Medya Üren

 

DİYARBAKIR -  PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi değerlendiren HDP Genç Kadın Meclisi üyesi Beritan Yaşar, “Koronavirüsten kaynaklı Sayın Öcalan başta olmak üzere tüm tutsaklar büyük bir risk altındadır. Bu nedenle bir an önce tutsaklar noktasında adım atılmalıdır” çağrısında bulundu.

 

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit gün geçtikçe ağırlaştırılarak devam ettiriliyor. İmralı’da çıkan yangının ardından kamuoyunun tepkisi sonucu ailesi ile görüşen Abdullah Öcalan, son görüşmede demokrasiden ve özgürlükten yana olan duruşunu koruduğuna dikkat çekmişti. Dünya gündeminde olan koronavirüs hız kesmeden Türkiye’de de yayılmaya devam ederken, Kürt halkı tecrit altında olan Abdullah Öcalan ve tüm cezaevindeki tutsakların durumlarının ne olduğu noktasında endişe duyuyor. Tecride ve cezaevlerinin durumuna ilişkin konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Genç Kadın Meclisi üyesi Beritan Yaşar, bir an önce tecridin kaldırılması ve cezaevlerinin boşaltılması gerektiğine vurgu yaptı.

 

‘Tecrit sadece Ortadoğu’da değil tüm dünyada’ 

 

Abdullah Öcalan üzerinde mutlak bir tecridin söz konusu olduğunu ifade eden Beritan, tecrit kırılmadıkça toplumun kaosa sürüklenmeye devam edeceğini kaydetti. Tecridin gençler ve genç kadınlar üzerinde de büyük bir etkiye sahip olduğunu dile getiren Beritan, sadece Ortadoğu’da değil tüm dünyada vücut bulmuş bir tecritten bahsettiklerini aktardı. Kadının da tecrit koşulları altında tutulduğunu belirten Beritan, “Gerek savaş gündemi ile gerekse de ekonomik olarak bir savaş politikası yürütülüyor. Bunu kendi yaşamlarımızdan da çok net görebiliyoruz. Özelde kadın üzerinde okuldan eve, iş yerine kadar yaşamın her alanında bir tecrit söz konusu. Sokakta yürürken de özgür olduğunu düşündüğü alanlarda da buna maruz kalıyor. En önemlisi fikirlerini özgürce dile getiremiyor. Kadın, herkesin söz söyleme hakkını kendinde bulduğu bir yaşamın sahibi. Kendisi dışında herkes onun yaşamına dönük bir yorumda bulunabiliyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘Devlet çözüm değil kaos üretiyor’ 

 

“Sayın Abdullah Öcalan'ın, söylediği çok büyük, çözüm odaklı sözleri var ama devletin yürüttüğü politikalar ile sorunlar derinleşiyor” diyen Beritan, bu durumun çözüm istenmediğinin bir göstergesi olduğunun altını çizdi. Devletin çözüm üretmekten ziyade oluşturdukları kaos ortamından kendilerine bir pay çıkarmaya çalıştıklarını ifade eden Beritan, acilen çözüm oluşturulması gerektiğine dikkat çekti. 

 

‘Tecrit ancak direnişle kırılabilir’ 

 

Son süreçte gençlerin kaçırılma, kaybettirilme ve intiharlarının söz konusu olduğunu kaydeden Beritan, tüm sorunların aynı kaynaktan beslendiğini aktardı. Beritan şu şekilde konuşmasını sürdürdü: “Bu durum giderek üreyip çoğalıyor ve insanlığı bir tükenişe götürüyor. Halkların tükenişe gitmemesi için bu tecrit halinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Biz gençler olarak özellikle de genç kadınlar olarak bunların hedefindeyiz. Cins ve ırkımızdan dolayı zaten bir baskı altındayız. Tecrit her geçen saniye daha çok ağırlaşıyor. Dolayısıyla Sayın Abdullah Öcalan’ın mutlak tecrit durumunu yaşamımızdan ve kendimizden ayrı görmüyoruz. Çözüm odaklı düşünen, çözüm üreten, her açıklamasında çözümü dile getiren biri olarak Sayın Abdullah Öcalan karşımızda duruyor. Tecridi kırmaya yönelik bir talebimiz var, çabamız var. Tecrit ancak gerekli mücadele ve direnişle kırılabilir.” 

 

‘İmralı'daki yangın bir kurguydu’ 

 

Abdullah Öcalan’ın kardeşiyle gerçekleştirdiği son görüşmeye değinen Beritan, “Sayın Abdullah Öcalan masanın 3’üncü ayağı olmak üzerinden bir strateji geliştirilmesi gerektiğini dile getirdi. Sayın Öcalan yeni bir politika belirleme ve güç olma yönünde değerlendirme yaptı. Bunların oluşması için emek vermek gerekiyor. İmralı’da çıkan yangın görüşmeye sebep oldu. Aslında bu bir kurguydu. Görüşme gerçekleştirmek için bir bahane aradılar ve böyle bir yangını açığa çıkardılar. Kamuoyunda da tepkiler oluşunca görüşme gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.

 

‘Cezaevleri için derhal önlem alınmalı’ 

 

Koronavirüs tehlikesine dikkat çeken Beritan, Abdullah Öcalan başta olmak üzere tüm tutsakların büyük bir risk altında olduğunu vurguladı. Cezaevlerindeki tutsakların durumunun iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Beritan, özelde hasta tutsaklar için önlem alınması gerektiğini fakat hiçbir önlemin alınmadığını ifade etti. Beritan şöyle devam etti: “Tutsaklar hep mağdur edilen pozisyonda oluyor. Devletin bu yönlü çözüm odaklı yaklaşması ve alınan tedbirlerde kapsayıcı olması gerekiyor. Cezaevlerine dışardan malzemeler geliyor, memurlar dışardan geliyor ve bunlardan virüs bulaşma ihtimali çok yüksek. Derhal önlemler alınmalı. Devlet oluşacak kamuoyu ile ancak önlemler almak için bir adım atabilir. O yüzden halkın duyarlı yaklaşması ve devleti tedbir almaya zorlaması gerekiyor. Son süreçte hasta tutsakların yaşamını yitirmesi artış gösterdi. Ama buna dönük bir önlem alınmıyor. Tutsaklar cezaevinde kalamaz raporları olmasına karşın tahliye edilmiyor. Tutsakların sağlık koşulları göz önünde bulundurularak serbest bırakılması gerekiyor” dedi. 

 

‘Kaos ortamındaki pratiksizliği güce çevireceğiz' 

 

Tecridin bireyden topluma kadar yayılmış durumda olduğunu söyleyen Beritan, herkesin tecride karşı itirazını ve sesini yükseltmesi gerektiğini kaydetti. Koronavirüse karşı sosyal medya üzerinden gerçekleştirecekleri bir çalışma olduğunu da sözlerine ekleyen Beritan, bu çalışma ile halkı bilinçlendirmeye çalışacaklarını belirtti. Beritan, “Bu hastalık özellikle 50 ve üzeri kişileri etkiliyor. Bizim de yaşlılara tıbbi yardım sağlama gibi bir çalışmamız olacak. Pasif de olsa direnişi devam ettiren, kendini yenileyen, kaos ortamındaki bu pratiksiz hali güce çeviren bir pozisyonda olmayı düşünüyoruz” diye konuştu.