DİYARBAKIR - Virüs nedeniyle cezaevlerinde bulunan tutsakların büyük risk altında olduğunu belirten DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, "Stratejik bir hata yüz binlerin ölümüne neden olabilir. Atılacak yanlış bir adım tarih sayfalarına trajedi olarak yansıyacak bir katliam olur" diyerek hükümeti uyardı.  

 

Türkiye geneline yayılan koronavirüs (Covid-19) salgınına yakalanan kişi sayısı her geçen gün artarken, cezaevinde bulunan tutsaklar da risk altında. Cezaevlerinde sağlıklı koşulların olmaması toplumda endişeye yol açıyor. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, yayınladığı video ile cezaevlerinde bulunan tutsakların ayırım gözetmeksizin serbest bırakılmaları gerektiğini belirtti. 

 

'Her zamankinden daha büyük bir tehlike altındalar'

 

Cezaevlerinde koşulların her zaman zor olduğunu söyleyen Leyla, tutsakların bu koşullara karşı bir şekilde ayakta kaldığını ve direndiğini dile getirdi. Leyla, 6 yıl cezaevinde kalmış birisi olarak cezaevinde virüse karşı önlem alınmasının zor olduğunu belirterek, "Küçücük koğuşta onlarca kişi kalıyorsa, nasıl önlem alınabilir? Düzenli beslenmeden tutalım, temizlik malzemelerine kadar hiç bir konuda yeterli koşul yoktur. Sürekli yetersizlikler ve imkansızlıklarla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Şuan her zamankinden çok daha büyük bir tehlike altındalar" diye vurguladı. 

 

'Ayrımsız ve eşitlikçi bir yasal düzenleme'

 

Videonun devamında Leyla, şu ifadeleri kullandı: "İnfaz değişikliği olarak Meclis’e getirilen yeni yasak düzenlemenin samimi bir şekilde ele alınması gerekiyor. Yani burada devletlerden samimiyet beklemek mümkün değil fakat biz bütün sivil toplum örgütleri, siyasî partiler ve insan hakları savunucuları olarak, 'insanım' diyen herkesin bu yasa düzenlemesi için çağrıda bulunması ve mücadele etmesi gerekir. Devletin bu konuda yanlış yapmaması gerekiyor. Stratejik bir hata yüz binlerin ölümüne neden olabilir. 

 

Devlet hesap veremez

 

Devlet bunun hesabını veremez. Tarih sayfalarına trajedi olarak yansıyacak bir katliam olur. Dolayısıyla bunların yaşanmaması için biz yetkililere sesleniyoruz: bu konuda ayrımsız, eşitlikçi bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var. Bu konuda yapılacak en ufak bir hatanın telafisinin mümkün olmadığını söylememiz gerekiyor. Biz de zindanların sesi olarak bu mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz."