
‘Bu süreçte kadınları koruyacak mekanizmalar uygulanmalıdır’
- 09:03 5 Nisan 2020
- Güncel
MARDİN - Şahmaran Kadın Platformu üyeleri, kadınların en fazla ev içinde ve en yakınları tarafından şiddete maruz kaldığını hatırlatarak, hükümete salgın sürecinde koruma tedbirlerini ikinci plana atmaması, kadınları koruyacak mekanizmaları uygulaması çağrısı yaptı.
Kadına yönelik şiddetin yüzde bin 400 arttığı, her gün 4 kadının katledildiği Türkiye’de, kadına yönelik şiddetin büyük bölümü ev içinde, yakınları olan erkekler tarafından gerçekleştiriliyor. Koronavirüs salgını nedeniyle “evde kal” çağrıları yapılıyor ancak kadınları korumaya dair önlemler alınmıyor. Bu da salgın nedeniyle evinden çıkamayan binlerce kadının risk altında olması anlamına geliyor. Kadınlar buna karşı sosyal medya ya da farklı iletişim araçlarıyla bir birine destek olmaya çalışırken, hükümete de sorumluluk alması çağrısını yapıyor.
‘Salgın süreci eşit yaşanmıyor’
Mardin Şahmaran Kadın Platformu üyesi Eylem Amak, bu salgın sürecinin toplumun dezavantajlı, yoksul kesimi ile devlet tarafından desteklenen sermaye odakları arasında eşit koşullarda yaşanmadığı gibi kadın erkek arasında da eşit yaşanmadığını söyledi. Devletin bir yandan krizi fırsata çevirip belediyelere kayyım atadığını, diğer yandan hiçbir önlem almadan kadınlara ‘evde kal’ çağrısı yaptığını söyleyen Eylem, “Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerinin büyük kısmı yaşadıkları evin içinde gerçekleşmesi, şiddetin artması, 6284 sayılı kanunun uygulanmadığının göstergesi. Kadınlar kanunların uygulanması her alandan çağrı yapıyor ancak hükümet bu çağrılara karşı savaş ilan ediyor. Virüsten korunma, kadınları şiddetten koruma karşısında engel oluşturmamalı. Bunun için başta virüse karşı alınan önlemler ve uygulamalar toplumsal cinsiyet eşitsizliği olduğu bilinci ile bütünlüklü olmalı. 6284 sayılı yasa tüm boyutları ile uygulanmalıdır” diye konuştu.
‘Kadın ve çocuklar dışarıda da evde de büyük tehlike içinde’
Platform üyesi Melike Bisikletçiler de, salgın nedeniyle koruma tedbirlerinin ikinci plana itilmemesi gerektiğinin altını çizdi. Hükümetin ekonomiyi önceleyen, insanı öncelemeyen politikalarından dolayı imkanlar el verdiğince herkesin eve kapandığını söyleyen Melike, “Ancak bu durum gerek kadınlar gerekse çocuklar için ciddi tehlikeleri de beraberinde getirdi. Biliyoruz ki biz kadınlar sadece tanımadığımız kişilerden değil aksine yakın aile bireylerimiz yani baba, abi veya eşler tarafından da şiddete maruz kalıyoruz. Evlere kapanmak beraberinde kadınları özel alana hapsederken ayrıca faillerle de bir arada yaşamayı beraberinde getiriyor” dedi.
‘Bu sürede 18 kadın katledildi’
Salgın sırasında Çin ve birçok ülkede kadına yönelik şiddetin arttığını ifade eden Melike, “Türkiye'de de bu süreç içerisinde 18 kadın öldürüldü. Yüzlerce kadın da fiziksel, cinsel ve/veya psikolojik şiddetle karşı karşıya. Ülke ve bölge fark etmeksizin en yaygın hak ihlallerinin kadınlara yönelik olduğunu düşündüğümüz zaman bu süreçte koruma tedbirleri kesinlikle ikinci plana itilmemeli” şeklinde konuştu.