
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit Meclis'e taşındı
- 12:02 10 Nisan 2020
- Siyaset
ANKARA - Koronavirüs salgınının Türkiye’de yayılmasından bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarının ve ailesinin yaptığı tüm başvuruların reddedildiğini belirten HDP’li Feleknas Uca, “Abdullah Öcalan’ın kronik hastalıkları ve sağlık riskine rağmen tecridi devam edecek mi?” diye sordu.
HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, koronavirüs salgını nedeniyle PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın sağlığından endişe eden ailesi ve avukatlarının görüş isteğinin reddedilmesini Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e sordu.
‘İşkence yasağı ile aynıdır’
Her tutuklunun ve hükümlünün, ailesi ve avukatlarıyla iletişim kurabilmesi yasalarla ve Türkiye’nin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığına dikkat çekilen önergede, “Hükümlü ve tutuklulara tecridin uygulanmasını yasaklayan kural, işkence yasağıyla aynıdır ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesi’nde de yasaklanmıştır. Türkiye Anayasa’nın 17. Maddesi’nde de tecridin uygulanmaması gereken bir işkence yöntemi olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla 20 yıldır İmralı Adası F Tipi cezaevinde bulunan Abdullah Öcalan’a ve aynı cezaevinde bulunan diğer mahpuslara uygulanan tecrit, ne iç hukukta ne de uluslararası sözleşmelerde yer almaktadır. Ancak, yıllardır ağır tecrit şatlarında İmralı Cezaevinde tutulan Abdullah Öcalan’ın, tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgınının Türkiye’ye yayılmasından bu yana avukatlarının ve ailesinin yaptığı tüm başvurular reddedilmekte. İmralı tecridine yönelik verdiğimiz hiçbir soru önergesine de yanıt verilmemektedir. Ayrıca, İnfaz düzenlemesinin ardından Öcalan ile aile ve avukatlarının görüştürülmemesi kamuoyunda Öcalan’ın sağlığı ile ilgili ciddi bir endişe yaratmaktadır” denildi.
'CPT'nin çağrısına uyulmalıdır'
İşkenceyi Önleme Merkezi (CPT) tarafından 28-29 Nisan 2016 Türkiye’de İmralı F Tipi Ceza İnfaz Kurumu ziyaretine ilişkin raporun 20 Mart 2018 tarihinde yayınlandığı belirtilen önergede, “CPT bu raporda, İmralı Cezaevi’nde tutulan tüm mahpusların herhangi bir gecikme olmaksızın aile ve avukatları tarafından ziyaret edilmelerinin sağlanması yönünde gerekli adımların atılması çağrısını yinelemiştir. CPT, ayrıca ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmış mahpuslara yönelik rejimin belirtilen notlar ışığında tamamen değiştirilmesi ve ilgili mevzuatın da buna uygun olarak düzenlenmesi yönündeki tavsiyesini ifade etmiştir. Buna istinaden, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, yayınladığı 24 Ocak 2019 tarihli karar metninde, CPT’nin, Abdullah Öcalan ve İmralı’daki diğer mahpuslara uygulanan tecride ilişkin tavsiyelerini takip etme ve Türkiye’yi bu tavsiyelere uyma çağrısında bulunmaktadır” ifadeleri yer aldı.
Feleknas, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e şu soruları yöneltti:
“* İmralı cezaevinde, Koronavirüse karşı gerekli tedbirler alınmış mıdır? İmralı’da bulunan mahkumların, gerekli ilaç, hijyen malzemeleri ve besinlere ulaşabilmeleri sağlanmakta mıdır? Cezaevi yeterince dezenfekte edilmekte midir?
* Cezaevi personelinin, mahkumları enfekte etme riskine karşı herhangi bir önlem alınmakta mıdır?
* Abdullah Öcalan’ın kronik hastalıkları ve sağlık riskine rağmen tecridi devam edecek mi?
* Abdullah Öcalan’ın, Koronavirüs salgınından dolayı sağlığı konusunda endişeli olan ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmesine dair bir girişiminiz olacak mıdır?
* Sayın Öcalan’ın avukatları ve ailesiyle görüştürülmemesinin uluslararası hukukta karşılığı nedir? İmralı’daki mahpusların iletişim hakkı neden engellenmektedir?
* Sayın Öcalan’a uygulanan tecridin hukuki bir dayanağı var mıdır? Türkiye’nin imzacısı olduğu uluslararası sözleşmelerde ve iç hukukta işkence olarak tanımlanan tecrit uygulamasına son vermeye yönelik bir girişiminiz olacak mıdır?
* Türkiye’nin üyesi olduğu AKPM’nin karar metninde belirtilen, Sayın Öcalan ve İmralı’daki diğer mahpuslara ilişkin çağrısını dikkate alıp, bununla ilgili yasal bir düzenleme çalışması mevcut mudur?
* CPT raporunun tavsiye kararlarında belirtildiği gibi, Öcalan’ın haberleşme ve görüş haklarını kullanmalarına ilişkin gerekli adımlar atılacak mıdır?”