
SES: Türkiye genelinde pozitif sağlık emekçisi sayısı 8 binden fazla
- 14:39 21 Nisan 2020
- Güncel
ANKARA- Sağlık emekçileri ile yapılan ikinci anketi açıklayan SES, Türkiye genelinde 8 binden fazla sağlık emekçisine koronavirüs tanısı konulduğunu ve sağlık emekçilerinin yüzde 38’inin serviste yatarak tedavi gördüğünü aktardı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) sağlık alanındaki önlemlerin ve kişisel koruyucu donanımların durumunu ve Covid-19 tanılı sağlık emekçilerinin sayısını tespit edebilmek amacıyla yaptığı ikinci anketin sonuçlarını sendikanın sosyal medya hesaplarından yapılan basın toplantısı ile açıkladı.
Ankete 52 ilden 294 sağlık kurumu katıldı
Anket sonuçlarını açıklayan SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, mevcut durumu güncel olarak takip etmek ve güncelleşen sorunları tespit edebilmek amacıyla 15- 18 Nisan tarihleri arasında web ortamında ikinci anketi yaptıklarını kaydetti. Anket çalışmasına Türkiye genelinde 52 ilden 294 sağlık kurumunun katıldığını aktaran Gönül, kurumların yüzde 66,3’ünün devlet, yüzde 18,7’sinin eğitim ve araştırma yüzde 7,5’inin üniversite, yüzde 3,1’inin şehir ve son olarak da yüzde 4,4’ünün diş hastanesi olduğunu kaydetti.
Covid- 19 tanısı konulan sağlık emekçileri
İşyeri temsilcilerinin anketi doldurduğu hastanelerin yüzde 59’unda Covid-19 tanısı alan sağlık emekçisinin bildirildiğini aktaran Gönül, hastanelerde en az bin 833 sağlık emekçisinin Covid-19 pozitif tanı olduğunu söyledi. Anket kapsamına girmeyen, ancak sendikaya ulaşan 7 hastanenin bilgileri de eklendiğinde bu rakamın, 2 bin 103’e yükseldiğine dikkati çeken Gönül, “Hastanelerin bu konuda bilgi saklama eğilimi ve bilgiye ulaşma zorluğu eklendiğinde, ulaşabildiğimiz yerlerde bile sayının daha fazla olabileceği bilinmelidir” dedi.
Türkiye genelinde pozitif sağlık emekçisi sayısı 8 binden fazla
“Ulaşabildiğimiz 2.103 sayısı üzerinden Türkiye'deki kamu hastaneleri ve üniversite hastaneleri üzerinden bir ortalama aldığımızda Covid-19 tanılı sağlık emekçisi sayısı en az 5788’dir”rakamlarını veren Gönül, ülke genelindeki pozitif tanılı sağlık emekçisinin 8 binden fazla olduğunu öngördüklerini söyledi. Gönül, ankette edinilen bilgilere göre tanılı sağlık emekçilerinin 388'inin doktor, 659'unun ede/hemşire, 211'inin sağlık memuru/teknisyen ve 279'unun da temizlik işçisi olduğunu belirtti.
Sağlık çalışanlarının yüzde 38’i yatarak tedavi gördü
Hastalanan sağlık emekçilerinden tedavi bilgisi bilinen 1188 sağlık çalışanının yüzde 59’unun hastalığı evde ilaç alarak geçirdiğini, yüzde 38’inin serviste yatarak tedavi gördüğünü yüzde 3’ünün yoğun bakımda tedavi gördüğünü ve yüzde 1’inin entübe edildiğini söyledi. Gönül, rakamlar göre hastalığı ağır seyreden sağlık çalışanı oranının azımsanmayacak düzeyde olduğunu vurguladı.
Gönül, anketin devamında yer alan verileri şöyle aktardı:
“Salgın nedeniyle yaşamını kaybeden sağlık emekçilerinin ölüm nedenlerinin tartışıldığı yayınlarda nedenler salgının alınmayan toplumsal önlemler nedeniyle hastanede karşılanmasına bağlı aşırı çalışma, çalışma planlamalarının iyi yapılmaması, yeterli ve nitelikli kişisel koruyucu donanımların sağlanmaması, yeterince ve hızlı bir şekilde test yapılmaması, temas sonrası izolasyonun iyi tanımlanmaması ve düzenlenmemesi, tedavi ve takibin yeterince sağlanmaması olarak bildirilmektedir
Hastanelerin yüzde 39’unda sağlık emekçilerine test yapılmadı
Sağlık emekçilerine semptom gösterip göstermediğine bakılmaksızın 5 günde bir rutin tarama testi yapılması gerektiğini uzun süredir dillendiriyoruz. Bunun virüsün yayılmasını önlemede ve sağlık emekçilerini korunmasında önemli olduğunu vurguluyoruz. Ne yazık ki, Sağlık Bakanlığı bu konuda işleyen bir düzenleme yapmamıştır. Beklendiği gibi, araştırmamızda da hastanelerin yüzde 39'unda sağlık emekçilerine hiç test yapılamadığı saptanmıştır. Bir kez tarama amaçlı test sadece hastanelerin yüzde 9'unda; rutin amaçlı 2 kez test ise sadece yüzde 2'sinde yapılmıştır.
Temaslı sağlık emekçilerinin izlemi
Covid-19 açısından riskli teması olan sağlık çalışanlarının izlenmesi erken tanı konması yaşamsal bir öneme sahiptir. Sağlık Bakanlığı bu konuda bir algorit1ma yayınlamıştır. Bu algoritmaya uyum konusunda 241 sağlık kurumuyla ilgili bilgi temsilcilerimiz tarafından aktarılmıştır
Koruyucu ekipman eksikliği devam ediyor
Koruyucu ekipmanların bir önceki çalışmada hiç ya da yeterli sayıda verilmediğini bildiren hastane oranları: N95 maske yüzde 88 iken yüzde 69,7’e, cerrahi maske yüzde 70’den yüzde 33’e,eldiven yüzde 32’den yüzde 15’e, siperlik yüzde 95’ten yüzde 57,5’e düşmüştür. Görüldüğü gibi sağlık çalışanları üç hafta geçmesine rağmen hala kişisel koruyucu donanımlar açısından sıkıntı yaşamaktadırlar. Devam eden yetersizlikler tablolarda daha net gösterilmektedir.
Poliklinik düzenlemeleri
Polikliniklerde zorunlu olmayan kontroller bir önceki çalışmada yüzde 62'sinde ertelenmişken, şimdi yüzde 73'ünde ertelenmiştir. Bir önceki ankette polikliniklerin aynı eski rutinde devam etme oranı yüzde 13 iken bugün halen yüzde 8'inde aynen devam etmektedir.
Poliklinik düzenlemelerinde bir önceki duruma göre bir ilerleme bulunsa da, polikliniklerde acil olmayan randevuların iptal edilmesinin önemi ve salgının şu anki aşamasında alınması gereken tedbirler göz önünde bulundurulduğunda halen çok ciddi eksikliklerin bulunduğu anlamına gelmektedir.
Triaj uygulaması
Triaj uygulamasına göz attığımızda aradan geçen üç haftaya rağmen bu konuda yerinde sayıldığı görülmektedir. Tüm hastanede triaj uygulamasına geçilme oranı halen yüzde 29'dan sadece yüzde 39'lara değişmiştir.
Hasta girişleri
Hastanelerin halen yüzde 50'sinde hasta,hasta yakını ve sağlıkçılar için ayrı girişler oluşturulmamış, sağlık kurumuna giriş aynı yerden yapılmaktadır. Bir önceki anketimizde bu oran yüzde 61 idi.
İzolasyon odaları
Bir önceki anketimizdeki verilere göre hastanelerin yüzde 44'ünde izolasyon odalarının sayı ve nitelik olarak yetersiz durumda iken; şimdi hastanelerin yüzde yüzde 49'unda sayı ve nitelik olarak yetersizdir. artan hasta sayısına yetecek yeterlilikte izolasyon odasının bulunmadığını görülmektedir.
Bir önceki çalışmamızda hastanelerin yüzde 32’sinde Covid-19 tanılı hasta bakımına yönelik yeni bir çalışma düzenine geçilmemiş iken, halen hastanelerin yüzde 10'unda geçilmediği görülmüştür.
Bir önceki ankete göre hastanelerin yüzde 12.5’inde fazla mesailer kaldırılmışken, şu an yüzde 27'sinde fazla mesailer kaldırılmıştır.
Beslenme
Hastanelerin halen %34'ünde çalışanların ortak yemekhaneden yararlandıkları, yüzde 39’unda kısmen bir düzenleme yapıldığı bildirilmiştir.
Ulaşım
Araştırma sonuçlarına göre hastanelerin yüzde 72'sinde sağlık emekçileri ulaşımını kendi imkanları ile sağlamaktadır. Bir önceki ankette bu oran yüzde 84 idi. Salgın kontrolünde önemli bir müdahale olan hastane enfeksiyonunu topluma taşınmaması için gerekli olan servisler hala sağlanmamıştır.
Şeffaflık
Hastanelerin yüzde 45'inde iletişimin şeffaf olmadığı; yüzde 16'sı hiç bir şekilde sorun iletilemediği ifade edilmiştir. Yani hastanelerin yüzde 61'inde sağlık emekçilerinin hastane yönetimi ile sağlıklı bir iletişim ortamı bulunmamaktadır. Şüpheli hasta başvuruları hakkında sağlık emekçilerine bilgi verilmemesi bir önceki ankette yüzde 18 iken, şu anda yüzde 29'unda bilgi verilmemektedir.
Bildirim- iş kazası
İş sağlığı ve güvenliği kurulları bir önceki ankete göre üçte ikisi toplanmamış iken, bugün halen hastanelerin yarıya yakınında (yüzde 45'inde) toplanmamıştır.
Covid-19 kesin tanılı sağlık emekçilerinin yüzde 56'sında meslek hastalığı yönünden kayıt tutulmamaktadır. İş kazası yönünden ise yüzde 55'inde tutulmuyor.
Sağlık Çalışanlarının Sağlığı Birimleri
Bir önceki ankette Sağlık Çalışanlarının Sağlığı birimlerinin sadece yüzde 10’unun Covid-19 salgınına özel bir çalışma yaptığı tespit edilmişti. Bugün de durumda bir değişiklik yoktur. Bu oran yine yüzde 10'da kalmıştır. SÇS birimlerin yüzde 26’sı hala rutin işlerine devam etmektedir.
Çalışmaktan kaçınma hakkı
Sağlık emekçilerinin sorunları ve risklerinin artması nedeniyle ankete yeni eklediğimiz sorulardan biri çalışmaktan kaçınma hakkı talebinde bulunulup bulunulmadığıdır. Araştırma kapsamında 48 hastanede çeşitli nedenlerle sağlık emekçilerinin çalışmadan kaçınma hakkına başvurduğu, 22 hastanede kaçınma hakkını kullanan sayısının 103 kişi olarak ifade edilmiştir.
Sonuç
Bir kez daha, sağlığımızın korunması için alınması gereken önlemler alınmadığında, çalışmaktan kaçınma hakkımızı kullanmanın bir hak olduğunu; hem kendi sağlığımız için hem de toplumun sağlığı için önlemlerin alınmasını yöneticilerin inisiyatifine bırakmadan önlemlerin alınması için mücadelenin zorunlu olduğu hatırlatmak istiyoruz. Sağlık alanında alınan önlemler ve sağlık örgütlenmesindeki tablo ortadadır. Sürecin başından beri ifade ettiğimiz uyarılarımızı ve önerilerimizi tekrarlıyoruz. Sağlık emekçilerini de gerekli tüm önlemlerin alınmasını sağlamak için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”