
Kadın Savunma Ağı’ndan 1 Mayıs ve Feminizm konulu söyleşi
- 22:07 28 Nisan 2020
- Güncel
İSTANBUL - Kadın Savunma Ağı sosyal medya aracılığıyla 1 Mayıs İşçi Bayramı'na ilişkin gerçekleştirdiği söyleşi dizisinin ilkinde, “1 Mayıs ve Feminizm” konusunu değerlendirdi.
Kadın Savunma Ağı 1 Mayıs’a ilişkin söyleşi dizisi hazırladı. “1 Mayıs haftasında kadınlar tartışıyor” üst başlığı ile düzenlenen söyleşi dizisinde emek mücadelesinin en önemli günlerinden biri olan 1 Mayıs İşçi Bayramı ele alınacak. 1 Mayıs’ın tarihsel bağlamından feminizme, neoliberalizmden siyasal iktidara, kadın hareketinden Covid-19 pandemisine, kadın emeğinden emek hareketine değin bir çok başlık kadın hareketinden katılımcılarla tartışmaya açılacak.
Zoom üzerinden gerçekleştirilip Youtube üzerinden canlı yayın olarak sunulan söyleşi dizisinin ilk başlığı olan "1 Mayıs ve Feminizm” konusunu Kadın Savunma Ağı’ndan Fulya Dağlı'nın moderatörlüğünde gerçekleştirildi. İlk diziyi Kadın Savunma Ağı’ndan Çiğdem Çidamlı ile Bağımsız Feminist Hülya Osmanoğlu değerlendirdi.
‘İşçi kadınların kazanımlarının çoğu feminist mücadelenin sonucu’
Söyleşide ilk söz alan Bağımsız Feminist Hülya Osmanoğlu konuşmasına, 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Günü’nü kutlayarak başladı. Feminist ve işçi kadınların ilişkisine dikkat çeken Hülya, “Tarihe baktığımızda sermaye dönem dönem kadınları iş gücünden dışlıyor çünkü erkek işçilere verilen tavizle patriarka ile uzlaşma sağlanıyor. Ama bu böyle yürümüyor, kadınlar örgütleniyor. Yaygın bir şekilde sendikalaşmaya başlıyorlar. 1867’de İngiltere’de erkek işçiler sendikalarda oy hakkı kazanıyor. Ama erkekler bu oy hakkını kadınları sınıftan dışlamak ve sendikalara üye yapmamak üzerinden değerlendiriyor. Bunun üzerine kadınlar kendi sendikalarını kurmaya ve kendi direnişlerini oluşturmaya başlıyorlar. Sınıf mücadelesi içersinde kadınların kazanımlarıyla feminist mücadelenin sesini yükselmesi arasında bağ kurmak elbette ki mümkün. Aslında sürecin büyük kısmında kazanımlar ve haklar feminist mücadelenin bir sonucu olduğunu görebiliyoruz. Türkiye’de 1990’da feministlerin mücadelesiyle evli oldukları erkeklerden izin almadan çalışma hakkına sahip oluyorlar mesela” diye konuştu.
‘İşçi sınıfının tarihçesini feministler sayesinde görebiliyoruz’
Ardından söz alan Kadın Savunma Ağı’ndan Çiğdem Çidamlı feminist kadın hareketinin kazıyarak çarpıtılmış tarihten gerçeği çıkarmaya çalıştığını belirterek, işçi kadın mücadelesi ile feminist mücadelenin bağına dikkat çekti. Çiğdem, “Çarpıtılmış bir tarihten bahsediyoruz. Biz Türkiye’deki ilk işçi grevinin 19’uncu yüz yılda yalnızca 50 kadının yaptığı feshane grevi oludğunu bile sonrasında feministlerin çabasıyla öğrendik. 1909 Bursa İpek Grevcisi kadınlar, Uşaklı kadınların dokuma tezgahlarında makine kırıcılık eylemlerini tarihin içinden feminist araştırmacılar kazıyarak çıkardılar. Yani bu da işçi sınıfının tarihinin aslında bir parçası. Ama biz işçi sınıfının tarihçesini aslında feministlerin sayesinde bugün görebiliyoruz” diye konuştu.
Söyleşi konuşmalar ardından son buldu.
1 Mayıs’a kadar sürecek söyleşi dizisine ilişkin bilgiler şu şekilde:
* 29 Nisan saat 17.00
Kadın Hareketi ve Pandemi:
Çağla Akdere (Kadın Savunma Ağı), Feride Eralp (Bağımsız Feminist), Ayşe Berktay (HDP Kadın Meclisi), Deniz Aktaş ( Sosyalist Kadın Meclisleri), Sevda Erkılınç (Yeni Demokrat Kadın), Şilan Delipalta (Üniversiteli Kadın Kollektifi)
* 30 Nisan saat 20.00
Korona Günlerinde Emek Hareketi:
Özge Yurttaş (DİSK Basın-İş), Mihriban Yıldırım (DİSK Dev-Sağlık-İş), Aslı Odman (İstanbul İSİG Meclisi Gönüllüsü)