
‘Hakikatin izinden devam etme sözünü hep canlı tutacağız’
- 09:02 22 Nisan 2020
- Güncel
Hesna Mihamed
ŞEHBA - Rojava Devrimi ile birlikte basın çalışmalarına dahil olan kadın gazeteciler, Kürt Gazeteciler Günü’nü kutladı ve “Hakikatinden izinden devam etme sözünü hep canlı tutacağız” dedi.
Kürt basını, bu yıl gazeteciliğe geçişinin 122’nci yılını kutluyor. 1898 yılında Kürdistan gazetesi ile yola çıkan Kürt basını, bugüne kadar birçok televizyon kanalı, gazete ve ajans yayıncılığı yaptı. Kürt basını, gazeteciliğinde sadece Kürt yaşamını ve hakikatini ön plana çıkarmıyor, ezilmiş halkların gerçekliğini ve tüm farklı kültürleri de takip edip paylaşıyor. 22 Nisan Kürt Gazeteciler Günü dolayısıyla, Efrînli gazeteciler ile görüştük.
‘Kürt kadını gerçeklerin açığa çıkmasında yerini almak istedi’
Ronahi TV çalışanı gazeteci Zîlan Hesen, Kürt basınının geçmişini dile getirdi. Zilan, “Özellikle Suriye’deki kaosun başlamasının ardından Kürt kadını basında yer almak istedi. Kürt gazetecileri, çok kısıtlı imkanlarla ayağa kalkarak, baskı altında tutulan halkın gözü olmak istedi. Basın alanını genişletmeyi hedef aldılar. Kürt gazetecileri, Kuzey ve Doğu Suriye’de yürütülen savaşı ajans, radyo ve televizyon kanallarıyla halka aktarmak için mücadele etti. Toplum gerçekliğinin açığa çıkmasındaki en büyük rol kadına aitti. Kadının direniş ve zorlukları ön plandaydı” sözleri ile 2012 Rojava Devrimi’nden sonra Kuzey ve Doğu Suriye’deki basın çalışmalarına işaret etti.
‘Toplumun her ses ve rengini dünyaya duyuracağız'
Zilan konuşmasının devamında gazeteciliğin, halkın savaş sürecindeki direnişini aktarmadaki rolüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı: “Son yıllarda Kuzey ve Doğu Suriye toprakları işgalciler tarafından işgal ve istila edildi. Savaşlarda, işgal altındaki bölgeleri kurtarma hamlelerinde gazetecilerin rolü birçok savaşçıda vardı. Savaş süreçlerinde karşılaştığımız ve tanık olduğumuz hiçbir zorluk, halkın sesini ve direnişini anlatmamıza engel olmadı. Gücümüzü hakikat yolunun kahramanlarından alıyoruz. 2 yıldır topraklarından uzak yaşayan Efrînli kadınlar başta olmak üzere tüm kadınların yaşadığı zorlukları engel kabul etmeyerek vereceğiz. Mücadele ve direniş ısrarımız her geçen gün artıyor. Kürt Gazeteciler Günü’nü tüm gazetecilere, özgürlük savaşçılarına ve Önder Apo’ya kutluyor ve hakikati açığa çıkarma sözünü yeniliyoruz. Toplumun her zaman sesi olacağız.”
‘Görevimiz kadın direnişi ve hakikatini topluma tanıtmaktır’
Ronahî TV çalışanı gazeteci Mîzgîn Gorsê de Kürt Gazeteciler Günü’nü kutladı. Bugünün çok anlamlı ve önemli olduğunu dile getiren Mîzgîn, şunları söyledi: “Bugün kendini tanıma günüdür. Tarih boyunca kadın birçok acı ve zorluklardan geçti. Kadın gazeteciler olarak Rojava Devrimi’nin başlamasıyla birlikte daha güçlü adımlar atmaya başladık. Bu da kendini Kürt halkı için feda eden kadınların öncülüğü sayesinde oldu. İmkansızlık ve zor koşullara rağmen halka haber aktararak kadının basındaki yerini de göstermiş oldu kadın gazeteciler. Basın alanı, kimlik sahibi olmamızı sağlayarak kadının rol ve misyonunu tanımamıza yol açtı. Tüm çabalarımız topluma temel oluşturup eğitmektir. Kadın gazeteciler olarak en önemli görevimiz kadın hakikatini topluma tanıtmaktır.”
’22 Nisan tüm Kürt gazetecilerine kutlu olsun’
Jin TV çalışanı gazeteci Tolîn Hesen de gazetecilik çalışmalarına değinerek, Kürdistan gazetesinin Kürt basınına yol açtığını belirtti. İktidarın halkın gözü olmalarına müsade etmediği Kürt çocuklarının gözünü açtığını söyleyen Tolîn, “Çocuklarımız tüm baskılara rağmen basın alanında yer alıyor. Özellikle de Kürt kadını basında yer alarak, kadının direniş, acı ve zorluklarını açığa çıkarmak istedi. Kuzey Kürdistan’da birçok kadın toplumun gerçekliğini açığa çıkarmak amacıyla şehadete ulaştı. Bu durum Batı Kürdistanlı kadınların da özellikle Suriye savaşından sonra o yolu takip etmesine sebep oldu. Kadın direnişinde, özellikle Efrîn ve Şehba gibi direnişin devam ettiği yerlerde direniş gerçekliğini tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Gazeteciler olarak, toplumun hakikatini açığa çıkarmaya çalışarak direnişteki yerimizi alacağız. 22 Nisan'ı tüm Kürt gazetecilerine kutluyoruz” diye konuştu.
‘Savaş ortamında basın çalışmaları devam ediyor’
Ajansımız Şehba muhabiri Feride Zade ise toplumun hakikatini açığa çıkarmak için Kürt gazetecilerin varlığına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Feride, “Toplumun gerçekliğini aktarmak ve farklı siyasi yayınları yaymak için Kürt gazeteciliğin yaratılmasına ihtiyaç vardı. Çünkü Kürt halkı özelde de Kürt kadını birçok kırımla karşı karşıya kaldı. Egemen devletler, kadın haklarını sömürüyor, kadını gerçekliğinden uzaklaştırmak ve onu esir almak istiyor. Fakat ilk olarak 1989’da Kürt gazetesinin yayınlanmasının ardından önemli adımlar atıldı ve medyada Kürt basınına da yer açıldı. Suriye savaşının başlamasıyla birlikte oluşan kriz sürecinde Batı Kürdistan’da birçok şey oluştu ve özgün bir gazeteciliğin oluşmasına da yol açıldı. Oluşan kaos ile birlikte ilk olarak özgün bir gazetecilik başladı. Gazeteciler bu süreçte sürekli savaş ve çatışmalara tanıklık etti. Bunun yanında kendine yaşamın her alanında yer edinmeyi de başardı. Sadece savaşla sınırlı kalmayarak farklı birçok alanda her kesimin sesini duyurdu” şeklinde konuştu.
‘Kürt gazeteciler kendi kültürleri ile sınırlı kalmamalı’
Feride, Kuzey ve Doğu Suriye’deki halkların birliğinin yaratılmasına dikkat çekerek, Kürt gazetecilerin sadece Kürt kültürü ile sınırlı kalmaması gerektiğinin altını çizdi. “Eğer gazeteciler halkın acısını gidermek istiyorsa, halkın çocukları olmalılar ki halkın gerçekliğini açığa çıkarabilsinler” diyen Feride, “Bu gerçeklik Kuzey ve Doğu Suriye’de kendini gösterdi. Kadın kanallarının açılmasıyla birlikte kadın sorunlarını çözmek ve kadınların sesi olmak istedik. Aynı zamanda yıllardır süren eril zihniyetten de kurtulmalarını sağlamak istedik” dedi.
‘Birçok basın kuruluşu sözde özgür’
Dünyadaki basın özgürlüğüne de değinen Feride, birçok basın kuruluşunun sadece sözde özgür olduğunu vurguladı. Feride, “Eğer gazeteciliğin kaleminde özgürlük varsa, Kuzey ve Doğu Suriye savaşında her kadın ve gazeteci hedef alınarak şiddete maruz bırakılıyor. Birçok gazeteci savaş sürecinde doğru haber peşinden koşup halka aktarabilmek için şehadet mertebesine ulaştı. Bizler arkadaşlarımızın şehadetinden zayıflamıyor güç ve moral alıyoruz. Çünkü gazeteciliğin başında onların yolundan hakikat yolunun takipçisi ve devamcısı olmanın sözü verilir. Gazetecilerin saadetiyle hakikat sözümüz kendini yeniliyor” ifadelerini kullandı.