Dayanışma ve mücadeleye çağrı!

  • 09:03 2 Mayıs 2020
  • Güncel
Melike Aydın 
 
İZMİR- İnfaz yasası ile yaşamlarının daha da tehdit altında olacağını belirten kadınlar, yasanın eşitsiz, ayrımcı olduğunu ve şiddeti arttırdığını söyledi. Ama iktidarın kendilerini şaşırtmadığını vurgulayan kadınlar, tüm kadınları dayanışma ve mücadeleye çağırdı. 
 
İnfaz yasa ile tahliyeler başlarken, toplamda 90 bine yakın kişinin cezaevinden çıkması bekleniyor. Tahliyelerin büyük bir çoğunluğunu kadın ve çocuğa yönelik suçlardan ceza alanlar oluşturuyor. Tahliyelerle birlikte, birçok yerden de şiddet haberleri geldi. Failler salınırken, kendilerini koruyacak bir önlem alınmaması nedeniyle kadınlar tepkili.
 
Konuya ilişkin bizde mikrofonumuzu sokakta karşılaştığımız kadınlara uzattık. İktidarın kendilerini şaşırtmadığını belirten kadınlar, buna karşı dayanışmanın artırılması gerektiğini vurgulayarak kadınlara dayanışma ve mücadele çağrısı yaptı.
 
‘Kendimizi güvencesiz hissediyoruz’
 
Hazel Öztürk: Bilhassa kadına yönelik suçlarla cezaevine girenler çok yüksek ihtimalle aynı suçu tekrar işleyecek. Özellikle bu konuda risk altında olan kadınlar endişeli ve güvensiz hissediyorlar. Kadına yönelik taciz tecavüz suçlarına verilen cezalar zaten ortada. Suç oranı artacaktır.
 
Çiğdem Oruç: Uyuşturucu satıcıları, kadına yönelik suç işleyenler dışarda ama düşünce suçluları içeride. Gazeteciler yazarlar içeride. Maalesef şaşırmıyoruz. Bu ülkede düşünce özgürlüğü yok. Böyle bir süreçte ayrım gözetilmeden bırakılması gerekiyor. İktidar gücü elinde tuttuğu için böyle karar verebiliyor. Normal şartlarda bile kadınlar rahat dolaşamazken şimdi iki kat zorlanacak. Böyle bir zamanda gündem bu kadar dağınıkken yasa dikkat de çekmiyor. Sokağa çıkmak bile formaliteye dönüştü. Katılmadığımdan söylemiyorum. Küçük küçük şeyler oldu ama bir sonuca varmıyor. Devlet bu süreci kendi çıkarına kullandı. Sanki bu anı bekleniyormuş gibi normalde yasalaşmaması gereken şeyleri yasalaştırdı.
 
‘Çocuklara işkence yapanların dışarda olması utanç verici’
 
Elvan Can: Hepimiz üzgünüz, düşünce suçu adı altında içerde tutulanlar çıkamazken çocuklara işkence yapanların dışarda olması utanç verici. Böyle bir şey yasal değil, olmamalı. Koronavirüs salgını sürecinde kimse için önlem alınmadı ki! Belki şiddet uygulayan erkekler için uzaklaştırma kararı çıkarılabilirdi. Kadınların bu süreçlerde cesur olması gerekiyor. Kadınlar dayanışma gruplarından yardım isteyebilir.
 
Umran Eres: Doğru bir yasa olmadığını düşünüyorum, yasa çıktıktan ertesi gün öldürülen kadın bunu apaçık ortaya sunuyor. Kadınlar dayanışmaktan başka bir şey yapamaz. Bugünkü şartlarda zor ama birbirine güç verebilir. Kadınlar birlikte olursa dünyayı değiştirir.
 
‘Kadınları tehlikeye attılar’
 
Fatma Eylenti: Yasa eşitsiz ve adaletsiz. Tüm siyasi tutukluların serbest bırakılması gerekirdi. İnsanlara yaşam hakkı tanınırken bile ırkçı ve cinsiyetçi davranmışlar. Düşüncelerini özgürce söyleyebilmeli insanlar. Selahattin Demirtaş başta olmak üzere tüm siyasi tutuklulara özgürlük istiyoruz. Tecavüzcüleri, uyuşturucu bağımlılarını, tüccarlarını saldılar. Bu suçu işleyenler kadına suç işlemeye de meyilliler. Yine ortalık karışacak. Bunu fırsat bildiler. Kadınlar güvende değil. Kadınları tehlikeye attılar. Korona değil tekrar dışarıda olan erkekler öldürebilir.
 
Şevin Kara: Eşini bıçaklayanı saldılar gitti kızını öldürdü. Neden saldılar peki? Bırakmamaları gerekirdi. Uyuşturucu satanlar da yine suç işlemeye devam edecekler. Çocuklarımızı etkileyecekler.