MARDİN - Yerine kayyım atandıktan sonra tutuklanarak Tarsus Cezaevi’ne gönderilen Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz'ın kardeşi Yüksel Elik, "Tecavüzcüler, mafyalar, kadın katillerinin hepsini çıkardılar. Koronavirüs her geçen gün yaylıyor ve cezaevlerinde korunacak bir imkan yok, endişe duyuyoruz” dedi.

 

Koronavirüsün (Covid-19) her geçen gün hızla yayılmasıyla birlikte insanlarda kaygı ve korku da büyüyor. İnsanların kendini karantinaya aldığı bu günlerde ise korunma koşulu ve imkanı bulamayan cezaevleri için endişe duyuluyor. AKP-MHP oylarıyla Meclis Genel Kurulu'ndan geçen yeni infaz yasası ardından tahliyesi öngörülen 90 bin adli tutuklunun tahliye işlemleri de devam ediyor. Buna karşı tepkiler ise dinmiyor. Binlerce siyasi tutsağın cezaevlerinde zor koşullar altında tutulduğuna dikkat çeken tutsak aileleri başta olmak üzere birçok kişi ve kurum, 3'üncü Yargı Paketi'nin ayırımcı politikasından vazgeçerek siyasi tutsakların da tahliye edilmesini talep ediyor. 

 

Nilüfer Elik Yılmaz 7 aydır tutuklu

 

Cezaevlerinde, eski milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, meclis üyeleri başta olmak üzere çok sayıda siyasetçi bulunuyor. Cezaevinde bulunan bir siyasetçi de Tarsus Cezaevi’nde bulunan Mardin Kızıltepe Belediye Eşbaşkanı Nilüfer Elik Yılmaz. 4 Kasım 2019'da Mardin Kızıltepe'de belediyeye kayyım atanmasının ardından önce görevinden alınan daha sonra ise evine yapılan baskın sonucu gözaltına alınarak tutuklanan Eşbaşkan Nilüfer Elik Yılmaz, 7 aydır tutuklu. Nilüfer'in kardeşi Yüksel Elik Nilüfer’in koşullarına ilişkin kaygılarını paylaştı.

 

'Kayyım atanmasının ardından kardeşimi tutukladılar'

 

Yüksel kardeşi Nilüfer'in belediyeyi halkın iradesiyle aldığına dikkat çekerek, kayyım atanmasının ardından kardeşinin görevden alınmasına tepki gösterdi. Yüksel, kayyım atanmasının ardından Nilüfer’in tutuklanma sürecine değinerek, "Kayyım atanmasının ardından kardeşimi tutukladılar. 12 gün boyunca gözaltında kaldı ve bu süre zarfında avukatlarıyla bile görüştürmediler. Daha sonrasında ise kardeşimi ailesinden uzak bir yere Tarsus zindanına gönderdiler" diye belirtti.

 

'İsimleri siyasi olunca terörist ilan ediliyorlar'

 

Cezaevi koşullarının çok kötü olduğunu dile getiren Yüksel, "İsimleri siyasi olunca terörist ilan ediliyorlar. Madem ki teröristti neden adaylığını kabul edip mazbata verdiler?" diye tepki gösterdi. Bununla beraber belediyenin hedef alındığına dikkat çeken Yüksel, Nilüfer’in 7 aydır hiçbir somut delil olmadan tutuklu olduğuna işaret etti. Yüksel, kardeşinin görüş ve mahkemesi olmadığını bu yüzden de onu göremediklerini ifade etti. Cezaevi koşullarını ve durumlarının nasıl olduğu hakkında bilgi sahibi olmadıklarını dile getiren Yüksel, koronavirüs tehlikesinin cezaevlerinde de yayılmaya başladığını kaydetti. Yüksel, Nilüfer’in tutuklanmadan önce rahatsızlıkları olduğunu ve cezaevinde rahatsızlıklarının devam ettiğini ifade etti.

 

'Biz ‘terörist’ değiliz Kürdüz'

 

Yürürlüğe giren 3'üncü Yargı Paketi'ne tepki gösteren Yüksel, "Yeni bir yargı paketi çıkardılar. Tecavüzcüler, mafyalar, kadın katillerinin hepsini çıkardılar. Çıkarmadıkları binlerce siyasetçi, belediye başkanları, encümenleri de terörist ilan ettiler. Kardeşimin durumunun nasıl olduğunu bilmiyoruz ve endişe duyuyoruz. Bir çocuğu var. Oğlu hep annesini merak ediyor. Onun için ağlıyor. Annesi de oğlunu merak ediyor. Adalet istiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Kardeşimi bırakın biz terörist değiliz Kürdüz. Koronavirüs her geçen gün yaylıyor ve cezaevlerinde korunacak bir imkan yok. Onları serbest bırakmaları gerekiyor. Onları orada tutmaya hakları yok. Onları nasıl ve ne şekilde koruyorlar?" diye sordu.