DIYARBAKIR - 24 Nisan 2013 tarihinde bin 138 tekstil işçisinin hayatını kaybettiği Rana Plaza katliamının yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yayınlayan TJA, "Katliamlara ve emek sömürüsüne karşı mücadelemizi tüm dünya kadınlarıyla, enternasyonal ruhla yükseltmeye devam edeceğiz" dedi.

 

Tevgera Jinên Azad (TJA) 24 Nisan 2013 tarihinde Bangladeş’in başkenti Dakka’da bin 138 tekstil işçisinin hayatını kaybettiği Rana Plaza katliamına ilişkin yazılı basın açıklaması yayınladı.

 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

 

"Emek sömürüsü üzerinden kendini var eden, emekçilerin bedenleri üzerinde yükselen yağma düzenin daha düşük maliyetler için de daha ucuz iş gücü politikaları dünyada her yıl binlerce emekçinin yaşamını yitirmesine neden olmaktadır. Bundan 7 yıl önce kapitalist vahşetin en kanlı örneklerinden biri Bangladeş’te yaşandı. 24 Nisan 2013 tarihinde başkent Dakka’nın Savar semtinde bulunan dokuz katlı bir tekstil binasının çökmesi sonucu çoğunluğu kadınlardan oluşan 1.138 işçi yaşamını yitirdi. Ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanlarda çok yönlü yıkıma yol açan yağma, sömürücü politikalarla emekçi sınıfın yaşam koşulları her geçen gün daha da zorlaşmakta, çalışma koşulları dayanılmaz hale gelmektedir. Bu politikalar sonucu tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de her yıl yüzlerce emekçi iş cinayetleriyle yaşamını yitirmektedir.

 

'Raporlar kadına yönelik şiddetin arttığını göstermektedir'

 

İçinden geçtiğimiz COVİD-19 krizinde de, sistemin kadınları, bir kez daha, orantısız şekilde etkilediğini gözlemlemekteyiz. Pandeminin ekonomik sonuçlarının yükü orantısız bir şekilde kadınların omuzlarına yüklenmiştir. Ağırlıklı olarak güvencesiz koşullarda çalışan kadınların salgın süresince, ücretsiz izne zorlanma yahut işten çıkarılma tehdidi gibi sorunları daha da artmaktadır. Binlerce kadın işten çıkarılmamak için çalışmaya devam etmek ve sağlık haklarından vazgeçmek zorunda bırakılmaktadır. Salgın süresinin belirsizliği göz önüne alındığında, bu sorunların giderek daha da yakıcı hale geleceği açıktır.

 

'Mücadelemizi enternasyonal ruhla yükseltmeye devam edeceğiz'

 

Ayrıca dünya çapında raporlar, evlere kapanma ile birlikte, kadına yönelik şiddetin yükseldiğini göstermektedir. Türkiye’de kriz esnasında fiziksel şiddet yüzde 80, psikolojik şiddet yüzde 93, sığınma evi talebi yüzde 78 artmış durumdadır. Buna karşın, Türkiye’de cinsel ve ev içi şiddet sebebiyle hapsedilmiş erkekler korona virüsünün yayılmasını önlemek adı altında tahliye edilmekteler. Rana Plaza katliamının yıl dönümünde yaşamını yitiren tüm emekçileri anıyor, pandemiyle mücadele ettiğimiz şu günlerde sınıfsal ve ulusal ezilmişliği bir arada yaşayan tüm emekçi sınıflarının ortak, örgütlü mücadelesinin kurtuluşun tek yolu olduğunu belirtiyoruz. Katliamlara ve emek sömürüsüne karşı mücadelemizi tüm dünya kadınlarıyla, enternasyonal ruhla yükseltmeye devam edeceğiz."