
Diyarbakır'da 'Kardeş aile' kampanyası 250 aileye ulaştı
- 09:08 18 Nisan 2020
- Güncel
Beritan Canözer
DİYARBAKIR - HDP'nin başlatmış olduğu "Kardeş aile" kampanyası kapsamında yaklaşık 250 aileyi buluşturduklarını belirten HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen, HDP olarak ise yaklaşık 3 bin ailenin ihtiyaçlarını giderdiklerini ifade etti.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Koronavirüs (COVİD-19) salgını sürecinde ihtiyacı olan yurttaşlarla dayanışmak amacıyla başlattığı "Kardeş aile" kampanyası çalışmaları sürüyor. Yüzlerce ailenin bu kampanya kapsamında birbirleriyle dayanışmasını sağlayan HDP, bazı yerlerde ise maske, eldiven dağıtarak halkı salgına karşı bilinçlendiriyor. HDP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Hülya Alökmen, kampanyanın kentte ne kadar aileye ulaştığını ve çalışmalarını anlattı.
'İhtiyacı olan ailelerimizi tespit ettik'
Hülya, salgının başlamasından bu yana halkın yaşadığı zorlukların yanında, birçok kişinin de işten çıkarıldığını belirterek, bu durumun aileleri zorladığını ifade etti. Hülya, "Durumu olmayan, çocuklarına bakmak zorunda olan, gelir kaynağı olmayan ailelerimize ulaştık. Özellikle de çocuklarıyla yalnız yaşayan ve herhangi bir güvencesi olmayan kadınlara daha çok ulaşmaya çalıştık. Önce ihtiyacı olan ailelerimizi tespit ettik ve ardından da bize ulaşarak dayanışma sağlamak istediğini söyleyen ailelerimizle buluşmalarını sağladık. Elindekini paylaşan aileler olanakları dahilinde destekte bulunuyorlar. Biz ailelerin buluşmasını sağlayarak, ihtiyacı olan ailelerin takipçisi olmaya ve bunun öncüsü olmaya çalışıyoruz" diye kaydetti.
'Dayanışmanın ilk adımlarını atmıştık'
Bu kampanyaya yalnızca ekonomik yaklaşmamak gerektiğini kaydeden Hülya, "Sosyal izolasyon, evlere kapanma, kimseyle iletişim kurmama durumu toplum olarak bizi psikolojik ve sosyolojik olarak etkileyen bir durum. Toplumda içine kapanma gibi bir durumun yaşanması söz konusu. Bu kampanya maddi dayanışmanın yanında manevi dayanışmayı da sağlıyor. Aileler birbiriyle görüşmeye, konuşma başlıyor. Bir paylaşım oluyor ve bu manevi değeri de büyütüyor. Bu kampanya başlamadan önce de biz HDP Amed olarak bir çalışma yürütüyorduk. 65 yaş üstü vatandaşlarımızı tespit ederek ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyorduk. Özellikle yalnız yaşayan 65 yaş üstü vatandaşlarımıza manevi olarak da destek vermeye çalışıyorduk. Mahalle çalışmalarımızla dayanışmanın ilk adımlarını atmıştık" ifadelerini kullandı.
'250 aileyi buluşturduk'
Şu ana kadar yaklaşık 3 bin ihtiyaç sahibine ulaştıklarını dile getiren Hülya, 'Kardeş aile' kampanyası çerçevesinde ise yaklaşık 250 aileyi buluşturduklarını belirtti. Hülya, özellikle Avrupa'da yaşayan yurttaşların dayanışma için kendilerine ulaştıklarını ifade ederek, "Avrupa'da yaşayan hemşerilerimizin bu konudaki duyarlılığı çok fazla. Bize ulaşıp ihtiyaç sahibi ailelere destek olmak istediklerini söylüyorlar. Yine kent içinde bulunan ve olanakları olan ailelerimizin de sayısı oldukça fazla diyebiliriz. Biz buluşmalarını sağlayıp aradan çekiliyoruz" dedi.
'Sahte olduğunu kabul ettiler, özür dilemediler'
Diyarbakır'da alınan tedbirlerin yetersiz olduğuna da işaret eden Hülya, "Çalışmak zorunda olan ve her gün evden çıkmak zorunda olan bir kitle de var. Ve bu insanlar istemeseler de toplu alanlarda bulunmak zorunda kalıyorlar. Yüzde yüz bir izolasyondan bahsetmek mümkün değil. Kentte bulunan sağlıkçıların sağlıklı koşullarda olduğunu söyleyemiyoruz. Hala ekipman sıkıntıları olduğunu biliyoruz. Bunun yanında biliyorsunuz Büyükşehir Belediyesi kayyımının sahte dezenfektan dağıttığı ortaya çıktı. Dezenfektan diye dağıtılan şeyin ne olduğu, içerisindeki maddelerin ne olduğunu hala bilmiyoruz. Buna dair bir açıklama yapılmadı ama sahte olduğunu kabul ettiler. Bu da bile bile halkın sağlığı ile oynamaktır. Halktan özür dahi dilemediler. Bu durumun bize sağlık sorunu olarak dönüp dönmeyeceğini de bilmiyoruz" sözlerinin altını çizdi.
'Kayyımlar halk sağlığı sorunudur'
Kayyımların halkın iradesine darbe olduğunu vurgulayan Hülya, aynı zamanda kayyımların bir halk sağlığı sorunu olduğunu gözlemlediklerini belirtti. Kayyımların halkı düşünmeyen, yukardan bakan ve halkı görmeyen bir yerde olduklarını dile getiren Hülya, “Biz tüm bunların takipçisi olacağız ve halkımızı bilgilendirmeye devam edeceğiz. Kayyımların halkın sağlığı ile oynamasına izin vermeyeceğiz" dedi. Hülya, bu süreçte en çok zorlanan kesimin ise kadınlar olduğunu belirterek, "Kadına yönelik şiddet had safhaya ulaştı. Evde şuan en büyük şiddeti gören kadınlardır. İlla fiziki değil, evde çocuk bakımı, evli olduğu erkeğin bakımı, yemek ve temizlik gibi sorunların tümü kadınları yoran ve yıpratan bir süreç olacaktır. Bu nedenle biz de kadın örgütleri ile beraber bizden destek isteyen tüm kadınların yanında olacağız. Ve hükümetin de bu konuda duyarlı olması gerekmektedir" diye konuştu.