinde sallanmaya devam ediyor. ‘Sus!’ diyorlar, ‘eleştirme, bizim istediklerimiz dışında yazma, konuşma. Oysa basın özgür değilse toplum da tutsaktır. Basın Özgürlüğü Demokrasinin koruyucusudur” vurgusu yapıldı.

 

‘Onurlu meslektaşlarımızın yanında olacağız’

 

Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde halkın sağlığı, halkın doğru bilgilenmesi için gazetecilerin cezalandırılma korkusu olmadan özgürce görevlerini yapmaları temenni edilen açıklamada, şu mesaj verildi: “Gönül isterdi ki özellikle yerel basın dört bir yandan kuşatılmamış, soluk alamaz hale gelmemiş olsun; tüm gücüyle halkın sesi olsun. Bugün kutlayamasak da basın emekçilerinin ne korkutulduğu ne de kollandığı, görevini özgürce yapabildiği, günümüzü bayram gibi kutlayacağımız yarınlara olan inancımızla birlikte onurlu meslektaşlarımızın her daim yanında olacağımızı bir kez daha belirtiyoruz.”