
'Dayanışmanın gücünden besleniyoruz'
- 09:05 13 Nisan 2020
- Güncel
Medya Üren - Rengin Azizoğlu
DİYARBAKIR - Kampüs Cadıları’ndanSelina Sahra Çelik, "Kadınlar olarak korona günlerinde ağlarımızı güçlü bir şekilde örüyoruz. Dayanışmanın gücünden besleniyoruz. Bu süreci en verimli şekilde atlatıp önceki günlerdeki gibi okullarımıza kız kardeşlerimize kavuşmak istiyoruz" dedi.
Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını sonrası izolasyon süreci kadınlar açısından risk oluşturmaya devam ediyor. Bir yandan kadın kurumları çalışmalarını evlerden sürdürürken, diğer taraftan infaz paketiyle yeni bir şiddet aracı yaratılmaya çalışılıyor. İstanbul Kampüs Cadıları’ndanSelina Sahra Çelik kadına dönük saldırıları, salgın sürecinde kadınların yaşadığı sıkıntıları anlatarak kadınlara “bir aradalık” çağrısında bulundu.
'Toplumsal dinamiğin en önünde yine kadınlar var'
Ataerkil sistemin aktörlerinin uzun süredir kadın hakları üstünde oynadığı kaotik oyunlarla gündemde olduğunu vurgulayan Selina, yaşananların ne bu çağa ne de yaşadığımız coğrafyaya özgü sorunlar olduğunu söyledi. Selina, "Şu anda ABD'de birkaç eyalette kürtaj 'aciliyet teşkil etmeyen operasyon' sınıfına dahil edilerek yasaklandı. Tıpkı daha önce kara veba yaşandığı dönem gibi. Tüm dünyada, her çağda iktidarların bedenlerimize, yaşamlarımıza olan müdahale ve saldırılarının bilincindeyiz. Salgın gibi ulusal veya küresel kriz ortamlarında bu müdahalelerin şiddetlendiği apaçık. Kadınların istismarcıyla evlendirilmesi, taciz, tecavüz suçlarının ceza infaz paketine sokmaya çalışmak gibi birçok darbesel hareketlerle kadınlara saldırılar her alanda yapılmakta. İktidar kadınlara olan baskısını uzun süredir sürdürüyor. Hepimiz biliyoruz ki ne kadar haksızlıkla usulsüzlükte kadınların karşısına çıksalar da toplumsal dinamiğin en önünde yine kadınlar var" şeklinde konuştu.
'Virüsten sonra boşanma oranları arttı'
Kimsenin bir hareketlilik gösteremediği zamanlarda kadınların ayaklandığını ifade eden Selina, bu durumun eril zihniyet için tehdit oluşturduğunu ve korkudan kaynaklı baskıların ortaya çıktığını kaydetti. Kadınların baskılara asla boyun eğmediğinin altını çizen Selina, kurdukları bağlar ve dayanışma gücünün korona günlerinde de kopmadığını aksine daha sıkı örüldüğünü söyledi. Selina, “Eylemliliklerimizi etkinliklerimizi sosyal medya araçlarıyla gerçekleştiriyor bütün kız kardeşlerimizle birlikte yürüyoruz. Koronavirüsün aslında evdeki şiddetle özdeşmesi beklediğimiz bir süreçti diyebiliriz. Çin'den gelen verilere göre virüsten sonra boşanma oranları yüksek oranda arttığını gözlemliyoruz. Evlerde kalmak bu günlerde kadınlar için risk taşıyor; çünkü ev içi şiddetin sürekli olarak var olduğunu biliyoruz. Koronavirüs salgını günlerinde bu sayıların iki katına çıktığının da takipçisiyiz. Kadınların birimlerden destek alamadığını biliyoruz ve o evlerde yaşamak zorunda olduklarının farkındayız. Bu durumda koronavirüs salgını sebebiyle ev içerisine kapanan kadınları güvenmedikleri korunaksız bir ortamda yaşamaya zorunlu bırakıyor" dedi.
'Bu süreci birlikte atlatacağız'
Ev içi emeğin görünmediği daha çok sömürüldüğü yine kadın haklarının unutulduğu bir hastalık dönemine girildiğine dikkat çeken Selina, psikolojik, cinsel ve fiziksel şiddet vakalarının bu dönemlerde arttığını dile getirdi. Selina, "Bu sürecin yükü kadınlara yüklenilmek isteniyor. Bu durumdan en çok onlar zararlı çıkarılmak isteniyor. Biz bu durumları hep birlikte dayanışma ağları kurarak 'Birlikte güçlü' şiarımızdan kız kardeşliğin gücünden yararlanarak üstesinden gelebileceğimize inanıyoruz. Yarattığımız sosyal medya gruplarıyla canlı atölyelerle şiddet hatlarıyla bu süreci birlikte atlatacağız. Kadınların hayat güvencesi olarak da adlandırdığımız 6284 sayılı kanunun, İstanbul Sözleşmesi'nin bu süreçte de uygulanmaması kadınlara erkek egemenlik tarafından kadınlara yapılmış bir saldırıdır. Her zamankinden daha kritik olan korona günlerinde korunması gereken bu sözleşme üzerinden daha çok yıkım yapılmak istenmesi tacizci ve tecavüzcüleri cesaretlendirme yönünde ilerlemekte ve kadın cinayetlerinin önüne geçilememekte" ifadelerini kullandı.
'Mücadele hattının önemli olduğu günlerdeyiz'
Selina, son olarak şunları kaydetti: "Biz kadınlar yasamızı korumak için mücadeleye devam edeceğiz ve ediyoruz. Bu süreçte kadınlarla dayanışma ağlarının kurulmasına çok değer veriyoruz. Kadınların bir arada kalmalarını, ihtiyaçlarının, problemlerin, isteklerinin giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bizler de evlerden de olsa bu sürecin içinde yer almalı, bir arada, hep birlikte olmalıyız. Mücadele hattının önemli olduğu günlerdeyiz. Üniversite öğrencilerini şehirlerine dönüş sağladı. Birçoğu özgür hayat koşullarına sahip olmayan kız kardeşlerimiz bu süreci kritik bir şekilde yaşıyorlar. Bizler bu mücadele ağını koparmayarak destek olarak dijital ortamlarda da yanlarında olup gücümüze güç katmak istiyoruz. Kadınlar olarak korona günlerinde ağlarımızı güçlü bir şekilde örüyoruz. Dayanışmanın gücünden besleniyoruz. Biliyoruz kadınlar birlikte güçlü. Bu süreci en verimli şekilde atlatıp önceki günlerdeki gibi okullarımıza kız kardeşlerimize kavuşmak istiyoruz. Kampüslerin cadıları olmaya devam etmek istiyoruz.”