
'Uzun zamandır elinizi vicdanınıza koymadınız, bu sefer koyun'
- 11:44 13 Nisan 2020
- Güncel
ANKARA-Meclis’te görüşülen infaz düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışına bırakılmasına tepki gösteren tutsak anneleri, virüsün, devlet gibi insan ayırmadığını belirterek, “Uzun zamandır elinizi vicdanınıza koymadınız ama bu sefer koyun” çağrısında bulundu.
İktidarın hazırladığı ve binlerce siyasi tutsağın kapsam dışı bırakıldığı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Teklifi’nin Adalet Komisyonu’nda kabul edilmesi ardından Meclis Genel Kurulu’nda başlayan görüşmeler devam ediyor. Görüşmeler devam ederken tutsak yakınları infaz düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasının koronavirüs günlerinde ölüm anlamına geleceğini belirterek hükümete çağrıda bulundu.
‘Salgından dolayı görüşemiyoruz, uyku gözüme girmiyor’
İstanbul Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü son sınıf öğrencisiyken tutuklanan ve 14 yıl ceza alan, Düzce Çilimli T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Muhammet Koçyiğit’in annesi Türkan Koçyiğit birçok genç gibi oğlunun da haksız yere tutuklandığını belirterek oğlu için endişe duyduğunu ve koronavirüs salgını nedeniyle oğlundan haber alamadığını vurguladı. Türkan, “20 dakikalık olan telefon hakkını 10 dakika olarak kullanıyoruz. Ben şu an Muhammed’i merak ediyorum, bu süreçten kaynaklı çok endişe ediyorum. Uyku gözüme girmiyor” diye ifade etti.
‘Biz bu devlette yaşıyorsak çocuklarımız eşit olarak bu devletten haklarını almalı’
Gündemde olan infaz yasasında siyasi tutsakların kapsam dışına bırakılmasına tepki gösteren Türkan, hükümete şöyle seslendi: “Özellikle Cumhurbaşkanına sesleniyorum, hak, hukuk, adalet, istiyorum. İnfaz yasasının herkese adaletli, eşit olmasını istiyorum. Biz annelerinin ahını kimse almasın. Çünkü biz annelerin ahı, dünyayı yakar bunu herkes bilmeli. Biz bu devlette yaşıyorsak, çocuklarımız da eşit olarak bu devletten haklarını almalılar. Dolayısıyla cezaevinde tutuklu olan çocuklarımız eşit bir şekilde özgürlüklerine kavuşmalılar. Tacizciler, tecavüzcüler, katiler dışarı çıkacak, bizim çocuklarımız içerde kalacak. Biz bunu kabul etmiyoruz. Ben bir anne olarak bunu kabul etmiyorum. Ahım figanım göklere çıkar, Allah da kabul etmez. Biz sizden eşit yasa istiyoruz, infaz yasasında eşitlik olmasını istiyoruz.”
10 yıl sürgün ve işkence ile geçti
2011 yılında Mersin’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve 7 ay Mersin Cezaevi’nde kaldıktan sonra Adana Ceyhan M tipi kapalı cezaevine sürgün edilen Faik Budak hakkında 2 buçuk yıl sonra müebbet hapis cezası verildi. 6 yıl Ceyhan cezaevinde kaldığı sırada hakkında sık sık disiplin cezası verildiğini ve işkenceye maruz bırakıldığını aktaran anne Zeynek Budak, oğlunun en son Konya Ereğli T Tipi kapalı cezaevine sürgün edildiğini ve burada ağır işkencelere maruz kaldığını belirtti.
‘Oğlum her gittiği cezaevinde ağır işkencelere maruz kaldı’
“Faik’ime haksızlık yapıyorlar. Onu aldıklarında daha çocuktu, zindanda büyüdü ve tam 10 yıldır zindanda” diyen Zeynek, Faik’in bu zamana kadar sürgün edildiği 4 cezaevinde de ağır işkencelere maruz kaldığını aktardı. Zeynek, “Özellikle Konya Ereğli cezaevine Faik’i ilk götürdüklerinde öyle işkence etmişlerdi ki üstü başı param parça edilmişti. Ardından da buzlu soğuk su üzerine dökmüşlerdi ve bu da yetmedi 2 buçuk yıl tek kişilik hücrede tecritte tuttular” diye belirtti.
‘Virüs herkese geliyor devlet gibi insanları seçmiyor’
Hazırlanan infaz yasasına tepki gösteren anne Zeynek, “Faik bir çocuktu, devlet bir çocuktan niye bu kadar kortu. Zindandaki çocuklardan insanlardan korkmasınlar, kendilerinden korksunlar. Kanun değiştiriyorlar af getiriyorlar, af getiriyorlarsa herkese yoksa da hiç kimseye getirmesinler. Çünkü bu virüs her kese geldi devlet gibi insanları seçmiyor. Devlet bu sefer adaletli davranmak zorundadır. Bu hastalık dünyaya girdiğinden beri ne gecemiz gece ne gündüzümüz güz. Çocuklarımız cezaevinde, uyku gözümüze girmiyor ve kaygıdan uyuyamıyoruz” diye konuştu.
‘Uzun zamandır elinizi vicdanınıza koymadınız ama bu sefer koyun’
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) doktora öğrencisi ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Yürütme Kurulu üyesi Ozan Hebun Sümeli, 3 yıldır Silivri Cezaevi’nde tutsak. 60 yaşında emekli öğretmen olan annesi Saba Sümeli, oğlunun yaklaşık 20 aydır Silivri cezaevinde tutsak olduğunu ve bugüne kadar mahkemenin gerçekleşmediğini kaydetti. Saba, sözlerine şöyle devam etti: “ Oğlumun hiçbir yasa dışı faaliyeti yok. Ben bir anne olarak bunu iyi biliyorum, karıncayı bile incitmemiştir. İnsan yetiştirdiği çocuğu bilmez mi? Buradan yetkililere sesleniyorum: İnfaz yasasını onaylarken, parmağınızı kaldırırken şunu unutmayın; sizi de bir anne doğurdu. Bu kadar anneyi çaresiz bırakmayın, yaşamak herkesin hakkıdır. Yasa karşısında herkes eşittir. Belki uzun zamandır ellinizi vicdanınıza koymadınız ama bu seferlik ellinizi vicdanınıza koyun ve bu kadar anneyi çaresiz bırakmayın. Oğlumu serbest bırakın o bir öğrenci, bir sürü kirli işlere bulaşmış insanlar serbest kalırken oğlumun serbest kalmaması cezaevinde kalması çok büyük haksızlık. Bu haksızlığa kimse katlanamaz. İran’da bile bir suru tutuklu serbest bırakıldı. Bu ülkeye yakışmayacak bir karar almayın."