MAXMUR - Maxmur Demokratik Halk Meclisi ve İştar Meclisi, Türkiye’nin saldırıları ile buna sessiz kalan yerel ve uluslararası güçlere tepki gösterdi. 

 

Türkiye’nin 15 Nisan günü Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile Maxmur Kampı’na (Şehit Rüstem Cudi) düzenlediği saldırı sonucu 3 kadın katledilmişti. Maxmur Demokratik Halk Meclisi ve İştar Meclisi düzenledikleri ortak açıklama ile bölgeye dönük saldırıyı kınadı. Açıklamayı İştar Meclisi Koordinasyonu’ndan Xurbet Çelik okudu. 

 

‘Halk direniyor ve onurundan vazgeçmiyor’

 

Açıklamada, “Maxmur Kampı sakinleri 1994 yılında Kuzey Kürdistan’da Türk devletinin vahşi saldırıları ve baskıları yüzünden Güney Kürdistan’a göç etmiştir. Her türlü saldırı karşısında onurlu duruşlarından taviz vermeyen Maxmur halkı zor şartlar altında yaşamlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Şimdi de faşist saldırıları ve onların işbirlikçileri ile yüz yüze kalıyorlar. Yine de bu halk direniyor ve onurundan vazgeçmiyor” denildi.

 

‘Örgütlülüğümüz ile cevap olacağız’

 

AKP-MHP iktidarının talebi üzerine yaklaşık 9 aydır Kürdistan Bölgesi ve KDP’nin eliyle Maxmur Kampına ambargo uygulandığı belirtilen açıklamada, “Maxmur halkı bir yandan ambargo bir yandan Türk devletinin hava saldırıları başka bir yandan da DAİŞ saldırılarına karşı ayakta kalmaya çalışıyor. Bütün bu saldırılar karşısında örgütlülüğümüzü güçlendirerek cevap olacağız” diye belirtildi.

 

Açıklamada son olarak uluslararası insan hakları örgütleri ve vicdan sahibi insanlara Maxmur Kampı’na yönelik bu saldırılar karşısında tepkilerini ortaya koymaları çağrısı yapılırken, “Sessizlik Türk devletinin saldırılarına ortak olmak demektir” denildi.