
'Savaşa hayır' diyen Esin Kavruk tahliye edildi
- 16:24 23 Ocak 2020
- Hukuk
İSTANBUL-Türkiye’nin Kuzey ve Doğru Suriye’ye dönük başlattığı operasyona sosyal medya paylaşımlarında “Savaşa hayır” dediği için hakkında “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle dava açılan Esin Kavruk’un ilk duruşmasında tahliye kararı verildi. Savunma yapan Esin, "Herkes siyasi iktidarı sevmek veya desteklemek zorunda değildir. Fosfor bombalarını desteklemek zorunda değilim" dedi.
Türkiye’nin Kuzey ve Doğru Suriye’ye dönük başlattığı operasyona sosyal medya paylaşımlarında “Savaşa hayır” dediği için tutuklanan ve hakkında “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesiyle dava açılan Esin Kavruk’un ilk duruşması İstanbul’da bulunan Çağlayan 36’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Esin Kavruk ve avukatlarının hazır bulunduğu davaya Esin’in ailesi, arkadaşları ve çok sayıda kişi katıldı. Kimlik tespitlerinin ardından Esin’in savunmasına geçildi.
'Savaş karşıtı olmak suç sayılamaz'
Esin, savunmasında savaşa karşı olmanın bir suç sayılamayacağını belirtirken, kimsenin iktidarı sevmek veya düşüncelerini onaylamak zorunda olmadığını vurguladı. Sosyal medya paylaşımlarının dünya görüşünü yansıttığını söyleyen Esin, "Ben alevi ve sosyalist bir ailede doğdum. Sosyalist dünya görüşüne mensubum. İktidar tarafından oluşturulan korku ortamıyla muhalif tüm kesimler baskılanmaya çalışılmaktadır. Bu kapsamda çeşitli dernekler ve sendika mensuplarıyla ilgili olarak sayısız davalar açılmaktadır. Hukuk, muhalefeti bastırma aracı olarak kullanılmaktadır. Hukuki değil siyasi kararlar verilmektedir. Savaşa karşı çıktım. Savaşa birçok ülke ve milyonlarca insan karşı çıkmaktadır. Yine Türkiye halkının büyük bir kısmı savaşa karşı çıkmaktadır. Herkes siyasi iktidarı sevmek veya desteklemek zorunda değildir. Fosfor bombalarını desteklemek zorunda değilim. İzin verilen mitingler suç unsuru olarak gösterilmektedir. DİSK'e bağlı Der-Sağlık İş üyesiyim. HDK kongre üyesiyim. Suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
'Kimse iktidarın politikalarını desteklemek zorunda değildir'
Ardından Esin'in avukatı Gülizar Tuncer savunma yapmak üzere söz aldı. Savaş tezkerelerinin Meclis’e sunulması sonrası her şeyin suç sayıldığını belirten Gülizar, hiç kimsenin iktidarın savaş politikalarını desteklemek zorunda olmadığını vurguladı. İktidarın kendisi gibi düşünmeyen herkesi suçlu ve terörist olarak gördüğünü belirten Gülizar, savaş karşıtı olmanın suç sayılamayacağını kaydetti. Gülizar, "Bir kısım insanlara dava açılarak göz dağı verilmek istenmektedir.3713 sayılı yasanın 7/2maddesİnde 2013 yılında değişiklik yapılmıştır. Maddede suçun unsurları bellidir. Yine 2019 yılında bu maddede bir değişiklik daha yapıldı. Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç sayılamayacağı hüküm altına alındı. AİHM, Anayasa Mahkemesinin Ayşe Çelik ve akademisyenler kararı da bu kapsamdadır. Somut olayda suçun maddi manevi unsurları gerçekleşmemiştir. Bir kısım paylaşımlar sanığın kendi paylaşımları, bir kısım paylaşımlarda başkasının paylaşımlarıdır. Daha ağır paylaşımlar hakkında işlem yapılmamıştır. Somut olayda propaganda amacı yoktur. Sanık Esin Kavruk özel muayenehanede çalışmaktadır. İş telefonu ve özel telefonuna el konulmuştur. Hastalar ile iletişim sağladığı telefona el konulmuştur. Hasta mahremiyeti ihlal edilmiştir. Zorla cezaevinden tükürük örneği alınmıştır. 10 yıldır aynı evde yaşamaktadır. Tutuklama koşulları olmadığı halde mahkemeniz tensiben vermiş olduğu kararda yine tutukluluk incelemesinde tutuklama koşulları var gibi göstermiştir. Yine tutukluluk incelemesinin sanık ve vekilinin beyanları alınarak yapılacağı belirtilmiş olmasına rağmen bu hükümlere de uyulmamıştır. Sanığın tahliyesini talep ediyoruz" dedi.
Mahkeme tahliye kararı verdi
Savunmalardan sonra duruşmaya verilen kısa bir aradan sonra mahkeme heyeti kararını açıkladı. Mahkeme heyeti tutukluluk süresi, delil durumu, Anayasa'nın 13'üncü maddesindeki hukuki düzenlemeleri dikkate alarak Esin Kavruk hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanması şartıyla tahliyesine karar verdi.