URFA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın ağırlaştırılmış tecrit koşullarında dahi barış ve müzakere için çabaladığına işaret eden HDP Milletvekili Ayşe Sürücü, “Bu 4 Nisan'ın Öcalan şahsında tüm tutsakların özgürlüğüne vesile olmasını diliyoruz” dedi.

 

İmralı F Tipi Cezaevi'nde tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan bugün 71'inci yaşına giriyor. Abdullah Öcalan'ın doğduğu yer olan Urfa’nın Halfeti ilçesine bağlı  Amara (Ömerli) Mahallesi, iki gündür asker ve polisler tarafından abluka altına alınmış durumda. Mahalleye giden tüm yolları zırhlı araçlar ve TOMA'larla kapatan asker ve polisler, ikametgâhında “Amara” yazmayanları mahalleye almıyor. İki gündür adım adım genişleyen abluka, Halfeti merkezden Abdullah Öcalan'ın doğduğu mahalledeki evine kadar uzadı. 

 

Amara’da abluka sürerken, diğer yandan da İmralı’da ağırlaştırılmış tecrit de devam ediyor. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması amacıyla 7 Kasım 2018 tarihinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven tarafından başlatılan ve hızla binlerce tutsağın da katıldığı açlık grevi sonucunda avukatlar görüşme gerçekleştirebilmişti. Abdullah Öcalan’ın avukatlarından Newroz Uysal ve Rezan Sarıca, 8 yıl aradan sonra 2 Mayıs, 22 Mayıs, 12 Haziran, 18 Haziran ve 7 Ağustos 2019 tarihlerinde müvekkilleriyle görüşebilmişti. Avukatların 7 Ağustos 2019'dan bu yana yaptıkları hiçbir görüşme başvurusuna olumlu ya da olumsuz bir yanıt verilmedi.  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve her yıl kutlanan doğum gününe (4 Nisan) ilişkin Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü değerlendirmelerde bulundu. 

 

'Ekonomik kriz ve siyasi kriz tecrit ile bağlantılıdır'

 

21 yılı aşkın süredir Abdullah Öcalan üzerinde ağırlaştırılmış tecrit uygulandığını ifade eden Ayşe, PKK Lideri’nin tecrit koşullarında başlattığı çözüm ve müzakere sürecini anımsattı. Ayşe, şunları kaydetti: “Sayın Öcalan her seferinde barış ve ateşkes çağrılarında bulunmuştur. Bu çağrılarla birlikte ateşkes ortamı sağlanmıştı. Biz bunun örneğini 2013'ün 21 Mart'ında gördük. 2013 yılından 2015 yılına kadar Türkiye’de bir barış ortamı oluştu ve Türkiye halkları Sayın Öcalan'ın çağrısıyla rahat bir nefes almış oldu. Ekonomik olarak da Türkiye büyük bir ilerleyiş gösterdi. İmralı’da yapılan müzakereler sonucu Türkiye’de bu olumlu hava oluştu. Ama AKP Genel Başkanı Erdoğan ‘Ben bu süreci, müzakereyi tanımıyorum’ dedikten sonra ağırlaştırılmış tecrit devreye sokuldu ve böylelikle müzakere masası da iktidar tarafından devrilmiş oldu. 2015'in 5 Nisan'ından beri Türkiye'nin durumu göz önünde. Ekonomik kriz iktidarın savaş politikası ile ilgilidir. Ekonomik olarak bir yıkım var. Ekonomik kriz ve siyasi kriz tecrit ile bağlantılıdır."

 

'Sayın Öcalan Ortadoğu ve Türkiye barışında büyük rol oynamaktadır'

 

Avukat ve aile görüşünün her tutuklunun hakkı olduğunu, ancak Abdullah Öcalan’ın bu haktan mahrum bırakıldığını dile getiren Ayşe, iktidarın, Abdullah Öcalan’ın Kürt halkı ve dünya ile iletişimini de kesmeye çalıştığına işaret etti. Ayşe, “Bu politika en çok Türkiye ve Ortadoğu halklarına zarar vermektedir. Çünkü Sayın Öcalan'ın felsefesi Ortadoğu ve Türkiye barışı için büyük bir rol ve misyon oynamaktadır. Bundan dolayı bu tecridin bir an önce son bulması gerekir. Öcalan'ı tecrit ederek Kürt sorununu derinleştiriyorsunuz" ifadelerinde bulundu.

 

'4 Nisan'ın özgürlüğe vesile olmasını diliyoruz'

 

“Sayın Abdullah Öcalan felsefesi ve paradigması ile özgür kadın iradesini ortaya çıkarttı” diyen Ayşe, şunları kaydetti: “Öcalan tespitlerinde de çok açık bir şekilde şunu diyor: ‘Kadın özgürleşmeden toplum özgürleşemez, toplumun özgürlüğü kadın özgürlüğünden geçiyor.’ Çünkü kadın kaybederse toplum kaybeder. Öcalan'ın paradigması kadın odaklıdır. Sayın Öcalan'ın tecrit edilmesi ile birlikte aslında kadın ve kadın iradesi tecrit edilmeye başlandı. Tüm toplum tecrit edilmeye başlandı. Bundan kaynaklı bu tecridin bir an önce son bulması gerekir. Müzakereye ve çözüme ihtiyaç var. Bu vesileyle Abdullah Öcalan'ın doğum gününü kutluyor ve bu 4 Nisan'ın Öcalan şahsında tüm tutsakların özgürlüğüne vesile olmasını diliyoruz."