Medya Üren-Rengiz Azizoğlu

 

DİYARBAKIR - Tutsak yakınları koronavirüs salgını sonrası cezaevlerinde yaşanan durumu aktararak, “Hükümet her türlü önlemin alındığını anlatıyor ama yalan söylüyorlar. Tutsaklar kendi bulundukları ortamı kendi imkanlarıyla temizlemeye çalışıyor. Kantinden verilen temizlik malzemeleri dahi ücret karşılığı veriliyor. Çamaşır suyunu bezlerine sürüp telefon ahizelerini temizliyorlar” dedi.

 

Çin’de ortaya çıkan ve dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını her geçen gün yayılarak devam ederken 55 bini aşkın kişinin de yaşamını yitirdiği paylaşıldı. Salgına karşı en fazla risk altında olan alanlardan cezaevlerinde ise tedbirsizlik sürüyor. Adalet Bakanlığı’nın açık ve kapalı cezaevlerinde görüşleri iptal etmesinin dışında tutsakların hijyenine ilişkin hiçbir önlem alınmadı. Giriş çıkışların normal bir şekilde sürdüğü cezaevlerinde tutsaklara en temel temizlik malzemeleri dahi ücretle veriliyor. Tutsak yakınları da Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvuruda bulunarak tedbir alınması ve tahliyelerin gerçekleştirilmesi taleplerini iletti. Yapılan başvurulara henüz bir yanıt gelmedi ancak tutsak ailelerinin endişeleri her geçen gün artıyor. Tutsak yakınları Fatma Ezer, Zeynep Kazıcı ve Hatun Yıldız cezaevlerinin durumunu,  alınmayan tedbirleri anlatarak, tutsakların tahliyelerine dönük çağrıda bulundu.

 

‘Ne kolonyaları ne maskeleri ne de dezenfektanları var’

 

Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan 24 yaşındaki tutsak Ömer Ezer’in kardeşi Fatma Ezer kardeşinin 5 senedir cezaevinde olduğunu söyleyerek, cezaevinde bulunduğu süre zarfında hiçbir hijyen koşulunun sağlanmadığını belirtti. Son dönemde koronavirüs salgını sebebiyle endişe içerisinde olduklarını ifade eden Fatma, “Telefon görüşmelerimizde cezaevlerinde önlem alınıp alınmadığını soruyoruz ama tedbir olarak arkadaşlarıyla yan yana gelmediklerini, birlikte yemek yemediklerini ve hobilere çıkmadıklarını anlattı. Bize evlerimizden baktığımızda basit durumlar gibi görünüyor ama onlar dört duvar arasında. Yapabilecekleri en büyük şeyler birlikte yemek yemek, hobilerini gerçekleştirmek. Şu an cezaevi içerisinde cezaevi yaşıyorlar. Kendilerinin yarattığı önlemler dışında hiçbir önlem alınmıyor. Cezaevi onlara kendilerini koruyabilecek herhangi bir malzeme vermiyor. Ne kolonyaları ne maskeleri ne de dezenfektanları var. Görüştüğümüzde aklıma limon geldi belki bir nebze kolonyanın yerine geçer ve korur diye. Ancak ona da direkt ‘Fiyatlar çok pahalı’ dedi. Cezaevine dışarıdan getirilen şeyler mahkumlara çok pahalıya satılıyor. Son telefon görüşmemizde Yönetim hiçbir yardımda bulunmuyor. Onlar bizi ölüme terk etmiş biz kendi imkanlarımızla kendimizi korumaya çalışıyoruz” dedi” diye anlattı. 

 

‘Gardiyanlar maske dahi takmıyor’

 

Cezaevinde 10 senedir tutuklu bulunan Cengiz Kazıcı’nın eşi Zeynep Kazıcı ise 3 haftadır görüşe gidemediklerini dile getirerek, 2 hafta önce postaneden yolladıkları paranın da henüz tutsakların ellerine ulaşmadığını kaydetti. Zeynep, “Son görüşmemizde virüsten kaynaklı onlara hiç bir şekilde malzeme verilmediğini hatta yemeklerinde bile sıkıntı yaşadığını söyledi. Cezaevindeki yaşam şartlarını hepimiz zaten biliyoruz. Hükümet her türlü önlemin alındığını anlatıyor ama yalan söylüyorlar. Tutsaklar kendi bulundukları ortamı kendi imkanlarıyla temizlemeye çalışıyor. Kantinden verilen temizlik malzemeleri de ücret karşılığı veriliyor. Eşim 3 aya yakın açlık grevinde kaldı. Midesinden çok rahatsızdı ama hastaneye götürülmedi. Çoğu ülke tutsaklarını bıraktı. Türkiye bunu yapacağı yerde kayyım atamalarını sürdürdü. Gardiyanlar tutsakların yanına önlem almadan, istedikleri gibi girip çıkıyor. Ailelere görüş yasağı konuldu ama en büyük tehlike olan gardiyanlar maske dahi takmıyor. Bu kötü süreçte hepimizin aklı cezaevlerinde. Eğer eşitlikten söz ediliyorsa bu eşitlikten herkes faydalansın. Bizler evden çıkmayacaksak bıraksınlar tutsaklarımız da evlerinde kalsın. Eşitlik herkesin hakkı” şeklinde konuştu. 

 

‘Düzenleme gelmezse harekete geçeceğiz’

 

Hatun Yıldız da 6 yıldır cezaevinde olan oğlu Ferhat Yıldız’ın durumunun iyi olmadığını söyleyerek, tutsaklar için hiçbir tedbir alınmadığını vurguladı. Tutsakların kendi özel temizliklerine dikkat ettiklerini onun dışında bir önlemin alınmadığını söyleyerek, “Açlık grevi sonrası tutsakların tedavileri yapılmadı. Çok sayıda tutsağın başta tansiyon ve şeker olmak üzere vücutlarında hasarlar kaldı. Virüs cezaevine girdiği takdirde tutsaklar hayati tehlikeyle karşı karşıya kalacaktır. Oğlumla konuştuğumda bana ‘Anne birlik olun. Biz cezaevinde ölmek istemiyoruz’ dedi. Hükümetin an önce harekete geçmesi gerekiyor. Fiziki mesafenin önemine dikkat çekiliyor ancak koğuşlarda kapasitenin üstünde tutsak bulunuyor. Gardiyanlar devamlı olarak koğuşlara girip çıkıyor” dedi.  

 

Hiçbir temizlik malzemesinin tutsaklara verilmediğini aktaran Hatun, kısıtlı miktarda çamaşır suyu verildiğini söyledi. Hatun, “Telefon görüşmelerini çamaşır suyunu bezlerine sürüp telefon ahizelerini temizleyip gerçekleştiriyorlar. Cezaevi yönetimi buna dahi müsaade etmiyor. Tutsaklara ‘Biz yaptırdık siz yapmayın’ diyorlar. Yeni çıkacak infaz paketinde siyasi tutsaklara dönük bir düzenleme görünmüyor. Tüm tutsak yakınlarının tek bir isteği var o da tutsakların cezaevinden tahliye edilmesi. Biz tutsak anneleri olarak çocuklarımız için bir düzenleme gelmezse harekete geçeceğiz, eylemlerimize başlayacağız” ifadelerini kullandı.