Lîna Berekat: Rojava’da Arap kadınlar korku duvarlarını yıktı

  • 09:27 7 Mart 2020
  • Güncel
Roj Hozan
 
QAMIŞLO - Rojava Devrimi ile birlikte Arap kadınların yüzyıllık hayalini gerçekleştirdiğini ve etrafına örülen duvarları yıktığını söyleyen Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon üyesi Lîna Bereket, “Devrim ile birlikte Arap kadınları kimliğine kavuştu. Kadınlar içlerindeki korkuyu yıktı ve direniş alanlarına dahil oldu” dedi.
 
Rojava Devrimi’nden sonra bölgede Kürt kadınların yanı sıra Arap, Türkmen, Çerkez, Ermeni ve Asuri kadınlar özerk yönetimlerin ilan edildiği bölgelerde askeri, siyasi, toplumsal, kültürel, eğitim ve daha birçok alanda aktif olarak yer aldı. Özgün örgütlenmelerini oluşturan kadınlar, özsavunmalarını da geliştirdi. Rojava Devrimi’nin etkisi en fazla Arap kadınları üzerinde kendini gösterdi. Suriye Kadın Meclisi Koordinasyon üyesi Lîna Bereket, Rojava Devrimi’nin Arap kadınlarına etkisi ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü ajansımıza değerlendirdi.
 
*Rojava Devrimi siyasi, toplumsal ve kültürel anlamda Arap kadınlar üzerinde nasıl bir etki yarattı?
 
Suriye’de 2011’de çıkan iç savaşta siyasi kanat bölgede çok zayıftı. Fakat Rojava Devrimi ile birlikte bölgede birçok yeni yapı ve parti ortaya çıktı. Bu da özellikle kadınlar üzerinde etkisini gösterdi. Eğer özelde Arap kadınlarını değerlendirecek olursak onlar siyasi alandan tamamen uzaklaştırılmıştı. Suriye sisteminde ve aslında demokrasiden uzak olan bütün sistemlerde kadının rolü görülmüyor. Meclis içerisinde, seçimlerde öncü ve karar mekanizması olarak kadın görülmüyordu. Siyasi partilerde kadının varlığı anlamsız olarak görülüyordu. Bu yüzden hegemonik güçler yasalarda kadına dair olan bölümlere müdahale ederek kendilerine göre şekillendirmek istedi. Şu noktaya dikkat çekmek gerekiyor, 2011’den sonra Rojava Devrimi ile birlikte Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın devrimi canlandı.
 
“Kuzey ve Doğu Suriye’deki Arap kadınlar özgürlüğünü bekliyordu ve bu da devrim ile birlikte gerçekleşti. Arap kadınları toplumun kalıplarından kendini çıkarmayı başardı ve kadın kimliği ile toplumun karşısına çıktı.”
 
Arap kadınlar siyasi alanda bir kimlik sahibi oldu ve yaşamın bütün alanlarında yer alarak kendini örgütledi. Daha önce kadın sadece ev içindeki işleri ile toplumda var oluyordu. Tabi kadın da siyasi öncülük ve daha birçok alanda kendini geri planda tutuyordu. Fakat Kuzey ve Doğu Suriye’de devrim ile birlikte yapılan örgütleme çalışmaları sonucu kadınların farklı bir göz ile kendisine bakmasına ön ayak olundu. Kadınların kendini güç olarak görüp siyasi alanda öncülük üstlenmesinin önü açıldı. Kuzey ve Doğu Suriye’deki Arap kadınlar özgürlüğünü bekliyordu ve bu da devrim ile birlikte gerçekleşti. Arap kadınları toplumun kalıplarından kendini çıkarmayı başardı ve kadın kimliği ile toplumun karşısına çıktı. Kadınlar içlerindeki korkuyu yıktı ve direniş alanlarına dahil oldu.
 
*Kadın devrimi, Arap kadınlar üzerinde kendini nasıl gösterdi?
 
“Kadınlar toplumun yarısıdır ve geri kalan diğer yarı da onların ellerinde şekilleniyor. Bu yüzden kadın ve toplum birbirinden ayrı düşünülemez diyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın devrimi, kadınları tarihsel olarak kendi gerçekliği ile yüzleştirdi. Şuanda da kadınlar özgürlüklerine yol alıyorlar.”
 
DAİŞ’in işgalinden kurtarılan Dêrezor, Tebqa ve Reqa’da devrim kendini olumlu olarak hissettirdi ve buralarda kalıcılaştı. DAİŞ çetelerinin zulmünü gören ve yaşadığı köleliğin farkına varan kadınlar, kadın devrimi etrafında kenetlendi.  DAİŞ teröründe olan Arap kadınların yaşamları kendileri için anlamsızdı. Ama Arap kadınları, Rojava Devrimi ile birlikte yaşamdaki haklarını ellerine aldı ve şuan o hakları için mücadelesini sürdürüyor. Çünkü bir toplumda kadın özgür değilse toplum da özgür değildi. Kadınlar toplumun yarısıdır ve geri kalan diğer yarı da onların ellerinde şekilleniyor. Bu yüzden kadın ve toplum birbirinden ayrı düşünülemez diyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın devrimi, kadınları tarihsel olarak kendi gerçekliği ile yüzleştirdi. Şuanda da kadınlar özgürlüklerine yol alıyorlar.
 
*Rojava Devrimi’nden sonra çalışmalara aktif olarak katılan kadınlar, Arap toplumunda nasıl bir değişim yarattı?
 
Kadının kendisine örülen duvarların ardına çıkıp siyasi toplumsal alandaki çalışmalara katılması ve varlığını bu alanlarda hissettirmesi zaten başlı başına bir devrimdir. Kadınlar yüzyıllık hayallerini gerçekleştirdi. Dünya çapında birçok kadın Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın kazanımlarına ulaşmaya çalışıyor. Arap kadınının da hayali özgürlüktü. Kadınlar kazanımlarına el uzatılıp alınmaması için artık tedbirini alıyor.  
 
“Uluslararası platformlarda da kadınlar sistem ve yasalar ile kandırıldı. Kadının varlığını kalıcılaştıran ve özgürlük yolunu açan Rojava’daki kadın devrimidir diyebiliriz.”
 
Kadın devrimi toplumsal sancıları hissetti. Çünkü sistem toplumun tamamıma yayılmış ve hüküm sürüyordu. Bunu da en çok kadın üzerinde yapıyordu. Şunu da diyebiliriz ki uluslararası platformlarda da kadınlar sistem ve yasalar ile kandırıldı. Kadının varlığını kalıcılaştıran ve özgürlük yolunu açan Rojava’daki kadın devrimidir diyebiliriz.
 
*Arap kadınları 8 Mart ile ne zaman tanıştı?
 
Kadın devrimi ile birlikte kadının kendini ve direnişini tanıması için birçok çalışma yapıldı. Bizlerin de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü iyi bilmesi ve anlamı üzerinde yoğunlaşması gerekti. Sadece Arap kadınları için değil, nerede bir kadın kölelik yaşıyorsa bu bütün kadınların yaşamını sirayet ediyor. Bütün dünyada kadınlar bir kırım ile yüz yüze kalıyor. Bu birçok belge ile de ispatlanmıştır. Arap kadınlarının direnişi de dünya kadınlarının direnişinin bir parçasıdır.
 
*Arap bölgelerinde son iki yıldır 8 Mart kutlanıyor. 8 Mart Arap kadınları üzerinde nasıl bir etki yarattı?
 
Arap kadınları toplum içerisinde ne zamanki varlığını kabul ettirdi o vakitten sonra tüm önemli günler kadın için ayrı bir anlam ifade etmeye başladı. Bu gün de kadınlar zorla giydirilen kölelik fikrini, kültürel köleliği üzerinden attı ve özgürlük elbisesini üzerine giydirdi. Bizler bunun kendisini ateş edip patlatan direnişçi kadının emeğinin sonucu olduğunu elbette ki unutmuyoruz. Arap kadınları 8 Mart’ı iradesine dönük devrimin başlangıcı olarak tanımlıyor.
 
*8 Mart’ta dünya kadınları arasında nasıl bir bağ oluşturulmalı?
 
“Kadınlar birbirlerinin deneyimlerinden faydalanabilir ve birbirlerinin başarılarına ortak olabilir. Bunun en güzel örneği de DAİŞ’e karşı Suriye topraklarını koruyan ve özgürleştiren kadınlardır. Bu bütün kadınların ortak başarısıdır.”
 
 Kendi hakikatini tanıyan ve üzerinde yoğunlaşan kadın, üzerinde uygulanan bütün oyunlara karşı tek ses olmak durumundadır. Kadınların birliği ancak tüm kadınların birbirini tutması ile oluşabilir. Kadınlar birbirlerinin deneyimlerinden faydalanabilir ve birbirlerinin başarılarına ortak olabilir. Bunun en güzel örneği de DAİŞ’e karşı Suriye topraklarını koruyan ve özgürleştiren kadınlardır. Bu bütün kadınların ortak başarısıdır. Kadınların direnişi ile DAİŞ terörü yenilgiye uğradı. Bu yüzden özgür kadının gücü başarıyı da beraberinde getiriyor diyoruz.
 
*Bu 8 Mart için mesajınız ne olacak?
 
“8 Mart’ta tüm kadınları selamlıyor “Direnişimiz özgürlüğümüzdür’ diyoruz. Özürlüğümüz vatanımızın özgürlüğüdür.”
 
 Bizler Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar olarak büyük bir sorumluluğu omuzlamışız. Vatanımızdaki ideolojiyi korumak ve işgalcilerden temizlemek. Bizler var olan gücümüzle bunu başaracağımıza inanıyoruz. Bizler kadının cevherini kendi gerçek rengi ile öne çıkaracak ve önümüzdeki günlerde bir başarı örneği olacağız. 8 Mart’ta tüm kadınları selamlıyor “Direnişimiz özgürlüğümüzdür’ diyoruz. Özürlüğümüz vatanımızın özgürlüğüdür.