ÖHD’den iki cezaevinde yaşanan işkence ve hak ihlalleri raporu

  • 11:22 29 Ocak 2020
  • Güncel
ANKARA - ÖHD Ankara Şubesi Hapishane Komisyonu, Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi ve Afyon T1 Kapalı Cezaevi’ne gerçekleştirdikleri ziyaret sonrası tutsakların beyanları doğrultusunda hazırladıkları raporda  her iki cezaevinde de  tutsakların darp edildiği, kameranın görmediği kör noktalarda işkence yapıldığını belirtti. 
 
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Ankara Şubesi Hapishane Komisyonu tutsaklardan gelen başvurular sonucunda 2019 Aralık ve Eylül aylarında Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi ve Afyon T1 Kapalı Cezaevi’ne gerçekleştirdikleri ziyaret sonrası tutsakların yaşadığı hak ihlallerini raporlaştırdı. ÖHD, raporu tutsak yakınlarının başvuruları neticesinde yapılan ziyaret ve görüşmeler sonucu tutsakların beyanlarına göre hazırlandığını kaydetti. 
 
‘Sorumluların harekete geçmesini amaçlıyoruz’
 
Yapılan görüşmeler neticesinde ziyaret edilen cezaevlerinde, temel hak ve hürriyetler ile işkence yasağının ihlal edildiği ifade edilen raporda, “Temel hak ve hürriyetlerin ihlali, işkence ve kötü muamele yasağının ihlali ve diğer insan hakkı ihlallerinin önlenmesi, ihlallere ilişkin etkili soruşturma yürütülmesi, yetkisi ve sorumluluğu olan tüm mercilerin ve kurumların bu ihlallerin sonlandırılmasına dair harekete geçmesini amaçlıyoruz” denildi. 
 
Raporun devamında tutsakların beyanları sonucunda hak ihlalleri şöyle sıralandı: 
 
Afyon 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi
 
“Yaklaşık iki ay önce açılan Afyon T1 Kapalı Hapishanesi’ne 28 Aralık 2019 tarihinde Bandırma Hapishanesi’nden sevk edilen mahpuslardan Akif İpek ve Mehmet Ali Süer’in ailelerinin talebi doğrultusunda ziyaret gerçekleştirilmiş olup 7 mahpusun sevk edildiği bilgisine ulaşılmıştır.  
 
Akif İpek ile yapılan görüşmede;
 
* Bandırma Hapishanesi’nden Afyon T1 Kapalı Hapishanesi’ne sevk edilen mahpusların birçoğunun ağır sayılabilecek kronik rahatsızlıkları olmasına rağmen kendilerine herhangi bir gerekçe sunulmadan, sağlık şartları yönünden uygun olmayan Afyon Hapishanesi’ne sevk edildikleri,
 
* 28 Aralık 2019 tarihinde Afyon T1 Kapalı Hapishanesi’ne girişte sevk edilen tüm mahpuslara çıplak arama dayatıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyenlere yaklaşık yarım saat boyunca hakaret, tehdit, kaba dayak ve falaka gibi işkence yöntemleri uygulandığı, görüşmeci Akif İpek’in bu müdahale sırasında baygınlık geçirecek hale geldiği, Afyon E Tipi Hapishanesi’nden sevk gelen Mehmet Ali Kaya’nın ise parmağının kırıldığı,
 
* Hapishaneye girişte çıplak arama dayatması sonrası yapılan işkence ve kötü muameleler sebebiyle mahpuslar tarafından Savcılığa yapılan suç duyurusunun işleme konulup konulmadığı hususunda kendilerine bilgi verilmediği, 
 
* Sevk sonrası ilk günlerde sayım esnasında ‘askeri düzende’ ayakta sayım dayatması yapıldığı, itirazlar üzerine idarece bu uygulamadan vazgeçildiği,
 
*Hastaneye sevkler sırasında kelepçe dayatması yapıldığı ve bazı doktorların hasta mahpusları kelepçeli muayene etmek istediği,
 
* Hapishane personellerinden bir kısmının kendilerine karşı provakatif yaklaşımlar içerisinde olduğu,
 
*Sevk sonrasında mahpusların eşyalarının birçoğunun hala kendilerine verilmemiş olduğu ve özellikle FM Bant yayını yapan radyolarının verilmeyeceğinin idare tarafından kendilerine iletildiği,
 
* Mahpusların, hapishanedeki keyfi ve hukuka aykırı işlemlerle ilgili olarak Adalet Bakanlığı’na, birçok kurum ve çeşitli sivil toplum örgütlerine göndermiş oldukları mektup ya da faks ve dilekçelerinin akıbetleri hakkında kendilerine bilgi verilmediği,
 
* Hapishane yeni açıldığı için ısınma probleminin olduğu, kantinin ihtiyaçlarının çoğunun karşılanması açısından yetersiz olduğu, 
 
Konya Ereğli T Tipi Kapalı Cezaevi
 
Mahpuslardan Hasan Muhammet İbiş ve İbrahim Sütçü ’nün yakınları tarafından yapılan başvurular doğrultusunda ziyaret gerçekleştirilmiş olup,
 
Hasan Muhammet İbiş ile yapılan görüşmede:
 
* 26.12.2019 tarihinde Osmaniye T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Konya Ereğli T Tipi Kapalı Hapishanesine sevk edildiği, girişte çıplak arama dayatıldığı, çıplak aramayı kabul etmeyince görevli baş memur ve 3 personel tarafından ağır şekilde darp edildiği, arama sonrası baş memurun odasında ve hücrede kameraların görmediği noktalarda bu işkenceye devam edildiği, işkence sebebiyle vücudunun birçok yerinden yaralandığı, işkence sonrası 2 gün ayağa dahi kalkamadığı, vücudundaki yara izlerinin hala kapanmadığı ifade edilmiştir. Aradan yaklaşık 1 ay geçmiş olmasına rağmen mahpusun sol dizinde kabuk bağlamış olan işkence yarasının geçmediği tarafımızca gözlemlenmiştir.
 
*Mahpus Hasan Muhammet İbiş, hapishaneye girişte yapılan işkenceye ilişkin olarak Savcılığa şikâyet dilekçesi gönderdiğini, kendisine bugüne kadar herhangi bir dönüş olmadığını, darp raporu almak istemesine rağmen bu durumun hapishane idaresi tarafından engellendiğini,
 
*26.12.2019 tarihinden itibaren tek kişilik hücrede tutulduğunu, günde sadece 1 saat havalandırmaya çıkma izni verildiğini,
 
*Radyo ve gazete gibi iletişim araçlarından mahrum bırakıldığını,
 
*Tek kişilik hücrede tutuluyor olmasına rağmen ayakta sayım dayatıldığını, bu duruma karşı çıktığı için çeşitli tarihlerde darp edilip 'burası Osmaniye Cezaevi'ne benzemez, Ereğli Cezaevi'nin ne olduğunu göreceksin' denilerek tehdit edildiğini,
 
*Sohbet, spor vb. sosyal faaliyetlerden hiçbir şekilde yararlandırılmadığını,
 
*Osmaniye Hapishanesi’nde verilen disiplin cezaları sebebiyle 1 yıldan fazla süredir ailesiyle görüşme yaptırılmadığını,
 
*Tek kişilik hücreden koğuşa alınma taleplerinin keyfi bir şekilde reddedildiğini ve mutlak şekilde tecride tabi tutulduğunu ifade etmiştir. 
 
İbrahim Sütçü,
 
* 16.09.2019 tarihinde Osmaniye T Tipi Kapalı Hapishanesi’nden Konya Ereğli T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edildiğini, bu tarihten itibaren tek kişilik hücrede tecrit altında tutulduğu, koğuşa geçme taleplerinin keyfi şekilde reddedildiğini, 
 
* Tek kişilik hücrede, günde sadece 1 saat havalandırmaya çıkma izni verildiğini,
 
* Sohbet, spor vb. sosyal faaliyetlerden hiçbir şekilde yararlandırılmadığını,
 
*4 aydan fazladır tek kişilik hücrede olmasına rağmen keyfi bir şekilde hücre cezası verildiğini ve bu hücre cezasının 20.01.2020 tarihinden itibaren uygulanmaya başladığını ifade etmiştir.
 
Hak ihlalleri 
 
Raporun sonunda temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşmelerde başta işkence yasağı olmak üzere, tutsakların tutulma koşulları, cezaevi idarelerinin yetki sınırları, tutsakların hakları hakkında belli kural ve standartlarla belirlendiği hatırlatılarak,  bu standartların sağlanması açısından, taraf devletlerin pozitif ve negatif yükümlülüklerinin bulunduğu kaydedildi. 
 
İşkence ve kötü muamele yasağı ihlali hakkında
 
* Mahpusların beyanlarında, iki hapishanede de mahpusların darp edildiği, kameranın görmediği kör noktalarda işkence yapıldığı, kaba dayak, hakaret, falaka uygulamalarına başvurulduğu ifade edilmiştir. 
 
*Mahpus beyanlarına göre; kamu görevlisi olan gardiyanlar tarafından mahpuslara işkence yapılmış, yapılan işkenceyi kanıtlamak için darp raporu almak isteyenlere ise izin verilmemiştir. Mahpusların işkence iddialarıyla vermiş oldukları şikâyet dilekçelerinin akıbeti ise kendilerine bildirilmemekte, öğrenilememektedir. İki ayrı cezaevinde de aşağı yukarı 1 aydır devam etmekte olan işkence vakalarına ilişkin adli ve idari soruşturma yürütüldüğüne dair hiçbir gösterge yoktur. Mahpuslara hiçbir şekilde dönüş yapılmamış, ifadelerine başvurulmamıştır. 
 
* Mahpuslara işkence yapan gardiyanlar gibi bu vakalara dair etkili soruşturulma yürütülmesini engelleyen, önleme ve denetlemeden sorumlu her türlü kademedeki kamu görevlilerinin de sorumluluğu bulunmaktadır. İşkence yasağı, işkenceyi önlemeye ilişkin tedbirler ve  işkence vakalarına ilişkin etkili soruşturma yükümlülüğü, görev ve yetki kapsamında olan kamu görevlilerince ihlal edilmiş ve edilmeye devam etmektedir.
 
* Afyon T Tipi Kapalı Hapishanesi’ne sevk edilen mahpusların birçoğunun ağır sağlık sorunları olduğu belirtilmiştir. Böyle bir durumda bu sevkin gerekliliği ve ağır sağlık sorunları bulunan mahpusların sevklerinin de mahpuslara uygulanacak asgari standartlar bağlamında ne kadar kurallara uygun olduğu tartışmalıdır. Son dönemde ülkemizde çokça gündemde olan, yakınlarından ve devam eden dosyalar açısından yargılama yerlerinden uzağa sevk edilen mahpusların varlığı hapishanelerde gerçekleştirilen sevklerin hukukiliğini tartışma ihtiyacını güçlendirmiştir. Kaldı ki tekrar eden nakillere ilişkin AİHS mad.3 kapsamında ihlal söz konusu olduğu da AİHM kararları ile sabittir.
 
İfade özgürlüğü ihlali hakkında
 
Raporun sonuç kısmında  ziyaret ettikleri cezaevlerinde,  işkence ve kötü muamele yasağı, ifade özgürlüğü ve bu haklarla ilintili pek çok temel insan hak ve özgürlüklerinin ihlal edildiğinin delilleriyle tespit edildiği ifade edildi.  Bu bağlamda, hapishane idaresi ve personellerinin hak ihlali oluşturan uygulama ve davranışlara son vermesi, idarenin pozitif ve negatif yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekilirken, bu sebeple tüm idari personelin, yöneticinin, denetim yetkisi bulunan idari kurumların ve ilgili bakanlıkların ulusal ve uluslararası mevzuattan doğan sorumluluklarını yerine getirmesini, mevcut sorunları ivedilikle çözmesini ve sorumluların tespiti ile meydana gelen zararların telafisi için uygun şartların oluşturulmasını talep ediyoruz.”