HDP Siirt İl Eşbaşkanı: Botan kadınları üzerinde özel bir politika yürütülüyor

  • 09:08 27 Nisan 2020
  • Güncel
Zeynep Durgut
 
BATMAN - Kadınlar üzerinde hayata geçirilmek istenen politikalara dikkat çeken HDP Siirt İl Eşbaşkanı Belkıs Epözdemir, “Yürütülen bütün özel politikalara karşı Kürt kadınları hiçbir zaman boyun eğmedi. Botanlı kadınlar olarak inkar ve imha politikalarına karşı her yerde mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
 
Devlet tarafından bölgede yürütülen özel politikalardan biri olan asimilasyon politikalarına her gün bir yenisi ekleniliyor. Siirt de özel politikalarla yönetilmek istenen kentlerden biri olarak karşımızda duruyor. Halkların Demokrat Partisi (HDP) Siirt İl Eşbaşkanı Belkıs Epözdemir, devletin Siirt'te uyguladığı politikalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Belkıs, 90'lı yıllardan bu yana özellikle Kürt kadınları üzerinde özel politikalar uygulandığını kaydederek, tüm saldırı politikalarına rağmen Botanlı kadınların kendi direnişlerinde taviz vermediklerini belirtti.
 
‘Kürt kadınları üzerinden özel bir politika yürütülüyor’
 
HDP’nin kongresinin ardından çalışmalarına başladıklarını ifade eden Belkıs, son 2 aydır çalışmalarını hızlandırdıklarını söyledi. Siirt’in kadınlar açısından hem avantajının hem de dezavantıjının olduğunu dile getiren Belkıs, “Kürt halkı da, dünya halkları da Botan’ın yurtseverlik ve örgütlülük anlamında ne kadar onurlu bir duruşu olduğunu biliyor. Botan tarihi direniş ve mücadelelere şahitlik eden ve birebir bu mücadelenin bir parçası haline gelen temel faktördür. Bu direniş ve mücadeleci duruşundan kaynaklı devlet tarafından 90’lı yıllardan bugünümüze özellikle Kürt kadınları üzerinden özel bir politika yürütülüyor. Sadece 90’lı yıllarda binlerce köy yakıldı, binlercesi boşaltıldı. Köy yakılmaları ve boşaltmaları ardından asimilasyon politikaları özel olarak devreye konuldu ve bu politikalar sistem tarafından uygulanılmaya çalışıldı. Bu politikalara günümüzde de rastlanmak mümkündür. Aynı yöntem ve akılla yürütülüyor. Bu politikalar özelde de Botan kadınları üzerinden siyasi, ekonomik, kültürel ve toplumsal bir parçalanmışlığı yaratabilmek adına yürütüldü. Ama sonuç pekte başarılı olamadı” dedi.
 
‘Stratejik bir mücadele özgürlüğe yürümemizi sağlar’
 
Erkek aklın ve sistem aklının kadınları toplumdan izole ederek haklarından mahrum bıraktığını aktaran Belkıs, buna karşı kadınlar olarak ‘nasıl bir mücadele vermeliyiz’ sorusu üzerine yoğunlaştıklarını belirtti. Stratejik bir mücadelenin kadınları özgürleştirmeye ve özgürlük mücadelesini büyütmeye iteceğini dile getiren Belkıs, “Ama önemli olan daha fazla toplumsallaşmak ve bunu yaparken de kadınlarla birlikte ortak bir akılla yapmak. Bizler 2 aydır seçilmişiz. Kadın alanındaki çalışmalarımız devam ediyor. Çalışmalarımız da en fazla bize gelen şikayet kadınlar üzerinde uygulanan şiddettir. Bunun nasıl önüne geçilebilir? Bunun içine ne tarz yöntemler geliştirilmelidir? üzerinden yoğunlaşmak gerekiyor. Var olan mevcut sorunlara karşı çözüm sanatını yaratabilmemiz gerekir. Bizler 2 aydır çalışmalardayız ama bugüne kadar bize gelen kadın sorun sayısı 20’dir. Bizler bu sorunların tümünü çözdük mü tabi ki de hayır. Bunu çözmek için aynı zamanda ekonomik olarak güçlü olan bir topluma da ihtiyaç var. Bizler kadınlara tam anlamıyla çözüm olamasak da onlarla her türlü dayanışma ağımızı büyütüyoruz” diye belirtti.
 
‘Şimdi köylerimiz sular altında bırakılıyor’
 
 90’lı yıllarda köylerin boşaltılıp halkın göçe zorlandığını söyleyen Belkıs, köy boşaltmalarıyla birlikte asimilasyon politikalarının ve kültürel soykırımın art arda hayata geçirildiğini vurguladı. Göçertme politikasıyla kadının doğasına, diline ve kimliğine yabancılaştırılmak istendiğini aktaran Belkıs, ancak kadınların duruşlarıyla ve direnişleriyle bu politikaları boşa çıkardığını ifade etti. Belkıs, “90’lı yıllarda köyler boşaltıldı ama şimdi aynı politika ile köyler sular altında bırakılıyor. Yöntem değişti ama politikalar aynı şekilde yürütülüyor. Yürütülen bütün özel politikalara karşı Kürt kadınları hiçbir zaman boyun eğmedi. Botanlı kadınlar olarak inkar ve imha politikalarına karşı her yerde mücadelemizi sürdüreceğiz. Barajlara, asimilasyon politikalarının her türlüsüne karşı mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz” diye vurguladı.