VAN -Van Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsak kadınlar, gönderdikleri mektupta koronavirüs sürecinde maruz bırakıldıkları hak ihlallerini anlattı. Tutsaklar, salgın tehdidine rağmen iki koğuşun birleştirildiğini kaydederken, “su tasarrufu” gerekçesiyle lavabolardaki sifonların dahi söküldüğünü belirtti.

 

Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasi tutsak kadınlar, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Van Şubesi’ne cezaevinde yaşadıkları hak ihlallerine ilişkin mektup gönderdi. Cezaevinin keyfi müdahalesine maruz kalındığının, koronavirüs kapsamında hiçbir önlem alınmadığının ve çok sayıda kronik hasta olduğunun aktarıldığı mektupta, hak ihlallerine ilişkin “gereğinin yapılması” çağrısında bulunuldu.

 

‘Eşyalarımıza el konuldu’

 

Koronavirüs salgınıyla birlikte cezaevinde keyfi müdahalelerin arttığına dikkat çekilen mektupta, koğuşların birleştirilmek üzere boşaltılması istendiği ve boşaltılmadığı taktire “zor kullanılacağının” söylendiği aktarıldı. Mektupta, şunlar aktarıldı: “13.02.2020 tarihinde gece saat 01.00’de müdürler koğuşa gelerek boşaltmamızı istedi. Eşyalarımız ve kitaplarımız X ray cihazından geçilirken radyolarımıza ve kitaplarımıza el konuldu. Radyolar tamamen verilmezken, kitaplar incelendikten sonra verileceği söylendi. Fakat aradan bir buçuk ay geçmesine rağmen kitaplarımız verilmedi ve sonra da verilmeyeceği söylendi. Ayrıca keyfi uygulamayla dışardan kitap alımı yasak hale getirildi. Emanet eşya ve kitaplarımızı dahi alamıyoruz.”

 

‘Hak ihlalleri artı’

 

Koronavirüs sürecinde hak ihlallerinin arttığı vurgulanan mektupta, “sağlık için tedbir” adı altında havalandırmada yağmur altında sayım yapıldığı belirtildi. Hak ihlallerine yapılan itiraz ve verilen dilekçelerin dikkatte alınmadığı ifade edilen mektupta, “Mektuplarımız alınmıyor ve tutanak tutuluyor. Ayrıca Adalet Bakanlığı koronavirüsten dolayı yasaklanan görüş yerine haftalık ek telefon görüş hakkı vermiştir. Bu iki telefon hakkı tutukluların merak ettiği ailelerinden haber alması için. Fakat idare keyfi davranarak bunu da kendine göre uygulamaktadır. Haftada sadece bir defa telefon açabiliyoruz” denildi.

 

‘Hastalar yoğun bakımlık olunca müdahale ediliyor’

 

Koğuşta çok sayıda kronik rahatsızlığı olan tutsağın bulunduğu aktarılan mektupta, hasta tutsaklarda nefes darlığı ve öksürük şikayetlerinin olduğu, yazılan dilekçelere rağmen hastaların revire götürülmediği dile getirildi. Mektupta, “Hasta tutsaklar yoğun bakımlık olduktan sonra hastaneye götürülüyor. Ayrıca bu salgın sürecinde kalabalık ortamlardan uzak ve hijyenik ortamlarda kalınması gerektiği söylenmektedir. Fakat iki koğuş birleştirildi ve şu anda koğuşta 16 arkadaş kalıyoruz. Kendi paramızla aldığımız çamaşır suyu bile verilmiyor. Verilince de bir bardak veriliyor. Yaklaşık dört yıldır bu cezaevinin lavabo sifonu vardı, koronavirüs başlar başlamaz sifonlar söküldü. Gerekçe olarak su tasarrufu gösterildi” ifadeleri yer aldı.

 

‘Gardiyanlar keyfi müdahale yapıyor’

 

Cezaevi idaresine sorunlarını aktarmalarına rağmen sorunlarının çözülmediğine dikkat çekilen mektupta, şunlar kaydedildi: “Şu anda koğuşta kronik rahatsızlıkları olan ve 65 yaş üstü anneler var. Dışarda bu sorunların üstünde durulmasını istiyoruz. Ne kadar müdür koğuşa gelse ve sorunlarımızı aktarsak da hiçbir sorunumuz çözülmüyor. Personellerin yaklaşımları da müdüre göre olmaktadır. Keyfi tutanaklar tutup, koğuşta seslerini bize yükseltebiliyorlar. Arkadaşları rahatsızlıkları olduğunda haber versek de keyfi yaklaşımlarıyla revire söylemiyorlar. Bütün belirttiğimiz sorunların üstünde durmanızı istiyoruz.”