
Anarşist Kadınlar: Sokaklardan vazgeçmeyeceğiz
- 09:04 7 Mart 2020
- Güncel
İSTANBUL - Anarşist Kadınlar olarak sokaklardan, hayatlarından vazgeçmeyeceklerini göstermek için bir kez daha 8 Mart’ta alanlarda olacaklarını belirten İrem Çopur, “Bedenimize, hayatımıza uygulanan baskı ancak biz kadınların örgütlü mücadelesiyle aşılabilir. Tüm kadınları alanlara dayanışmaya çağırıyoruz” dedi.
Kurulduğu 2010 yılından bu yana farklı eylemselliklerle adından çokça söz ettiren Anarşist Kadınlar, faaliyetlerine aralıksız devam ediyor. Grubun üyelerinden İrem Çopur, Anarşist Kadınların kuruluşundan bu yana kadın öz örgütlülüğünü esas alan bir mücadele yürüttüklerini, bu zamana kadar da bütün sömürü politikalarına karşı örgütlülükle cevap verdiklerini aktardı.
‘Hem anarşist hem de kadın kimliğimizle mücadele veriyoruz’
Hem anarşist hem de kadın kimliğiyle mücadele yürüttüklerine dikkat çeken İrem, “Sadece kadınlardan oluşan öz örgütlü bir mücadelemiz var. Bu da karar mekanizmasını kadınların oluşturması demek. Her birimiz kendi hayatımızı oluştururken, eylemselliklerimizi, söylemlerimizi kendi irademizle gerçekleştirmemiz demek. Yaşadığımız ataerkinin, militarizmin, devletin bize her gün uyguladığı bir baskı ve sömürü var ve bunlara karşı bir mücadele hattımız var. Eylemlerimiz de bu doğrultuda. Öncelikle bu mekanizmayla olan ilişkilerimizi kendi hayatımızdan başlayarak yıkıyoruz. Çünkü bir kadın her zaman ilk önce kendi hayatını özgürleştirir” diye belirtti.
'Sorunun kaynağı olan yerde eylem yapıyoruz’
Eylemselliklerini sorunun kaynağının olduğu yerde yaptıklarını aktaran İrem, “Evlendirme dairelerine gidiyoruz. Onların önünde eylemler düzenliyoruz. ‘Erkek adaleti’ sağlayan adalet saraylarına gidiyoruz. Orada eylemler yapıyoruz. Kadınları tutsak eden hapishanelere gidiyoruz. Orada basın açıklaması, özgürlük yürüyüşleri yapıyoruz. Toplumsallaşsın istediğimiz kampanyalar örgütlüyoruz bildiri dağıtımlarıyla. Kadın davalarını takip ediyoruz. Ama bu kadın davalarını takip etmemiz erkek adaletten bir şey beklediğimizden değil. Oradaki kadın dayanışmasını, davanın seyrini olumlu anlamda değiştirebileceğine inandığımızdandır” ifadelerini kullandı.
‘Kadın dayanışması provoke edilmeye çalışılıyor’
Devletin kadını eve kapatarak, tutsaklaştırarak, kadın derneklerini, kadın gazetelerini kapatarak, sokakları, meydanları yasaklayarak kazanımlarını gasp ettiğini ifade eden İrem, geçen sene 8 Mart’tın “ezana ıslık çaldılar” şeklinde provoke edildiğini hatırlattı.
Anarşist Kadınlar olarak 8 Mart’a ilişkin vurgularının ‘Vazgeçmeme’ üzerine olduğunu belirten İrem, “Çünkü biz küçüklüğümüzden bu yana birçok şeyden vazgeçiyoruz. Düşüncelerimizden, hissettiklerimizden, yaptıklarımızdan vazgeçiyoruz. Aslında vazgeçmemiz öğretiliyor. Bu kendi seçtiğimiz bir şey değil. Biz bu sene diyoruz ki ‘hayatlarımızdan, sokaklardan vazgeçmeyelim, çünkü bugün bir kadının sokakta yürümesi gerek, bir eylemde olması gerek, gündelik yaşamındaki yürüyüşünün son derece politik olduğunu düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
‘8 Mart’ta sokaklardayız’
Sokağa çıkan her kadının hissettiği korkunun, sokaklardan, eylemlerden, mücadeleden vazgeçmemek için güçlü bir sebep olduğunu sözlerine ekleyen İrem, “Biz bu 8 Mart’ta da sokaklarda olacağız. Bedenimize, hayatımıza uygulanan baskı ancak biz kadınların örgütlü mücadelesiyle aşılabilir. Önüne böyle geçebiliriz. 8 Mart’ta önce saat 14.00’da Kadıköy’de buluşacağız. Daha sonra gece yürüyüşünde Taksim’deyiz ve bütün kadınları da bekliyoruz” çağrısı yaptı.