‘Birlikte güçlenmenin yollarını aramaktan vazgeçmeyeceğiz’

  • 09:02 16 Nisan 2020
  • Güncel
Medya Üren-Rengin Azizoğlu
 
DİYARBAKIR -  Koronavirüs sonrası kadınların yaşadığı sorunları değerlendiren Mor Dayanışma’dan Cemile Baklacı, “Nefes aldığımız her yeri bir dayanışma ve mücadele alanı haline getirebiliriz. Kadın dayanışmasını bulunduğumuz her alanda inşa etmenin, birlikte güçlenmenin yollarını aramaktan da bulmaktan da vazgeçmeyeceğiz” dedi.
 
Dünyayı etkisi altına alan ve binlerce kişinin yaşamını yitirmesine sebep olan yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası izolasyon süreci kadınlar açısından risk oluşturuyor. Kadınların kazanılmış haklarına saldırılar sürerken bir yandan da Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaşan 70 maddelik infaz yasa teklifiyle kadınlar tehlikeyle karşı karşıya bırakıldı. Mor Dayanışma’dan Cemile Baklacı, infaz yasasını, koronavirüsün kadınlara etkilerini değerlendirdi.
 
‘İktidar haklarımıza saldırmaya devam etmektedir’
 
Yeni çıkarılmak istenen pakette kadınların güvenliğini sağlayan ve koruma taleplerini doğrudan karşılayan bir sürecin olmadığını vurgulayan Cemile, kadın hareketinin çok güçlü olduğu dünya genelinde ve Türkiye'de kadınların sürekli sokaklarda yer aldığına dikkat çekti. Cemile, “İktidarın kriz süreçlerinde ilk önce saldırdığı ve baskılamaya çalıştığı kesim kadınlar olmuştur. Çok uzun süredir her söyleminde de aileyi tehdit eden yasa olarak lanse ettikleri 6284 ve İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına yönelik birçok saldırıda bulundular. Bugün de tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüsü ile birlikte yine iktidar haklarımıza saldırmaya devam etmektedir. Böyle bir salgın sonucunda insan yaşamını riske atacak hiç bir düzenlemeyi istemeyiz. İçerdeki mahkumların salgın karşısında sağlıklarının güvence altına alınması hepimizin talebidir. Fakat çıkartılmak istenen mahkumlar ve belli bir kesiminde içeride kalmasını hala destekleyen açıklamalarda bulunulmuştur” dedi. 
 
‘Ev içi şiddet daha da arttı’
 
Taciz, tecavüz ve cinsel şiddet suçlamalarıyla kadınların erkek adalet karşısında mücadele ederek kazandıkları birçok dava sonucunda bu faillerin yargılandığını söyleyen Cemile, bu faillerin dışarıya çıkmasının kadınların yaşamını çok ciddi anlamda tehdit edeceğini ifade etti. Bunun karşısında önlem alınması bir yana var olan yasaların dahi uygulanmadığına dikkat çeken Cemile, “Bu koşullarda kadınların güvenliğini sağlamadan hiçbir düzenlemenin yapılmasını istemiyoruz. Kadına yönelik şiddetin arttığı bugünlerde koronavirüs ile birlikte ev içi şiddet daha da arttı. Bu gerçeklik karşısında 6284 yasasının uygulamasında çok fazla mücadele verirken bu uygulamalara herhangi bir sınırlama getirilmek istenmesi kadın cinayetlerinin ve şiddetin daha çok artmasına sebep olacaktır. Kadına yönelik şiddete karşı her türlü önlemin eksiksiz ve ertelemesiz uygulanması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
‘Dayanışmamızdan vazgeçmeyeceğiz’
 
Kadınların pandemi öncesinde de erkek egemen zihniyetin tüm formlarıyla karşı karşıya olduğunu aktaran Cemile, kadınların mücadelelerine koronavirüsü de ekleyerek devam edeceklerini söyledi. Cemile, “Bu ülkenin sokaklarını, meydanlarını dolduran kadınlar sessizliğe gömülüp gidemezler. Bir kadın şiddet yaşadığında kendi kabuğuna çekilip susmaz. Bizler dayanışmanın tadına varmış kadınlarız. Evde, iş yerinde, hastanede, sokakta. Kız kardeşlik dayanışmamızdan vazgeçmeyeceğiz. Özgürlük zaten bizim mücadele ettiğimiz bir alandı. Şimdi de bu mücadeleye dijital dünyayı da katarak daha fazla omuz verebiliriz. Hayatımızda yer eden sorunlar hala hayati önem taşıyan sorunlar. Koronavirüs günlerinde de kadınlar birlikte güçlü. Evde kalmak ve hala çalışmak zorunda kaldığımız bu günlerde nefes aldığımız her yeri bir dayanışma ve mücadele alanı haline getirebiliriz. Bu yüzden de kadın dayanışmasını bulunduğumuz her alanda inşa etmenin, birlikte güçlenmenin yollarını aramaktan da bulmaktan da vazgeçmeyeceğiz” diye kaydetti.