İnfaz yasası öncesi ve sonrası: Mahkemeler ve kararlar

  • 09:01 29 Nisan 2020
  • Hukuk
Şehriban Aslan - Zeynep Durgut
 
DİYARBAKIR - Toplumda kadın ve çocukların infaz yasasından önce de büyük zorluklar yaşadığı bilinirken salgından dolayı çıkarılan yeni infaz yasasının ardından yaşamlarının daha da zorlaşacağını tahmin etmek çok zor olmuyor. Bizler de yeni infaz yasasından önce mahkemelerdeki durumu gözler önüne sererek takip ettiğimiz duruşmaları derledik.
 
Son zamanlarda dünyada hızla yayılan koronavirüsü salgınından dolayı birçok ülkede cezaevi kapıları açılarak tahliyeler gerçekleştirildi. Türkiye’de de salgın hızla yayılırken cezaevlerine ilişkin yeni infaz yasası çıkarıldı. Bu yasada siyasi tutsaklar, cezaevinde çocukları ile bulunan kadınlar ve çocuk tutsaklar dışında neredeyse birçok adli tutukluya tahliye çıktı denilebilir. Kadın örgütleri bunun kadınlar ve çocuklar için büyük sorun teşkil edeceğini ve psikolojik travma yaratacağının dikkatini çekti.
 
Bunun yanı sıra zaten ülkede mahkemelerinin kadın katliamlarına, kadına yönelik şiddete ve çocuk istismarına dönük yaklaşımları, mağduru haklı göstermek yerine suçluyu mağdur gösterip aklama peşinde olduğu çokça gündeme yansıdı. Türkiye’de özellikle yargı kadın ve çocukları korumak yerine sürekli faili korumaya çalışan ‘İyi hal indirimi’, ‘Saygın tutum indirimi’, ‘Failin geleceğinin olumsuz etkileneceği’ gibi gerekçelerle karşımıza çıktı. Mahkemelerin bu tutumu kamuoyunda tepki ile karşılaşırken, kadın örgütlerinin büyük tepkisi üzerine çoğu zaman mahkemelerin geri adım atmak zorunda kaldığına da tanıklık ettik. Fakat bilinmeyen veya göz önünde olmayan davalar çoğu zaman failin lehine dönebiliyor. Diyarbakır Adliyesi’nde bu vakalara çokça tanıklık ettik.
 
Tanıklık ettiğimiz kimi davaları ve bu davalarda ortaya çıkan sonuçları şu şekilde sıraladık.  
 
* Diyarbakır’da 2016 yılında henüz 12 yaşında olan çocuk, yakını Ali P. tarafından sistematik cinsel istismara maruz kaldığını belirtip, ailesiyle şikayetçi olması üzerine Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Yürütülen soruşturma kapsamında Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesince açılan dava da, Ali P. hakkında “Çocuğun nitelikli cinsel istismarı” ve “Cebir tehdit veya hile kullanılarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 20 yıla kadar hapis cezası istendi. Ancak yargılama süreci sonunda “erkeği aklama çabası”nın bir örneği de bu duruşmada görüldü. Dicle Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından yapılan incelemede istismarın tespit edildiğini belirten mahkeme, istismarın yapıldığı tarihlerin net olmadığını ifade ederek, delil yetersizliğinden Ali P.’nin beraatına karar verdi.
 
* Diyarbakır’da okula bırakmak yerine alıkoyduğu çocuğa cinsel istismarda bulunan servis şoförü M.F.Ç.’nin yargılandığı davanın karar duruşmasında, verilen 8 yıl hapis cezası, sanığının geleceği üzerindeki olası etkileri dikkate alınarak yapılan indirimle 6 yıl 8 aya düşürüldü.
 
* Arabasına aldığı 12 yaşındaki çocuğa istismarda bulunan Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli doktor Metehan G., ilk duruşmada tahliye edildi. Sanık kendini “olay günü çok dalgındım” şeklinde savunurken, mahkeme heyeti ise somut delil bulunmadığı gerekçesiyle tahliyenin yanı sıra beraat kararı verdi. 
 
* Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı bir köyde 23 Kasım 2018 tarihinde Ramazan Nerede isimli erkek, evli olduğu Vildan Nerede ve Dinçer Doğan'ı katletmişti. Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sanığın 4 duruşması görülürken sanık ve sanık avukatları sürekli kendini aklama peşine düştü. Sanık avukatları duruşmaya giren seyircilere kadar müdahale edip gazetecilerin yalan haber yaptığını söyleyerek duruşmaların basına kapalı yapılmasını istedi.
 
Sanığın takım elbise giymesi dikkat çekerken, “Sanki kadına dönük bir saldırı havası yaratılıyor” savunmasını yaparak katliamı meşrulaştırmaya çalışması dikkatlerden kaçmadı. Sanığın yargılandığı davanın duruşmaları ise hala devam ediyor.
 
* Bir çocuğu sistematik cinsel istismara maruz bırakan Hasan D. isimli erkeğin yargılandığı davanın 2’nci duruşması Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülürken mahkeme, çocuğun sanık tarafından ölümle tehdidini ve babanın fuhuşa zorladığını görmezden gelerek sanığın tutuklanması talebini reddetti.
 
* İki çocuğunu cinsel istismara maruz bırakan Tarık E. adlı erkek hakkında Diyarbakır 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada sanığın geleceğini düşünen mahkeme heyeti, cezalarda indirim uygulayarak sanığa toplamda 48 yıl 5 ay 7 gün hapis cezası verdi.  
* Diyarbakır merkezde Fidan Güngör, Özkan Güngör adlı erkek tarafından katledildi. Davaya müdahil olmak isteyen Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi’nin talebi sanık avukatı tarafından kabul edilmezken, mahkeme heyeti de bu talebi reddetti. Bu da mahkemelerin kadın örgütlerinden ne kadar rahatsız olduğunu gözler önüne sermeye yetti.  
 
* Batman’da fuhuşa sürüklenen G.U.’nun 2017 yılından bu yana Batman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 10 duruşması görülürken duruşmalarda herhangi bir ilerleme kaydedilmemesinin yanı sıra tutuklu bulunan 6 sanıkta serbest bırakıldı.
 
* Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde geçtiğimiz yıl iki çocuğa cinsel istismarda bulunan Ramazan A., görülen ilk duruşmada tahliye edildi.    
 
* Evli olduğu Rabia Senar’ı katletmeye çalışarak felç kalmasına neden olan Ömer İmren’e ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılandığı davada indirim üstüne indirim uygulandı. Mahkeme felç kalan Rabia’yı değil sanığın geleceğini düşündü. 
 
* Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde 10 Kasım 2018 tarihinde Ömer İmren, evli olduğu Rabia Senar İmren’i katletme girişiminde bulundu. Olaydan sonra fail Ömer İmran tutuklanırken, ağır yaralanan Rabia ise hastanede uzun süre tedavi altında kaldı. Rabia başına aldığı kurşunlar nedeniyle felç kalırken, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı fail Ömer İmren hakkında, “Kasten ve tasarlayarak öldürmeye teşebbüs”, “Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı tasarlayarak öldürme teşebbüsünde bulunma” ve “tehdit” suçlarından iddianame hazırladı. İddianame Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilirken, davanın karar duruşması 24 Şubat’ta görüldü. Mahkeme heyeti ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile yargılanan sanığın “geleceğini” düşünerek 15 yıl hapis cezası verdi. 
 
* Diyarbakır’ın Bismil ilçesinde bir tekstilde şoför olarak çalışan sanık Aziz Orhan 2017 yılında bir çocuğu sistematik cinsel istismara maruz bıraktı. Çocuğun gebe kalması ile tecavüze maruz bırakıldığı ortaya çıkarken, fail Aziz Orhan gözaltına alındıktan sonra 26 Haziran 2018 tarihinde tutuklandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı hazırladığı iddianamede sanık hakkında “zincirleme suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “zincirleme cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından 38 yıla kadar ceza istedi. Diyarbakır 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan sanığa verilen 35 yıl cezayı istinaf mahkemesi bozarak suçun vasfının değiştiği gerekçesi ile tahliyesine karar verdi. Çocuğun avukatı kararı Yargıtay'a taşıyacağını belirtti.
 
* Diyarbakır Barosu'na kayıtlı olan ve Çınar ilçesinde avukatlık yapan Müzeyyen Boylu, bir buçuk yıl önce boşanma davası açtığı doktor Mesut Issı tarafından 19 Mayıs 2019 tarihinde katledildi. Müzeyyen’i katleden Mesut Issı’nın Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’nde alınan sorgusu tamamlandı. Sanık duruşma salonuna çelik yelekle getirilirken hakimin, “Hoş geldin. Geçmiş olsun” diye sorguya başlaması büyük tepki ile karşılandı. Sanık Mesut Issı Diyarbakır 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutuklu yargılanırken davada sanık sürekli psikolojisinin iyi olmadığını söyleyerek, katliamı meşrulaştırma çabasına girdiği görüldü. Ayrıca dava kadın örgütleri ve onlarca baro tarafından sahiplenirken sanık avukatı Kutbettin Odabaşı bu durumdan rahatsız olarak davanın güvenlik nedeni ile başka şehre nakledilmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti bu talebi reddederken 5’inci duruşma Haziran ayına erteledi.  
 
* Diyarbakır’da 26 Mayıs 2019 tarihinde meslektaşı Merve Ünal’ı katleden polis Muharrem Yılmaz’ın “Kasten öldürme” ve “Kamu görevine ait araç ve gereçleri suçta kullanma” suçundan müebbet hapis ceza istemiyle hakkında dava açıldı. Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmalarda sanık sürekli katlettiği Merve’yi suçlayarak kendisini aklamaya çalıştı. Ayrıca Merve Ünal’ın duruşması sadece muhalif basın tarafından takip edilirken ana akım medyadan hiçbir basının takip etmemesi dikkat çekti.