Mersin’de kadınlar 8 Mart yürüyüşlerinde buluşacak

  • 09:06 6 Mart 2020
  • Güncel
Filiz Zeyrek 
 
MERSİN - Mersin’de Cumhuriyet Meydanı’nda yapılmak istenen 8 Mart mitingine Valilik tarafından izin verilmezken, Mersin Kadın Platformu öncülüğünde buluşacak olan kadınlar tüm engellemelere karşı yarın ve 8 Mart’ta yürüyüşler düzenleyecek. Platform üyesi kadınlar, yasaklara karşı sözünü söylemek üzere tüm kadınları alanlara çağırdı. 
 
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında birçok kentte kadın örgütleri tarafından eylem ve etkinlikler gerçekleştirilirken, 8 Mart günü için de mitinglere ve buluşmalara hazırlık yapılıyor. Mersin Kadın Platformu da 8 Mart için kentin birçok noktasında kadınlarla buluşuyor.  Özgün etkinliklerin ardından yarın (7 Mart Cumartesi) 14.00’da Saat Kulesi Balıkçı Barınağı yanı toplanma alanı olarak belirlenirken, buradan Eski Stadyum’a yürüyüş gerçekleştirilecek. 8 Mart Pazar günü ise Kushimato Sokağı’nda Feminist Gece Yürüyüşü düzenlenecek. Tevgera Jinên Azad (TJA) da platformla ortak hareket ederek etkinliklerde ve final yürüyüşlerinde yerini alacak. 
 
‘Kadını ‘aile’ içine sıkıştırmaya çalışıyorlar’ 
 
HDP İl Eşbaşkanı Gülbahar Şöfer, Mersin Kadın Platformu olarak yaklaşık iki ay öncesinden 8 Mart planlamasına başladıklarını ve miting kararı aldıklarını belirterek, Cumhuriyet Meydanı için valiliğe başvuru yaptıklarını ancak reddedildiğini dile getirdi. Tüm engellemelere rağmen yarın yapılacak yürüyüşte seslerini yükselteceklerini ifade eden Gülbahar, şunları söyledi: “Ortadoğu coğrafyasında yaşayan biz kadınlar kapitalist erkek egemen iktidarın varlık nedeni olan ‘aile’ kurumuyla karşı karşıya bırakılmaktayız. Kadını evde, sokakta, iş yerlerinde yok sayan, emeğini sömüren, kadın üzerinde kendisini her türlü söz sahibi gören bu erk iktidarın çekirdek ailede tezahürü eşi, babası, abisi oluyor. Bir yandan da toplumda kendini bu anlayış üzerinden sürekli üreten kapitalist erkek egemen sisteme karşı kadınların mücadelesi de güçlenerek yükselmeye devam ediyor. Kadına yönelik şiddetin ve katliamların artık son bulması için İstanbul Sözleşmesi’nin bir an önce yaşama geçirilmesi gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi haklarımızın, şimdiye kadar verdiğimiz mücadelenin somutlaşmış halidir.” 
 
‘Emeğimiz, özgürlüğümüz haklarımız için alanlara’ 
 
Suriye’de süren savaş, gittikçe artan militarizmin kadınların yaşamında açtığı derin yaralar, ekonomik kriz, cinsel istismara evlilik yoluyla af tasarısı, kayıplar ve artan kadın katliamlarıyla karşı karşıya olduklarını ifade eden Gülbahar, erkek egemen sistemin özelde kadınlara genelde tüm halklara karşı büyük bir ideolojik, ekonomik, ekolojik, siyasal ve kültürel saldırı yürüttüğünü vurguladı. Gülbahar son olarak 8 Mart’a katılım çağrısı yaparak şunları söyledi: “Yaşam, eşitlik, özgürlük, barış için ve sınırsız bir kadın dayanışması için, kahkahalarımızı çalmak isteyenlere inat, zulmün karşında sokakta olarak bu gidişata ‘dur’ demek için ‘Gülistan Doku nerede?’ diye sormak için, katledilen kadın arkadaşlarımız için, taciz ve tecavüze ‘dur’ demek için, ekonomik krizin sona ermesi için, mülteci hakları için, sokakta özgürce dolaşmak için, homofobi ve transfobiye karşı 8 Mart’ın direniş ruhuyla ‘Emeğimiz özgürlüğümüz haklarımız için alanlara’ şiarımızla tüm kadınlara  Mersin Kadın Platformu olarak çağrı yapıyoruz.” 
 
‘Tüm kadınları gücümüzü büyütmeye çağırıyoruz’ 
 
TJA’lı Bedriye Kuş da hiçbir gücün kadınları mücadelesinden vazgeçiremeyeceğini belirterek, “Bu 8 Mart’ta da sokaklarda, alanlarda olacağız. Bundan sonra da sokakları terk etmeyeceğiz. Katledilen kadın arkadaşlarımızın sesi olacağız olmaya devam edeceğiz. Gülistan Doku’nun hesabını soracağız.  Kadın kırımına karşı gücümüzü büyüteceğiz. TJA’lı kadınlar olarak bu 8 Mart’a Mersin Kadın Platformu ile ortak yapacağımız 7 Mart yürüyüşüne güçlü katılım sağlayacağız. Mersin’de yaşayan tüm kadınları da sesimizi yükseltmeye, gücümüzü büyütmeye, kadın katliamlarına ‘dur’ demeye çağırıyoruz. 8 Mart şimdiden tüm kadın yoldaşlarımıza kutlu olsun” dedi. 
 
‘Ortak ve kesintisiz mücadele olmazsa olmazımız’
 
Dünya genelinde kadına yönelik şiddetin arttığını ancak kadınların da mücadeleyi büyüttüğünü vurgulayan TJA aktivisti Ülfiye Özcan da, şiddeti durdurmanın en etkili yolunun örgütlenmekten geçtiğini kaydetti. Her türlü şiddete karşı alanlarda olmak, ortak mücadele ağlarını büyütmek gerektiğini vurgulayan Ülfiye, “Ortak ve kesintisiz mücadele olmazsa olmazımız olmalı. Her yönden kadınların eşit ve özgür yaşam hakkına, mücadelesine saldırılmaktadır. Dünyanın birçok yerinde ve Türkiye’de kadın düşmanı politikalar öne çıkmakta. Binlerce kadın şiddete maruz kalmakta, katledilmektedir. Şengal örneğini acı bir şekilde yaşadık.  Binlerce kadın tecavüze uğradı, katledildi. Buna karşın kadınlar ortak mücadele ağlarıyla bu politikalara ‘dur’ demeli, direnişi büyütmeli. Çok yakın zamanda gördük ki kadınlar dans ederek bile kadın düşmanı politika üretenleri korkutabilmekte. Yeter ki örgütlü olalım yeter ki sesimiz gür çıksın. Kadına dayatılan tekçi, milliyetçi, cinsiyetçi yaşamı kabul etmiyoruz. Uygulanmayan uluslararası sözleşmeler, kadınların aleyhine çıkarılan yargı paketleri, örgütlü kadın mücadelesi veren aktivistlerin, politikacıların tutuklanması, kadın hareketlerinin kriminalize edilmesi şiddetin artmasına zemin sunmuştur. Tüm bunlara ‘dur’ demek ve her türlü şiddete karşı ortak mücadeleyi büyütmek için tüm kadınları 8 Mart etkinliklerine davet ediyoruz” dedi. 
 
‘Hiçbir yerde güvende değiliz’
 
Mersin Kadın Platformu’ndan Zeynep Kaya ise kadına yönelik şiddet her gün artarken, iktidar politikaları, yargı ve medyanın da buna ortak olduğuna dikkat çekti. Zeynep, ekonomik krizin derinleşmesi, “tek adam” yönetimi, muhafazakâr toplum yaratma çabası, ırkçılık ve militarizmi besleyen politikalar,  cinsler ve halklar arasındaki kutuplaşmanın daha çok kadının ve çocuğun yaşamını yitirmesine sebep olduğunu vurguladı. Zeynep, “Bütün bunlara karşı biz kadınlar yaşamımızdan ve haklarımızdan vazgeçmiyoruz. Yana yana durarak, meydanları, sokakları terk etmeyerek irademize, emeğimize, özgürlüğümüze ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Son aylarda Mersin’de artan kadın cinayetleri canımızı yakmaya devam ediyor. Bizler bir kişi daha eksilmeden mücadeleye devam etmek ve haklarımıza sahip çıkmak için 8 Mart’ta meydanlara çıkıyoruz. Bin bir emekle ve büyük bedellerle kazandığımız haklarımız yok edilmek isteniyor. Eril siyasetin kadın kazanımlarını hedef alan politikaları ve kadınların isyanı, öfkesi ve itirazı dünyanın dört bir yanına yayılıyor. Ülke sınırlarını aşan eylemler ve grevlerle kadın direnişleri her yerde yükseliyor.  Sınırları aşan kadın dayanışmasıyla 8 Mart’ta yine kadınlar sokaklarda olacak. Şiddetin her biçimine, emek sömürüsüne ve adaletsizliğe karşı dünyanın dört bir yanında dil, din, ırk ayrımı yapmadan kadın dayanışması ile sokaklardayız” diye konuştu.