‘Erkeklerin ‘iki yıl yatar çıkarım’ cümlesi infaz yasası ile karşılığını buldu’

  • 09:04 27 Nisan 2020
  • Güncel
Safiye Alağaş
 
İSTANBUL- İnfaz yasası ile cezaevinden çıkan erkeklerin kadınları şiddete maruz bırakmaya devam ettiğini ve diğer erkeklere de cesaret verdiğini söyleyen Esenyalı Kadın Derneği Başkanı Adile Doğan, “Erkeklerin ‘Ne olacak ki iki yıl yatarım’ dediğine çok şahit olduk. Bu cümle bugün yeni infaz yasası ile pratikte karşılığını buldu” dedi.
 
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle hızlandırılarak AKP ve MHP’nin oylarıyla Meclis Genel Kurulu’ndan geçen yeni infaz yasası, kadın örgütlerinin kaygılarını haklı çıkardı ve şiddeti arttırdı. Yasayla birlikte cezaevinden çıkmaya başlayan kadın ve çocuğa yönelik şiddet failleri, yeniden suç işlemeye başladı. Antep’te 9 yaşındaki Ceylan Aslan, babası Müslüm Aslan tarafından geçen hafta işkence edilerek katledildi. Müslüm Aslan’ın daha önce eşi Rukiye Aslan’ı yaraladığı için cezaevine girdiği ancak 6 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olduğu öğrenildi. Yine infaz yasası ile birlikte Ankara’da cezaevinden çıkan Fatih S., önce evli olduğu Alev S.’yi şiddete maruz bıraktı ardından ise çocuklarını rehin aldı. Fatih S. daha sonra gözaltına alındı.  
 
Kadınlar endişelerini paylaştı
 
Yeni yasayı değerlendiren Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği Başkanı Adile Doğan, tasarı tartışılmaya başlandığında ve yasa Meclis’te kabul edildiğine kamuoyu oluşturmaya çalıştıklarını hatırlattı. Mahallede dayanışma ve mücadele sonucu kadına şiddet uygulayan birçok erkeğin ceza aldığını belirten Adile, yasa çıktığı andan itibaren kadınların endişelerini paylaştığını söyledi. Adile, kadınların kendilerine söylediklerini şöyle aktardı:  “Yeniden kapıma dayanacak. Yeniden gelecek. Zaten hapisteyken tehdit mektupları gönderiyor. Daha içeride iken ne kadar ceza alacağı bilinmezken içeriden tehdit mektupları gönderiyordu. Bu çıktığında kim bilir bana ne yapar?” 
 
‘Kaygılarımızı doğrulayan pratikler yaşandı’ 
 
Bu kaygıların kendilerinin de kaygıları olduğunun altını çizen Adile, “Yasa çıktıktan sonra da kaygılarımızı doğrulayan pratikler yaşandı. Bir çocuk öldürüldü maalesef. Yine bir kadın feryadını sosyal medyadan duyurdu. Kadın katilleri zaten korunuyordu. Zaten az cezalar alıyordu. Bu yasayla tamamen sırtları sıvazlanmış oldu. Bunlar da buradan aldıkları güçle cesaretle kadınlara saldırmaya devam ediyorlar. Daha önce de erkelerin kadınlara ‘Seni öldürürüm ne olacak ki gider iki yıl yatarım’ dediğine çok şahit olduk. Bu cümle bu gün hayatta karşılığını buldu. Pratikte karşılığını yasa ile buldu” dedi.
 
‘Kadınların korkusu iki kat arttı’
 
Bunun karşısında kadınların örgütlü mücadele yürütmek zorunda olduğunu söyleyen Adile, şöyle devam etti: “Çünkü erkekler bu kez de kadınlara ‘Sen miydin beni içeri attıran, beni şikayet eden’ diye kadınları tehdit etmeye başladı. Maalesef bu daha fazla cinayet, daha fazla şiddet anlamına geliyor.  Benim çevremde koruma tedbirleri altında olan iki kadın var. Bu iki kadın boşandığı erkek tarafından şiddette maruz kalıyorlardı. İki erkek de tutukluydu. Yasa ile birlikte serbest bırakıldılar. Onlar kendilerine şiddet uygulayan erkeklerin serbest bırakıldığını duyduklarında daha iki katı korku yaşamaya başladılar. Serbest bırakılan bu erkekler henüz bu kadınlara ulaşmış değil. Ama nereye kadar. Her ikisi de uyguladıkları şiddet sonucu hapistelerdi. Hapiste oldukları halde bu kadınların zaten çok kısıtlı bir yaşamları vardı. Kadınların bu erkeklerin akrabalarından da sakında durumları var. O yüzde adreslerini gizletmişlerdi. Ama şimdi rahat bir şekilde bir markete bile gidemez durumdalar.”
 
‘Mücadele etmekten başka şansımız yok’
 
“Yasa çıktı artık yapacak bir şey yok demektense sesimizi birleştirebiliriz” diyen Adile, kadınlara şu çağrıyı yaptı: “Evet fiziksel olarak yan yana gelemeyebiliriz ama sesimizi ortak bir şekilde yükseltebiliriz. Bütün iletişim yollarını kullanabiliriz. Bu salgın bittiğinde tabi ki yan yana gelip yasanın geri çekilmesi için çeşitli eylemler yapabiliriz. Mücadele etmek dışında hiçbir şansımız yok. Biz bu koronalı günlerde kadınları karakollarda yalnız bırakmamaya çalıştık. Eve kapanma hali bile kadınlara yönelik şiddeti artırmışken bir de infaz yasası ile çaresiz bıraktıracaklar. Ama biz çaresiz değiliz. Yan yana gelip sesimizi duyurabiliriz. Bunu yapmaya da çalışıyoruz.”