DİYARBAKIR - Gebze Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Rojbin Perişan'ın annesi Sevim Perişan, "Bir insanın 28 yıl boyunca cezaevinde kaldığı dünyanın neresinde görülmüş? Bu yasayla nasıl ki diğerleri çıktı bizim çocuklarımızın da çıkmasını istiyoruz. Yasada eşitlik istiyoruz" dedi. 

 

Cezaevlerinde, 90 bin adli tutuklunun yeni yasal düzenlemenin ardından tahliye işlemlerinin başlatılmasıyla birlikte cezaevlerinde siyasi tutsaklara yer açılmak istendiği çokça gündemde tartışıldı. Binlerce siyasi tutsağın bulunduğu cezaevlerinde yeni tip koronavirüs endişesi giderek artıyor. Birçok cezaevinde çalışan personellerin virüs testinin pozitif çıktığı belirtilirken çok sayıda tutsakta da belirtilerin olduğu kaydediliyor. Tutsak aileleri ve kamuoyunu korkutan şey ise ayrımcı politikalar sonucu cezaevlerinde tutulan siyasi tutsakların virüse yakalanması. Bu endişeyi taşıyan bir aile de Kocaeli Gebze M Tipi Kadın Kapalı Cezaevi'nde bulunan hasta tutsak ve yazar Rojbin Perişan'ın annesi Sevim Perişan. 

 

Sevim, cezaevi koşullarında ne kadar koruyucu olabileceğini sorarak, çıkarılan yasadan siyasi tutsakların da faydalanması gerektiğini söyledi.

 

5 cezaevi dolaştı

 

1992 yılından bu yana tutsak olan Rojbin Perişan cezaevinde, okuyucuların beğenisine sunulan çok sayıda roman ve öyküye imza attı. Başlıca yapıtları  “Bakır Sesli Kadınlar”, “Gözyaşımın Ağıdıydı Seni Beklemek”, “Saçlar ve Gölgeler” ile “Toprağın Şarkısı” olan kitapları okuyucuları tarafından ilgiyle karşılandı. Beğenilen edebi kaleminin yanı sıra Rojbin, çok sayıda hastalık ve ameliyat geçirdi. Annesi Sevim, kızının tutuklanma sürecini şu sözlerle anlattı: "Rojbin 1991'de Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğrencisiyken PKK’ye katıldı. Bir yıl orada kaldıktan sonra tutuklandı. 1 ay 5 gün boyunca gözaltında kaldı. Gözaltı sürecinden sonra tutuklanarak Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’ne getirildi. Diyarbakır cezaevinde bir ay kaldıktan sonra onu Urfa Cezaevi’ne sürgün ettiler. 3 yıl Urfa’da kaldıktan sonra tekrardan sürgün edilerek bu sefer Sivas Cezaevi’ne götürüldü. Sivas'ta da 3 yıl kaldı. O sırada babası da tutuklandı. Babası Midyat Cezaevi’ndeydi bunun üzerine onu da oraya getirdiler. Yaklaşık 11-12 yıl boyunca da Midyat Cezaevi’nde kaldı. En son Gebze Cezaevi’ne götürüldü. Halen de Gebze Cezaevi’nde tutuluyor.”

 

'28 yıl tutsaklık dünyanın neresinde görülmüş?'

 

Kızının iki defa ameliyat edildiğini söyleyen Sevim, bu ameliyatlardan birinin Midyat Cezaevi’nde iken, diğerinin ise Gebze Cezaevi’ndeyken gerçekleştiğini belirtti. Sevim, "Bir ameliyatında safra kesesinden rahatsızdı ve safra kesesini aldılar. Daha sonra da rahim kanserine yakalandı. Rahmini aldılar. Durumu nasıl bilmiyorum. Cezaevi durumları nasıl ki? 28 yıldır cezaevinde. Kim 28 yıl cezaevinde kalmış? Bir insanın 28 yıl boyunca cezaevinde kaldığı dünyanın neresinde görülmüş? Bu yasayla nasıl ki diğerleri çıktı bizim çocuklarımızın da çıkmasını istiyoruz. Yasada eşitlik istiyoruz."

 

'Cezaevinde tedavi mi var?'

 

Sevim son bir yıldır Rojbin’i göremediğini kaydederek, kendisinin sağlık koşullarının el vermemesi nedeniyle görüşe gitme olasılığının olmadığını dil getirdi. Sevim, "Bu koronavirüs de çıktı, cezaevlerindeki durumun nasıl olduğunu bilmiyorum. Kızım bize bir şey anlatmıyor. Hep iyi olduğunu söylüyor ama durumunun nasıl olduğunu bilmiyorum. Cezaevinde durumlar nasılsa öyledir. Cezaevinde tedavi mi var? Onu ameliyat ettiler ama ardından hemen cezaevine götürmüşler başka hiçbir tedavi yapmamışlar. Çocuklarımızın daha iyi koşullarda yani ailelerinin yanında tedavilerine devam etmeleri gerekiyor. Bu yasa ile çocuklarımızın ölümüne davetiye çıkarılmıştır" diye konuştu.