Kadınlar 8 Mart şöleninde: Sokakları da meydanları da terk etmiyoruz
- 16:53 7 Mart 2020
- Güncel
İSTANBUL - HDP, HDK, TJA'nın "Direnişi örgütlüyoruz, özgürlüğe yürüyoruz" sloganıyla Avcılar ve Beşiktaş’ta kadınların coşkulu katılımıyla şölen düzenledi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Tevgera Jinên Azad (TJA) 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında şölen düzenledi. Mor balonlar ile "Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz. Jin, Jiyan, Azadi", "Örgütlüyüz, birlikte güçlüyüz", "Paylaşılmayan ev işine hayır!" pankartlarının asıldığı şölenin yapılacağı meydana kadınlar, mor renkli ulusal kıyafetleri ve ellerinde taşıdıkları HDP, TJA ve Kadınların Kurtuluşu bayrakları ile geldi. Kadınlar, şölen öncesi cezaevinde bulunan tutsak kadınların direnişlerine dikkat çektikleri şarkılar eşliğinde halaylar çekti.
Meydanda kurulan stantta bulunan Kadınların Kurtuluşu Dergisi ile "Erkek devlet şiddetine karşı susmuyoruz", "Jin jiyan azadi" yazılı yaka rozetleri çevredekiler tarafından büyük ilgi gördü.
'Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz'
Şölende ilk olarak konuşan TJA aktivisti Pınar Kendal, 8 Mart'a saatler kala hazırlık çalışmaları ve etkinlikleri anlatarak, "Biz kadınlar sokakta bir arada olarak kazanacağız. Biz kadınlar yaşamı kuranlarız. Bu nedenle sözün ve yaşamın öncüsü bizler olacağız. Biz tüm halkların kadınları olarak tarihimizle kültürümüzle buradayız. Kültürümüzün ve dilimizin yitip girmesine, asimile edilmesine izin vermeyeceğiz. Biz KHK'liyiz, tarım işçisiyiz, üniversite öğrencileriyiz, yaşamın her alanında emek veren kadınlarız. Kadınlar artık kendilerine dayatılanları kabul etmiyor. Aslında bu uyanışı hazmedemeyen erkeklerin gerçekleştirdiği katliamların nedeni bu. Yasaları, hukuku, zihniyeti, sistemi değiştireceğiz. Direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz" diye konuştu.
Tutsak kadınların mektubu okundu
Ardından söz alan HDP İstanbul Kadın Meclisi Beser Çelik, Kandıra Cezaevi’nde bulunan tutsak kadınların ve siyasetçilerin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla gönderdiği mektubu okudu. Mektupta, "Sayın Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan tecrit aynı zamanda toplumsal barışın tecrit altına alınması demektir i. Biz kadınlar coğrafyamızda ölümler istemiyoruz artık. Yeterince kötülüğe tanıklık etti gözlerimiz. Yüreğimiz acıyla doldu. Edi bese diyoruz bunlara artık. Sevgili kadınlar biz özgür i, eşit ve barış işinde bir gelecek için mücadele ediyoruz. Biz içeriden, siz dışarıdan direnerek mücadele ederek geleceğimizi kazandık. Güzel günler göreceğiz. Özgürlük şarkıları ve türkülerimizle halaylarımızla eşlik edeceğiz. Sevgiyle kalın" ifadeleri yer aldı.
'Yürüyüşümüz yasak tanımaz'
Ardından söz alan Züleyha Gülüm, "Evet bu iktidar kadın düşmanı. Bu yüzden onlara 'sizin makul kadınınız olmayacağız' diye haykırıyoruz. İstediğiniz kadar yasak çıkarın, istediğiniz kadar kadınlara ve çocuklara karşı yasa çıkarın sokakta ve meydanda bulunan kadınların gücüyle baş edemezsiniz. Kadınlar yasalarınıza, yasaklarınıza karşı alanlarda olmaya devam edecek. Geceleri de, sokakları da meydanları da terk etmiyoruz. Cezaevleriyle bizleri korkutamazsınız. İçerdekiler sözlerini söylemeyi ısrarla sürdürüyor. Kadınlar militarizm, savaş istemiyor. Eylemimiz son bulmadı. Feminist Gece Yürüyüşü yasak kararlarına rağmen olacak. Yürüyüşümüz yasak tanımaz" diye konuştu.
Şölen, sloganlar ve şarkılar eşliğinde çekilen halaylar ile balonların uçurulması ile son buldu.
Avcılar
Avcılar Belediyesi Kent Evi’nde de TJA, HDK ve HDP’li kadınlar öncülüğünde şölen düzenlendi. “Özgür kadınla özgür topluma yürüyoruz” şiarıyla düzenlenen şölenin gerçekleştiği salona “Kadınlar direnişi örgütlüyor, özgürlüğe yürüyoruz” gibi kadınların direnişine dönük çok sayıda pankart ve döviz asılırken, sık sık “Jin jiyan azadi” sloganı atıldı. Şölene, HDK Eş sözcüsü İdil Uğurlu, HDP Milletvekili Semra Güzel ve İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, TJA aktivistleri ve Barış Anneleri İnisiyatifi üyelerinin yanı sıra çok sayıda kadın katıldı.
Şölen, emekçi kadınlarının sömürü düzenine karşı direnişlerini anlatan sinivizyon gösterimi ile başladı.
‘Biz bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz’
Ardından söz alan HDP Milletvekili Semra Güzel, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak, kadınlar gününün anlam ve önemine dikkat çekti. Erk anlayışına karşı, sokaklarda kadın odaklı mücadelenin esas alınması gerektiği üzerinde duran Semra, 8 Mart’ın kadınların mücadeleyi büyütme günü olduğunu vurguladı. Semra, “8 Mart, kadınların erk zihniyetine karşı mücadeleyi büyütme günüdür. Bu zihniyet, her gün kadınları öldürüyor. Taciz ve tecavüze maruz bırakıyor. Kadınlar, hayatın her alanında erkeklerin şiddetine maruz kalıyor. Biz bu zihniyeti çok iyi tanıyoruz ve buna karşı mücadelemizi büyüteceğiz” dedi.
‘Mücadele ağını adım adım gerçekleştirdik’
Rojava’da erk düzenine karşı bir devrim yaşandığını söyleyen Semra, “Bu zihniyete karşı savaşan kadınlar, tüm dünya kadınlarına örnek olmuş durumda. Yine tekrar tekrar söylemekten sakınmayacağız, bu mücadele yöntemini Abdullah Öcalan ördü. Kadın yaşamının önündeki engelleri de ancak o kaldırabilir. Bundan ötürü İmralı kapılarının açılması lazım. Ortadoğu’da yaşayan Kürt, Ezidi, Süryani, Ermeni ve Arap halkların isteği de bu yöndedir. Biz bu tecridi kırana kadar sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Bu mücadele ağını adım adım gerçekleştirdik. Biz bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Kadınların mücadelesi sürüyor. Bu mücadele ile bu yüz yılı kadınların yüz yılı yapacağız” dedi.
‘Kadınlar barışın öncüsü oldu’
Ardından söz alan HDK Eşsözcüsü İdil Uğurlu, cezaevinde bulanan kadınların mücadelesini selamlayarak, Rojava’da erk düzenine karşı gelişen kadın devriminin Ortadoğu ve Türkiye tarihine not düştüğünü söyledi. Kadın mücadelesinin milat olduğunu ifade eden İdil, “Bir milat yaptık artık. Bunun dönüşü yok. Türkiye’de ve Ortadoğu da kadınlar kazanacak. Halklar, ezilenler kazanacak. Yeni bir yaşam mümkün diyenler kazanacak. İktidarın baştan beri o günden bu güne düşüşü başladı. Bunun için arkadaşlarımızı rehin tutuyorlar. Kadın derneklerinin kapılarına kilitler vurdular. Kadınlar ne dedi; biz binalara hapsedilecek bir hareket değiliz. Kadın Özgürlük Mücadelesi sokaklarda, alanlarda, evlerde doğdu. Kadınlar en demokratik taleplerini, haklarını sokaklarda haykırarak sözlerini söylemeye devam etti. İktidar ve ortakları biz kadınlarla baş edemediler, edemeyecekler de. Kadınlar Türkiye’de barışın, adaletin, barışın öncüsü oldu. Olmaya da devam ediyor” diye belirtti.
Şölen diğer kadınların konuşmalarıyla sürdü. Ardından sahne alan Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) sanatçılarının şarkılarına eşlik eden kadınların zılgıt ve halaylarıyla şölen sona erdi.