ADIYAMAN - İHD Kadın ve Çocuk Komisyonu, geçtiğimiz yıl kaybolduktan üç gün sonra katledilmiş halde bulunan Hüseyin Nasrullah Çelik’in faili Murat Çekiç’in yargılandığı dava öncesinde yaptığı açıklamada, “Kadın ve çocuklara yönelik her fiil ve eylem politiktir. Biz insan hakları savunucuları olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ayrımcılık içeren her eylem ve fiili kınıyoruz” dedi.

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) Adıyaman Şubesi, 2 Ağustos 2019 tarihinde kaybolduktan üç gün sonra cenazesi bulunan 13 yaşındaki Hüseyin Nasrullah Çelik’i katleden Murat Çekiç’in yargılandığı davanın duruşması öncesi basın açıklaması düzenledi. İHD Adıyaman Şube binasında düzenlenen açıklamayı, İHD Kadın ve Çocuk Komisyonu adına avukat Aysun Avcı yaptı.

 

‘Halklar arasında düşmanlık derinleştiriliyor’

 

Dünyada var olan savaş ve çatışmalardan dolayı en dezavantajlı gruplar olan engelliler, çocuklar ve kadınların hayatını kaybettiğini belirten Aysun, “Savaşı başlatan erkek egemen anlayış her yerde her zaman önce çocuklara ve kadınlara yönelmektedir. Zira çocuk ve kadınlara yöneldiğinde ne kadar acımasız olduğunu topluma en iyi şekilde anlatacağını ve toplumun bu zulümkar yaklaşımdan etkilenerek diz çökeceğinin hesabını yapmaktadır. Bu gün hala esir düşen kadınların köle pazarlarında satılmasının, öldürülmelerinin temel nedeni budur. Var olan çatışma ve savaş hali ile toplumdaki bireylerin de sağlıklı bireyler olarak gelişmesini engellemekte ve insanların birer caniye dönüşmesine neden olmaktadır” dedi.

 

‘Birçok kadın ve çocuk katledildi’

 

Türkiye’de de var olan çatışma ve şiddet halinin kadınların ve çocukların yaşamını yitirmesine neden olduğunu vurgulayan Aysun, “Çatışma ve şiddet sarmalı içerisinde canileşen karakterler nedeniyle kadınlara ve çocuklara yönelik cinsel istismar ve şiddet giderek katmerleşmektedir. Ceylan Önkol, Eren Bülbül, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan, Enes Ata, Roboskili onlarca çocuk ve daha ismini yazmakla bitiremeyeceğimiz birçok kadın ve çocuk bu çatışma ve şiddet ortamında paramparça edilerek katledildiler” ifadelerini kullandı.

 

‘Yargı vicdanı zedeleyen kararlara imza atıyor’

 

Geçtiğimiz yıl Hüseyin Nasrullah Çelik adlı çocuğun kaybolduktan üç gün sonra katledilmiş halde bulunduğunu anımsatan Aysun, sözlerini şöyle sürdürdü: “Özelde küçük Hüseyin’in genelde ise tüm çocuklara ve kadınlara yönelik şiddet ve istismar olaylarının var olan çatışma ve şiddet ortamından ayrı ele alınamayacağını belirtmek isteriz. Gelişmiş dünyanın herhangi bir yerinde bir hayvana yönelik şiddet geliştiğinde o yerin mülki amiri hayvanın korunmasına yönelik yeterince tedbir alamadığı gerekçesi ile istifa etmekte iken ülkemizde yetkililer hiçbir şey olmamış ve her şey normalmiş gibi davranmaktadır. Yargı makamları kadın ve çocuklara yönelik istismar, şiddet ve cinayet dosyalarında yeterince inisiyatif almamakta zaman zaman tahrik, iyi hal vb. gerekçelerle vicdanı zedeleyen kararlara imza atmaktadırlar.”

 

Hüseyin’i katleden failin yarın (23 Ocak) Adıyaman 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürecek yargılamasına işaret eden Aysun, “Dünyada ve Türkiye’de kadın ve çocuklara yönelik her fiil ve eylem politiktir. Biz insan hakları savunucuları olarak kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve ayrımcılık içeren her eylem ve fiili kınadığımızı, her halükarda ve her zaman bu politik yaklaşıma karşı duracağımızı ve yaşanabilir bir dünya yaratıncaya kadar mücadele edeceğimizi bildirmek isteriz” dedi.