Mardinli anneler: Agit hepimizin Agit'i

  • 09:10 14 Nisan 2020
  • Güncel
MARDİN - Çocuklarını çatışma ve savaş ortamlarında yitirmiş Mardinli anneler, Agit İpek'in cenazesine yapılanlar karşısında anne Halise Aksoy'a dayanışma mesajı ileterek, cenazenin kargo ile gönderilmesinin kabul edilemez bir durum olduğunu söyledi.
 
Dersim'de merkeze bağlı Xelasor tepesinde 23 Mayıs 2017 yılında çıkan bir çatışma sonucu yaşamını yitiren HPG'li Agit İpek'in cenazesinin posta aracılığıyla annesine gönderilmesine ilişkin tepkiler sürüyor. Kamuoyunda büyük bir tepki toplayan bu duruma sessiz kalmayan siyasetçi, gazeteci, sanatçı, hukukçu ile birlikte çok sayıda kurum yaptıkları açıklama ve paylaşımlar ile durumun kabul edilemezliğini ortaya koydu. Bu duruma ilişkin bir ses de Mardinli annelerden yükseldi. Yaşamını yitiren HPG, YJA-STAR'lıların anneleri, Halise Aksoy'a yapılanların kabul edilemez bir durum olduğunu dile getirerek, tepki gösterdi. Anneler, Halise'nin yalnız olmadığını ve onunla aynı yaşları akıttıklarını dile getirerek dayanıştı.
 
'Acısını tüm anneler olarak birlikte paylaşıyoruz'
 
Çocuklarını çatışma ortamlarında yitiren anneler Halise ile dayanışarak yalnız olmadığını ve onun yanında olduklarını dile getirdi. Kızını çatışma ortamında kaybeden Şükriye Çetin, bu olaya tepkisini şu sözlerle ifade etti: "Hepimiz şehit anneleriyiz. Yüreğimiz birlikte acıyor. Hepimizin yüreği yanmış. Biz kimsenin ne ölmesini istiyoruz ne de tutuklanmasını. Halise anne için çok üzüldük. Cenazesinin kargo ile gelmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Acısını tüm anneler olarak birlikte paylaşıyoruz. Nasıl olur da çocuğunun cenazesi bir kargo ile annesine gönderilir? Nerede görülmüş böyle bir şey? Annenin gözyaşını biz de onun gibi akıtıyoruz. Ona sevgi ve selamlarımı yolluyor, öpüyorum onu. Biz anneler hepimiz kardeşiz. Bu yaklaşımı bu şekilde kabul etmiyoruz."
 
'Şehit annelerine yapılanlar kabul edilemez'
 
Üç çocuğunu da çatışma ortamlarında yitiren Nezihet Kalkan da, "Hepimiz Halise annenin arkadaşlarıyız. Allah onun hakkını bırakmasın. Bir annenin çocuğunun kemiklerinin bir paket ile gönderilmesi çok zor bir şey. Bunu ancak onların başına da aynı şey gelirse anlayabilirler. Şehit annelerine yapılanlar kabul edilemez. O annenin arkadaşları olarak onun yanındayız ve ona yapılanı kabul etmiyoruz. Dünyada böyle bir şeyin olmaması gerek. İnsanlığa sığmaz böyle bir şey" sözleriyle tepki gösterdi. 
 
'Halise anneye yapılan durumu kınıyoruz'
 
"Halise anneye yapılan durumu kınıyoruz" diyerek duruma tepki gösteren, iki oğlunu çatışmalarda yitirmiş Gülbeyaz Güneş ise, bunun kabul edilemez bir şey olduğunu söyledi. Bir cenazenin kargo paketiyle annesine teslim edilmesinin hiçbir din ve inançta yer almadığına dikkat çeken Gülbeyaz, Kürt gençlerine yapılanların cezasız kalmamasını istediklerini kaydetti.
 
'Hiçbir dinde yapılmaz böyle bir şey'
 
Çocuğunu çatışma ortamlarında yitirmiş bir başka anne olan Emine Koç da bu duruma tepkisini şu sözlerle dile getirdi: "Öncelikle Halise kardeşime selam, sevgi ve saygılarımı yolluyorum. Ona yapılanı kabul etmiyoruz. Bizim de bir örf adetimiz, dinimiz, inancımız var. Hiçbir dinde yapılmaz böyle bir şey. Böyle bir şeyin kimseye yapılmasını istemiyoruz. Aileye baş sağlığı diliyorum. Bizde şehit annesi olarak bu durumu asla kabul etmiyoruz.”
 
'Agit, hepimizin Agit'idir'
 
Oğlunu savaş ortamında kaybetmiş olan bir diğer anne Leyla Değer ise, "Halise arkadaş bilsin ki yalnız değildir. Hepimiz onun yanındayız, arkasındayız" dedi. Leyla sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Agit sadece onun Agit'i değil hepimizin, tüm şehit annelerinin Agit'idir. O hepimizin yiğididir, kuzusudur. Yapılan bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Büyük bir hakaret edildi Halise arkadaşımıza. Bu tüm şehit annelerine yapılan bir hakarettir. Her zaman için onun yanındayız. Onun akıttığı gözyaşını tüm şehit anneleri olarak birlikte akıtıyoruz. Avrupa sesimize kulak versin. Kabul etmeyeceğiz bu haksızlığı. İçimiz dolu akıtamıyoruz. Yapılan bu hakaret cezasız kalmamalıdır. Sorumlularının yargılanması gerek. Büyük bir haksızlık yapıldı ve kabul edilemeyecek bir haksızlıktır bu."