
Engellilerin çözülmemiş sorunlarına salgınla yenileri ekleniyor!
- 09:03 11 Nisan 2020
- Güncel
Rengin Azizoğlu-Medya Üren
DİYARBAKIR - Yaşamın normal seyri içinde dahi çözülmemiş onlarca sorunla karşılaşan engelli bireylerin, salgın günlerinde yaşadığı sorunların katlanarak artış gösterdiğini belirten HDP Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi, “Gerekli tedbirlerin acilen pratiğe dönüştürülmesi gerekmektedir” dedi.
Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Covid-19) salgını sebebiyle binlerce insan yaşamını yitirdi. Salgına karşı en savunmasız ve risk altında olan gruplardan biri de engelliler. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin eksik sosyal politikalar sebebiyle izolasyon ve yalnızlığı zaten yaşarken virüs salgını, engelli bireyin yaşamına ikinci bir izolasyon olarak yansıyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Engelliler Komisyonu Eş Sözcüsü Hatice Betül Çelebi, engellilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, yapılması gerekenleri anlattı.
‘Tedbirlerin acilen pratiğe dönüştürülmesi gerekmektedir’
Koronavirüsün dil, renk, ırk, cinsiyet gözetmeksizin tüm dünyayı etkisi altına aldığını söyleyen Hatice, yaşam biçimlerimizin ve alışkanlıklarımızın değiştirdiği olağanüstü bir dönemden geçtiğimizi belirtti. Hatice, “Dünyanın değişik ülkelerinde insan türü olarak hepimiz zorunlu bir izolasyon içerisindeyiz. Ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 12’sini oluşturan engelli bireylerin büyük bir kısmı mevcut sosyal politikalar nedeniyle bu tür izolasyon ve yalnızlığı zaten yaşamaktaydı. ‘Evde bakım ücreti’ adıyla engelli bireylere lütufmuş gibi verilen ödemeler çoğu çocuk olan engelli bireyin evini adeta bir hapishaneye çevirmiş durumdadır. Nitekim yaşanan salgın engelli bireyin yaşamına ikinci bir izolasyon olarak yansıyarak zor olan yaşamlarını bir kat daha zorlaştırmaya başlamıştır. Bu zor günlerde açıklanan tedbirlerde kamuda çalışan engellilerin izinli olması dışında engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştıracak başkaca bir iyileştirmeye şahit olmadık. Yaşamın normal seyri içinde dahi çözülmemiş sorunla karşılaşan engelli bireylerin salgın günlerinde yaşadığı sorunlar katlanarak artış göstermektedir. Gerekli tedbirlerin acilen pratiğe dönüştürülmesi gerekmektedir” diye kaydetti.
‘Çalışan engellinin işe erişimi zorlaşmaya devam etmektedir’
Erişilebilirliğin engelli bireylerin toplumumuzda yaşadığı en öncelikli problemi olduğuna değinen Hatice, salgın ile birlikte verilen hakların da geri alındığına dikkat çekti. Hatice, “Engelli bireylere verilen ücretsiz hizmetler durduruldu. Hal böyle olunca olağanüstü bu koşullarda sorun daha da vahim hale gelmiş olup, çalışan engellinin işe erişimi zorlaşmaya devam etmektedir. Özel sektörde çalışan tüm engelli bireylere de salgın süresince ücretli izin verilmelidir. Özel sektörde çalışan engelli bireylerin işten çıkartılmalarının önüne geçilmeli art niyetli oluşabilecek tutumlarla krizin fırsata dönüştürülmesi engellenmelidir. Birçok engellilik grubunda bağışıklık sisteminin zayıfladığı bilinen bir gerçektir. Erişilebilirlik noktasındaki sorunlar bu gruptaki engelli bireylerin sağlık takiplerinin evlerinde yapılmasını zorunlu kılmaktadır. İstihdam edilmemiş birçok engelli birey yoksulluk sınırı altında yaşamlarını idame ettirmek zorunda kalmaktadır. Bu durumda olan engelli bireylerin tespit edilerek ihtiyaç duydukları gıda ve temizlik malzemesi yardımı yapılması gerekmektedir. Engelli bireylerin yaşamlarını asiste edecek en az iki yardımcı yetkili kurumlarca yönlendirilmektedir” dedi.
‘Düzenlerini kaybetmeleri yaşama olan güveni kaybettiriyor’
Medya ve sosyal medyada koronavirüs ile ilgili yapılan haberin, açıklamaların ve korunmaya yönelik bilgilendirmelerin işaret diliyle beraber sunulması gerektiğini dile getiren Hatice, gerekli tedbirleri alabilmeleri adına işitme engelli bireylerin de bilgi alma haklarının yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ölüm fikrini kendi zihin dünyalarında canlandıramayan down sendromlu, otistik ya da mental geriliği olan bireyler için bu günlerin daha da zorluklar getirdiğine dikkat çeken Hatice, “Korunma amaçlı hijyenin sıklığı ya da evde olmanın zorunluluğu bu bireyleri de onların sağlığından sorumlu ebeveynlerini de yaşanan salgın dışında farklı kaygılara sürüklemektedir. Nitekim bu gruptaki bireyler rutinlerine saplantı derecesinde bağlıdır. Onlar için alışılageldik düzenlerini kaybetmeleri yaşama olan güveni kaybetmeleri ile eşdeğer bir içeriğe sahiptir. Bu durum onlarda genellikle öfke nöbetleri olarak kendini göstermektedir. Ergenlik döneminde olanlar da ise hormonların da etkisiyle düzenin gidişine olan tepkiler daha da sert olabilmektedir. Verilen uzaktan eğitimlerin durumu ne kadar rahatlatacağı koca bir soru işaretidir” ifadelerini kullandı.
‘Bu günler de elbet bitecek’
Salgın süresince en çok etkilenecek engelli grubunun ise cezaevlerinde bulunan engelli bireyler olacağını söyleyen Hatice, kişilerin kişisel hijyenlerini sağlaması ve sosyal mesafeyi korumasının bilim çevrelerinin her defasında ısrarla vurguladığı bir konu olduğunu belirtti. Hatice, “Oysaki cezaevlerinde üçüncü şahısların yardımı ile kişisel ihtiyaçlarını karşılamak durumunda kalan engelli bireyler için var olan cezaevi koşullarında bu tedbirleri oluşturabilmeleri mümkün görünmemektedir. İnsanlık tarihi sayısız salgın, felaket ve savaşlar yaşamıştır. Hiç bitmezmiş gibi gelen zamanlar en sonunda tarih sayfalarında yerini almıştır. Bu günler de elbet bitecek. En az kayıp ile bu günleri atlatmak hepimizin temennisidir. Ancak bedensel olarak sağlığımızı korurken ruhsal sağlığımızı korumak da bir o kadar önemlidir. Korku, kaygı ve paranoyaların arttığı karanlık bir iklimde şefkat, nezaket, merhamet ve hoşgörü duygularımızı yitiren erdemsiz bir topluma dönüşebiliriz” ifadelerini kullandı.