Gülser Yıldırım'ın kızı: İşin ciddiyetinin farkına varın

  • 09:05 10 Nisan 2020
  • Güncel
MARDİN - Koronavirüs nedeniyle en riskli alanların başında gelen cezaevlerinde durumun ciddiye alınmadığı kaygısını taşıyan siyasi tutsak Gülser Yıldırım’ın kızı Zelal Yıldırım Şen, “Cezaevlerinde yaşanacak ölümlerin bir açıklaması olmayacak. İşin ciddiyetinin farkına varın” diye çağrı yaptı. 
 
Dünyada ve Türkiye’de hızla yayılan koronavirüs (Covid-19), insanların yaşamını yitirmesine neden olmaya devam ediyor. Her gün binlerce can kaybına yol açan virüse karşı gerekli tedbirlerin alınmadığı cezaevlerinde ise kaygılı bekleyiş sürüyor.  AKP ve MHP ittifakı tarafından hazırlanan infaz düzenlemesinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmasına ise tepkiler her geçen gün artıyor.
 
Siyasi tutsaklardan biri olan Kandıra Cezaevi’nde bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım’ın kızı Zelal Yıldırım Şen, annesi ile yaptığı telefon görüşmesinde cezaevindeki duruma ilişkin edindiği bilgileri paylaştı. 
 
‘Cezaevindeki telefonu bütün tutsaklar kullanıyor’
 
Cezaevinde sadece gardiyanlarda maske olduğunu, hijyen koşullarının ise yetersiz olduğunu kaydeden Zelal şunları dile getirdi: “Pazar günü annemle telefon görüşmesi yaptık. Açık ve kapalı görüş haklarımız elimizden alındı. Cezaevinden haberimiz sadece haftada bir gün oluyor o gün de pazardır. Telefon görüşmesi esnasında kendisine maske ya da eldiven takıp takmadığını sordum. O da meşke ve eldivenlerinin olmadığını cezaevinde sadece gardiyanlarda olduğunu söyledi. O telefonu cezaevindeki bütün tutsaklar kullanıyor bu durumda kendi aralarında bulaştırma riski de çok fazla. Deneysel olarak virüsün havada üç saat kalmış olduğu ispatlanmış bir şey.”
 
'Tutsaklar kendi aralarında sosyal mesafe oluşturmaya çalışıyor'
 
Cezaevlerinde salgının ciddiye alınmadığını kaydeden Zelal, “Annem, günde bir kere gardiyan temaslarının mecburi olduğunu orada kendilerince bir sosyal mesafe kurmaya çalıştıklarını ama bunun ne kadar yapılabildiyse o kadar yaptıklarını söyledi. Hijyen koşullarının eksik olduğunu ve kantin ihtiyaçlarının dışarıdan getirildiğini söyledi. Biz aileler olarak çok kaygılıyız. O koşullar çok sağlıklı olmadığı için annemde bir sürü rahatsızlıkta ortaya çıkmaya başladı. Doğru düzgün doktora bile götürülmüyor" diye belirtti. 
 
‘Bir an önce tahliyeler başlamalı’
 
Siyasi tutsakların kimliklerinden dolayı ölüme terk edilemeyeceğine dikkat çeken Zelal, “Çok ciddi sıkıntı ve kaygılarımız var. Aileler olarak da bu kaygılarımız artmaya devam ediyor. Bu süreç böyle giderse çok daha kötü sonuçlara neden olacağının farkındayız. Süreci kaygı ile izliyoruz. Hala bu yasa tasarısının neden siyasileri kapsamadığını gerçekten anlamıyoruz. Bu işin dönüşü yok. Cezaevlerinden cenazeler çıkmaya başladığında bunun bir açıklaması da olmayacak. Bir an önce herkesi içine katacak şekilde ayrım yapılmaksızın cezaevlerinin boşaltılması gerekiyor. Orada uygun hijyen koşulları yoktur. Bir an önce tahliyeler başlamalıdır” dedi.  
 
‘Saatler bile çok önemli’
 
Sırf muhalif oldukları için binlerce insanın cezaevlerinde ölüme terk edilmesinin vicdana ve ahlaka sığmadığını vurgulayan Zelal, saatlerin bile çok önemli olduğunun altını çizerek bu süreçte tahliyelerin derhal yapılması gerektiği çağrısında bulundu.