Siyasetçi kadınlardan katliam ve istismara tepki: Teşhir edeceğiz

  • 09:05 24 Ocak 2020
  • Güncel
MARDİN - Artan kadın katliamları ve çocuk istismarına ilişkin konuşan siyasetçi kadınlar, yaşananların tekçi ve eril iktidarın politikalarının bir sonucu olduğunu belirterek, “Biz kadınlar ne olursa olsun bunları teşhir edip direnmekten vazgeçmeyeceğiz” dedi. 
 
Son yıllarda kadın katliamı ve çocuk istismarında önemli oranda artış söz konusu. 2019 yılında Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) tarafından açıklanan raporda 474 kadının katledildiği Türkiye'de bu sayının her sene katlanarak artmaya devam ettiği belirtilmişti. Siyasetçi kadınlar özellikle son günlerde devam eden kadın katliamları, cinsel istismar ve kadınların kaybolmasının görmezden gelinemeyeceğini, bunlara karşı mücadelelerini sürdüreceklerini söyledi. 
 
'Yaşananlara karşı alternatif çözümler bulunmalı'
 
HDP Kızıltepe İlçe Eşbaşkanı Yekta Zankırtı, artan kadın katliamları ve çocuk istismarına karşı alternatif çözümler geliştirmek gerektiğini belirtti. Bu yaşananlara ‘dur’ demek için kadınların mücadele ağından kopmaması için çağrıda bulunan Yekta, “Mevcut iktidarın yeni yasa tasarısı ile daha da derinleşip çocuk hakları alanını gasp etmeye yönelik durumlar gerçekleşiyor. Her anlamda bunların bilincinde olmamız lazım. Bu tarz vakaların önüne geçip teşhir etme yolunda elimizden geleni yapacağız. Biz kadınlar birlikte daha güçlüyüz. Gün geçtikçe daha çok güçleneceğiz. Devam eden bu katliam ve istismarlara karşı susmayacağız" dedi.
 
'Yaşananlar siyasi soykırımın bir parçası'
 
Kadın ve çocuğa yönelik uygulamalara karşı ellerinden gelenin fazlasını yapmaları gerektiğini vurgulayan HDP Mardin İl Yöneticisi Münevver Ülker ise şunları dile getirdi: "Çocuk istismarı aslında telaffuzu bile çok zor olan bir kelime. Bunu kabullenmek mümkün değil. Çocuk istismarı 2015'ten bu yana büyük bir artışla yoluna devam ediyor. ‘Bizler bunu nasıl engelleyebiliriz?’ üzerine çalışmalar yürütüyoruz. Bu konuda kadınlar olarak bir araya geliyoruz. Bu konular gerçekten de şiddet bazında gerçekleşen eylemler ve herkesi tedirgin ediyor. Bizler bunları tam anlamıyla şöyle adlandırabiliriz; Siyasi bir atılımdır. Bu olayların siyasi soykırım politikasının bir parçası olduğunun bilincindeyiz. Tabi ki bundan önceki yıllarda bu denli bir saldırı yoktu. Ama kadınların günümüzde yaşam alanları her yönden kısıtlanmak isteniyor." 
 
'Adalet bir tek kadına ve çocuğa işlemiyor'
 
"Bunların önüne geçilmesinde en güçlü mercilerden biri de yargı. Ama gelin görün ki bu sistem bu süreçte bir tek kadın ve çocuklara işlemiyor” diyen Münevver, “Biz bunların karşısında olmaya devam edeceğiz. Buradan bütün kadınlara sesleniyorum, her zaman ayakta dimdik durmayı bileceğiz. Bu kadın katliamlarının önüne geçebilmek için bütün gücümüzle direnmeye devam edeceğiz” çağrısında bulundu. 
 
‘İslamcı yaklaşım adı altında yapılmayan kalmadı’
 
Mevcut iktidarın 18 yılda yarattığı yıkıma karşı kadınların tek yolunun direniş olduğunu kaydeden HDP Mardin İl Eşbaşkanı Perihan Ağaoğlu, Meclis’e getirilen yasalar ve şiddet ile kadınlara “susun” mesajı verildiğini ifade etti. Perihan, “Bugün devlet politikalarının tekçi zihniyet ile hareket etmesi, açık bir şekilde kadına yönelik şiddetin artması, kadın katliamlarının çoğalması buna örnektir. ‘İslamcı bir yaklaşım’ adı altında topluma kendini kabul ettirmek isteyen bir iktidarın Osmanlı geleneğini yaşatma politikasıdır. 9 yaşındaki bir çocuğa nikah kıyma icazetini isteyen bir hükümet sisteminin durumu parti üstü bir yaklaşımdır. Bunu, bir devleti yönetmekten ziyade insanlara, kadına, topluma ve geleceğe yönelik korkunç bir saldırı olarak değerlendirmek gerekiyor. Çok uzağa da gitmeye gerek yok. Bugün kadın özgürlük mücadelesinin her alanına saldırı varken bunların ortaya çıkması bizim için kesinlikle bir direnişi sergileme zorunluluğu getiriyor” dedi. 
 
'Direnmekten başka yolumuz yok'
 
Kadınların direnişinin sonuna kadar devam edeceğini vurgulayan Perihan son olarak şöyle konuştu: “Toplumun geleceğini kadınlar ördüğü için bu eril sistem her aşamada, her koşulda kirli politikalarını en çok kadınlar üzerinden yürütmek istiyor. Bu uygulamalar ile kadınlar sindirilmeye çalışılıyor. Bugün kadının temsiliyetini kabul etmeyen bir sistem içerisinde yaşıyoruz. Kadınların iradelerinin hiç kimseye teslim edilemeyeceğini herkese göstereceğiz. Bizim direnmekten başka yolumuz yok."