
‘Tasarı suçun sıradanlaşmış hali’
- 09:07 3 Nisan 2020
- Güncel
Filiz Zeyrek
ADANA/MERSİN - Cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet suçlarına indirim ve tahliye yolu açan düzenleme, kadınların direnişi sonucunda 3.Yargı Paketi’nden çıkarılarak kapsam dışı bırakıldı. Kadınlar, söz konusu düzenlemenin koronavirüs salgının olduğu bir ortamda tekrar gündem gelmesini ise “fırsatçılık” olarak değerlendirdi.
Çin’de başlayıp dünyaya yayılan koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle Türkiye’de her geçen yaşamını yitirenlerin ve vaka sayısı hızla artıyor. Koronavirüsten en hızlı etkilenebilecek yerlerin başında ise cezaevleri geliyor. AKP-MHP ittifakının hazırladığı Meclis’e gönderdiği 3.Yargı Paketi’nde yer alan infaz yasa tasarısı siyasi tutsakları kapsamazken, cinsel istismar ve kadına yönelik şiddet, kadın katliamlarında faillere indirim ve tahliye yolu açılıyordu. Ancak kadınların sosyal medya üzerinden yaptıkları kampanyalar ve gösterdiği tepkiler sonucunda söz konusu düzenleme paketten çıkarıldı, böylece cinsel suçlardan hüküm giyenler kapsam dışında bırakıldı.
Adana ve Mersin’de mikrofon uzattığımız kadın aktivistler, aslında AKP’nin salgın bahanesiyle yıllardır amaçladığı şekilde istismar faillerini tahliye etmek istediğini söyledi.
‘Birbirimizin yanındayız’
Üniversiteli Kadın Kolektifi’nden Gülşah Şahin, AKP’nin bu koşullarda dahi ülkenin çıkarını düşünmediğini belirterek, koronavirüs bahanesiyle erkeklerin korunmak istendiğini kaydetti. Kadınların direnişi sayesinde paketten çıkarılan düzenlemenin erkek şiddetini korumaya ve arttırmaya yönelik olduğunu dile getiren Gülşah şöyle konuştu: “Bu durum biz kadınların ve çocukların hayatını daha da zorlaştırmakta, hayatlarımızı şiddete daha açık bir hale getirmektedir. Erkek egemen sistemin İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasaya yönelik saldırıları karşısında biz kadınlar sesimizi yükselterek ‘6284 yaşatır, İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ dedik. Bugün de yaptığımız yine bu. Koronavirüs koşullarında artan ev içi görünmez emek başta olmak üzere şiddetin ve sömürünün tüm halleriyle karşı karşıya kaldığımız bir durum söz konusu. Bundan kaynaklı bu kez daha yüksek sesle söylüyoruz; İstanbul Sözleşmesi uygulanmalıdır. Artan erkek şiddetine karşı tüm uzaklıklara rağmen birbirimizin yanındayız. Kadın dayanışması yaşatır.”
‘Ceza ortadan kalkarsa, suç algısı değişir, eylem sıradanlaşır’
Öncelikle bu paketi zamanlama olarak "fırsatçılık" olarak gördüğünü söyleyen Mersin Kadın Platformu üyesi Avukat Şerife Arıcı Yıldız, AKP’nin cinsel suçlarla ilgili, MHP’nin ise uyuşturucu ticaretiyle ilgili böyle bir düzenleme yapmak istediğini fakat kamuoyu tepkisi nedeniyle beklemeye aldıklarını söyledi. Şimdi insanların can derdine düştüğü bir ortamda bunu fırsat bilerek cinsel suçlar ve uyuşturucu ticareti suçlularının tahliye edilmeye çalışıldığını kaydeden Şerife, söz konusu düzenlemenin bir kez daha beklemeye alındığına işaret etti. Şerife, düzenlemeye ilişkin şu ifadeleri kullandı: “Bu düzenleme bu nitelikli suçu sıradanlaştırmakta, kadın ve çocuğu değersizleştirmekte ve toplumun zaten örselenmiş olan değerlerine meydan okumaktadır. Bir darbedir. Özellikle çocuklara tecavüz suçlarında bir örtüleme, koruma, cezasız bırakma çabası var. Ceza ortadan kalkarsa, suç algısı değişir, eylem sıradanlaşır. Toplumsal yaptırım da oluşturulamaz. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasa istisnasız uygulanmalıdır.”
‘İstismar ve şiddet failinin sırtını sıvazlamaktır’
Koronavirüs salgını nedeniyle hem işsizlik hem eve kapanma durumunun kadına yönelik şiddeti kat be kat arttıracağını söyleyen Adana Mor Dayanışma üyesi Pelin Çiçek, böyle bir süreçte şiddeti önleyecek yasalar yerine, 6284 sayılı yasanın uygulanması yerine tam tersinin yapıldığına dikkat çekti. Pelin, “Biz kadınlar olarak daha önce yasa teklifi sunulduğu zaman sokaklarda eylemler yaptık ve bu yasa teklifini geri çektirdik. Bizler salgın nedeniyle evlerimizdeyiz ya da işyerlerimizdeyiz ama bu durumda da kadın dayanışmasını büyütüp, yasa tasarısını kabul etmediğimizi her yerden haykırıyoruz” diye konuştu.