
Maske dağıttığı için gözaltına alınan Yonca: Dayanışmamızı engelleyemezler
- 09:04 17 Nisan 2020
- Güncel
Dilan Babat
BARTIN - Maske sıkıntısı nedeniyle evde yaptığı maskeleri pazarda kadınlara dağıtırken gözaltına alınan Bartın Halkevleri Başkanı Yonca Alemdar, “Dayanışma ağlarının önüne geçmek istiyorlar ama ‘kaçak’ maske üretimine devam edeceğim. Kadınların maskesi yok bu yüzden elimden geleni yapacağım” dedi.
Türkiye'de şimdiye kadar koronavirüs vaka sayası 74 bin 193'e ulaşırken, bin 643 kişi de yaşamını yitirdi. Salgından korunmak amacıyla milyonlarca kişi evde kalırken, ihtiyaçlarını karşılayamayan, işten atılan, işten ayrılmak zorunda kalan, ücretsiz izne ayrılan ya da günlük işlerde çalışan yurttaşlar ekonomik olarak büyük güçlükler yaşıyor. Bu yurttaşlar için devlet bağış kampanyası başlatıp, kaymakamlık ve sosyal yardımlaşma kurumlarına yönlendirirken, maske dağıtımının ise ücretsiz olacağı belirtildi. Ancak yurttaşlar bu yardımlara hala ulaşamadığı için birçok kurum ve kuruluş ise gönüllü kampanyalar yürütüyor. Maske yetersizliği nedeniyle evinde maske yapan ve Bartın Galla pazarında dağıtan Bartın Halkevleri Başkanı Yonca Alemdar 7 Nisan’da gözaltına alındı. İfade işlemlerinin ardından aynı gün serbest bırakılan Yonca ajansımıza konuştu.
Türkiye’nin pandemi sürecini yönetemediğini belirten Yonca, “Korunma yönteminin yapıldığını düşünmüyorum. Bunun birinci aşaması şeffaf, herkesle iş birliği halinde sivil toplum örgütleriyle, Dünya Sağlık Örgütü’nün buradaki temsilcisi ile ya da belediyelerle iş birliği süreci yürütülmüyor. Büyükşehirlerdeki gelişmeleri de takip ediyoruz. Valiliğin zaman zaman yaptığı açıklamalar oluyor. Bir güven duygusu yaratacak, halkın kaygılarını giderecek açıklamalar değil. ‘Bu yasak, o yasak, sokağa çıkılmayacak’ açıklamaları oluyor. Güven yaratmayan, ‘ben ne dersem o olur’ algısı ile yürütülen bir mücadele var. Bizim başka bir haber alacak kaynağımız yok. KESK’in eğitim günlükleri adı altında arada yaptığı açıklamaları oluyor. Oradan haber almaya çalışıyoruz” dedi.
‘Zonguldak’a yakın olan beldelerimiz karantina altında’
Bartın’da pozitif vakaların yüksek olmadığını, oluşan vakaların ise İstanbul ve umreden gelenler tarafından bulaştığını belirten Yonca, “Koronavirüsten kaynaklı iki tane vefatımız var. Hasan Kadı beldesi 15 günden beri karantina altında. Ulus beldesi ve çevre köyleri yeni karantina altına alındı. Bu beldelerin özelliği Zonguldak ve Karabük’e yakın olan ilçelerimiz. Zonguldak’ta acı bir tablo var. Termik santrallerinin ve madencilikten kaynaklı insanların bağışıklık sisteminde bir zayıflık vardı. Bu şekilde yakalandılar. Orada çok acı bir tablo var. Komşumuzda olması demek bize de geleceği anlamına geliyor. Bu yüzden dikkatli olmamız gerekiyor. Bartın’da sokağa çıkma yasağı olmamasına rağmen insanlar bu yasağa uyarak evlerinden çıkmadı” diye ifade etti.
‘Maske pahalı olunca dayanışma göstermek istedik’
Devletin maskelere ücretsiz olarak E-Devlet üzerinden ulaşılabileceği açıklamasının ardından sistemin çöktüğünü, kendilerinin de ulaşamadığını kaydeden Yonca, bu yüzden maskeyi kendilerinin yapmaya başladığını söyledi. Yonca, “Marketlere gidince çok pahalı ve alamıyoruz. Bu yüzden evde yapmaya başladım. Maskeleri yaptıktan sonra yıkayıp hijyenik olmasını sağladım. Daha önceki senelerde sadece kadınların satış yaptığı Galla pazarında sattık. Geçen sene Bartın Halkevleri olarak kullanılan ‘tuvaletin iyileştirilmesi, emzirme ve değiştirme odalarının yapılması pazarcı kadınların ücretsiz çalışması’ için 6 aylık bir kampanya yürütmüştük. Bu kampanyadan dolayı bir hukukumuz oluştu. Herhangi bir sıkıntı olduğunda çözüm buluyorduk. Pazarda alışveriş yapan kadınlara dağıttım” diye anlattı.
‘Maske dağıtırken gözaltına alındım’
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından satılan günlük maskelerin sürekli kullanılmaması çağrısı yapıldığını ve evde yapılan maskelerin kullanışlı olduğunu ifade eden Yonca, “Kadınlarla konuşunca maskelerin pahalı olduğunu ve ulaşamadıklarını söylediler. Ben de pazarda dağıtım. Üçüncü maskeyi vereceğim sırada gözaltına alındım. İfade vermek için kaçakçılık dairesine ifade için götürülürken, sağlık kontrolü için pandemi hastanesine götürüldüm. Maske dağıtımın yönetmeliğe uygun olmadığını söylediler. Söyledikleri yönetmelik maddesine baktığımda ise ameliyat sırasına kullanılan yönetmelik olduğunu gördüm. Bende ameliyat yapmayacağımı sadece güvenlik açısından yaptığımı söyledim. Sonra ‘halk sağlığına zarar veren ilaç yapımı’ iddia edilerek adliyeye götürüldüm. Bir tiyatro oynandı. Maske ilaç değil neden suçlandığımı bilmiyorum. Neresinden tutarsam elimde kalıyor” diye belirtti.
‘Dayanışma ağlarının önüne geçmek istiyorlar’
Salgından sonra dayanışma ağlarının oluştuğunu ve bu dayanışma ağlarının önüne geçilmek istendiğini, kendisinin de bu nedenle gözaltına alındığını ifade eden Yonca, “Kimse bir şey yapmasın biz böyle duralım devlet bize nasıl arzu ederse, lütuf gibi göndersin. Bunu da organize edemiyorlar. Siz yapmıyorsunuz ne olursa olsun. Büyükşehir belediyelerinin kampanyaları bloke ediliyor. Burada 33 kadına maske vermem ile halk sağlığına nasıl zarar verebilirim düşünüyorum. Bir bilgilendirme yok, bir şey yapılmıyor. İktidarın istediği dayanışma ağı kurulmaması, bir kurban olarak hayatımıza devam etmemiz. Susmamız için böyle bir şey yapıldı” dedi.
‘Kaçak maske yapmaya devam edeceğim’
Sanal ortamda kadınların toplantılarına devam ettiklerini ve dayanışmalarını devam ettireceğini vurgulayan Yonca, “65 yaş üstü insanlara bir ziyaret, durumlarını sorup ihtiyaçları varsa bunları gerekli mercilere ileteceğiz. Olmazsa kendi kaynaklarımız üzerinden dayanışmamız devam edecek. Kaçak maske üretimine devam edeceğim. Kadınların maskesi yok bu yüzden onlara maske ulaştırmak için elimden geleni yapacağım” diye konuştu.