Filiz Zeyrek

 

MERSİN - Şakran Cezaevi’nde bir doktorda koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından kaygıları artan tutsak yakınları derhal tahliyelerin gerçekleşmesi çağrısı yaptı. Tutsak Abdullah Ateş’in kızı Sevgi Ateş, “Yaşam hakkı evrenseldir ve tutsakların bu hakkı ihlal ediliyor” dedi. 

 

Koronavirüs (Covid-19) salgını Türkiye’de giderek yayılırken vaka sayısı 65 bini aştı. Dün gece itibari ile de yaşamını yitirenlerin sayısı bin 403’e yükseldi. Salgın nedeniyle hızlandırılarak Meclis’e getirilen ve kabul edilen infaz düzenlemesinde ise siyasi tutsaklar kapsam dışı bırakıldı. Bununla birlikte tutsak ailelerinin endişesi de tepkisi de arttı. 

 

‘Ölmelerini mi bekliyorlar?’ 

 

Şakran 2 No’lu Tipe Cezaevi’nde bulunan ve müebbet hapis ceza hükümlüsü hasta tutsak Abdullah Ateş’in kızı Sevgi Ateş, cezaevinde herhangi bir tedbir alınmadığını söyledi. Özgürlüğünden alıkonulan herksin istisnasız bir şekilde sağlık ve yaşam hakkının güvence altına alınması gerektiğini hatırlatan Sevgi, “Babamın hipertansiyon ve astımı var ayrıca daha önce anjiyo olduğunu da söyledi. Bu rahatsızlıkları olan birine daha çabuk bulaşacağını herkes biliyor. Bun nedenle korkularımız arttı. Bize anlattıkları kadarıyla herhangi bir önlem alınmıyor. Buradan yetkililere soruyorum tutsaklar için neden bir şey yapılmıyor? Ölmelerini mi bekliyorlar nasıl bir vicdan bu?” dedi. 

 

‘Kalabalık koğuşlarda nasıl mesafe konulacak’ 

 

Herkesin bireysel korumasını evinde kalarak sağlamaya çalışırken, kalabalık koğuş ortamlarında  korunmanın imkansız olduğuna dikkat çeken Sevgi, “Sağlık Bakanlığı sosyal mesafenin 1-2 metre olması gerektiğini açıklıyor. Peki cezaevlerinde birkaç metrekare içinde tutulan onca insan nasıl sosyal mesafeye dikkat edecek? Dışarıdakiler için her gün önlemleri sıralıyorlar. Bizler bunlara dikkat ederek hem kendimizi hem de bizim dışımızdakilerini koruyamaya çalışırken peki cezaevlerinde onca kişi üst üste, daracık koğuşlarda nasıl korunacak?” diye sordu. 

 

‘Doktorun teması nedeniyle tutsaklar da kaygılı’ 

 

Şakran Cezaevi’nde bir doktorun testinin pozitif çıktığını ve bu doktorun bir haftada onlarca tutsağa  temas ettiğinin söylendiğini belirten Sevgi, “Bu çok korkunç. Çok kaygılıyız kaç kişi ile temas edildi ve koğuşlara giden bu tutsaklar kaç kişiyle temas haline girdi bilmiyoruz. Hapishanelerde bulunan insanlar bunlara nasıl dikkat edecekler çünkü onlar bulundukları koğuşlarda en az 15 kişi kalıyorlar.  Haftada bir kez verilen sıvı sabunla kaç kişi ellerini sık sık yıkayabilir.  Sıcak suyu sürekli bulamayan, eldiven ve maskeleri olmayan tutsaklar nasıl kendi dışındaki insanları koruyabilir? Babam temizlik malzemesi ve dezenfekte ürünlerini alamadıklarını söyledi. Doktordan dolayı çok endişeli olduklarını söyledi” ifadelerini kullandı.  

 

‘Her olumsuzluktan devlet sorumludur’

 

İnfaz indiriminden siyasi tutsakların yararlanmamasına da tepki gösteren Sevgi, “Bu yasa evrensel insan haklarına tamamen aykırı. Eşitliği tamamen ortadan kaldıran, hukukun üstünlüğünü hiçe sayıp üstünlerin hukuku haline getirilmiş bir yasa. İktidar kendi yandaşlarına yarayacak bir şekilde uyguluyor. Bu da düşman hukuku olduğunu gösteriyor. Çete kuran, hırsızlık yapan,  gaspçılar, tacizciler hepsi var içinde ama demokrasiyi, insan haklarını, eşitçiliği savunan, düşüncesini dile getiren insanlar yasanın dışında tutuluyor.  Bu da bu insanları artık cezaevinde öldürmektir ve meşrulaştırmaktır. Tutuklu aileleri olarak asla kabul etmiyoruz. Her olumsuz durumdan devlet sorumludur. Çağrımız herkesin yasalardan faydalanmasıdır” çağrısı yaptı.