MARDİN - Kayyım atanmayan HDP'li belediyenin kalmadığı Mardin'de meclis üyelerinin belediyeye girişlerine de izin verilmiyor. Var olan duruma karşı çalışmalarına ara vermediklerini ifade eden belediye meclis üyeleri, çalışmalarına sokakta devam edeceklerini vurguladı.

 

İçişleri Bakanlığı talimatıyla 19 Ağustos 2019’da kayyımın atanan 3 büyükşehirden biri de Mardin Büyükşehir Belediyesi idi. Ağustos ayından sonra kentte son olarak Ekim ve Kasım aylarında ilçe belediyelerine atanan kayyımlarla kentte kayyım atanmayan HDP'li belediye kalmadı. Kayyım ataması ile birlikte Ocak ayı meclis toplantısına girmek isteyen belediye meclis üyelerine polis engel olmuş ve belediyeye girişlerine izin verilmemişti. Yaşanan duruma tepki gösteren meclis üyeleri alınmadıkları belediyelerde yarım kalan çalışmalarına devam ettiklerini ve çalışmalarını belediyede değil sokaklarda yaptıklarını söyledi.

 

'İlçede iki kadının yan yana gelmesine bile engel oluyorlar'

 

Geçtiğimiz günlerde yapılacak meclis toplantıları için belediyeye girmek isteyen ancak girişleri polis tarafından engellenen belediye meclis üyelerinden Ayten Günay, ilçe halkının kayyımdan her alanda rahatsız olduklarını söyledi. Ayten, "Kayyım Savur Belediyesi’ne geldikten sonra ilçede hizmet alanında yapılan bir şey olmadı. Özellikle merkezdeki halk bu durumdan rahatsız olduklarını her koşulda gösteriyor. Biz de meclis üyeleri olarak her ne kadar belediyeye giremezsek de çalışmalarımıza devam ediyoruz. Belediyede aldığımız ama yapamadığımız kararları halkla bir araya gelerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Ama kayyım buna bile engel olmak istiyor. Belediyede yarım bırakılan işlerimizi yapmamız da engellenmek isteniyor. Bizim her koşulda çalışmalarımız devam edecek. Ancak çok baskı altında kalarak bu çalışmaları yapıyoruz. İlçede iki kadın bir araya geliyor hemen ‘ne oldu’ diye gelip rahatsız olduklarını gösteriyorlar" ifadelerini kullandı.

 

'Sadece Kürt değil Arap ve Süryani yurttaşlar da bu durumdan rahatsız'

 

Sistemin kayyımlarla istediği yere varamayacağını vurgulayan Ayten, "Halkı perişan ettiler. Kayyım geldiği gün belediyede çalışan bütün çalışanları işten çıkardı. Savur halkı kayyımdan rahatsız ve onu istemiyorlar. Sadece Kürt değil ilçede yaşayan Arap ve Süryani yurttaşlar da bunu dile getiriyor. Biz kayyımı istemiyoruz. Bunu da her koşulda dile getirmeye devam edeceğiz. Yarın öbür gün bir seçim olsa halkın tavrı yeniden aynı olur. Onları bastırmak istedikleri iradelerinde boğacaklardır. Biz her daim davamızın peşinde olmaya devam edeceğiz. Sistemin bu politikası can acıtıyor ama halkta kırılma yaratmıyor. Kayyımlarla istedikleri yere varamayacaklar. Bundan emin olsunlar" diye belirtti. 

 

'Kayyım çalışmalarımıza engel olamaz'

 

Ekim ayında kayyımın atandığı Nusaybin Belediyesi Meclis üyesi Samya Demir ise, yüzde 75 oy oranıyla kayyımdan geri aldıkları belediyeye yeniden kayyım atanmasıyla halkın öfkesinin ikiye katlandığını söyledi. Meclis üyeleri olarak her alanda çalışmalarına devam ettiklerini ifade eden Samya, "Kayyım geldikten sonra halkın süreç bazında tepkisi büyük oldu. Tekrardan bir seçim olsa Nusaybin halkı eskisi gibi tavrını yeniden ortaya koyar. Biz meclis üyeleri olarak çalışmalarımıza zor koşullar altında yapmaya devam ediyoruz. Onlar belediyeyi aldı ama biz belediye dışında da her daim halkla yan yana geliyoruz. Başka bir seçim olsa dahi bu sefer yüzde 75 değil yüzde 90'lık bir oy oranıyla o belediye yeniden ait olduğu halka geri döner" dedi.

 

'Birden fazla projemiz yarım kaldı'

 

Kayyım gelmeden önce kadınlar için yaptıkları sayısız projelerinin olduğunu ifade eden Samya, "Bizim kadınlar ile ilgili çok güzel projelerimiz vardı. Ama kayyımın gelmesi ile beraber bu projelerden hiç birini yapamadık. Bunlara rağmen halkla iç içe olmaya devam ediyoruz. İktidar kayyımlarla siyasi partiyi halktan uzak tutacağını ve halka mesaj verebileceğini düşündü. Bunlarla geri çekilebileceğimizi düşündüler ama biz geri çekilmeyeceğiz. Bu halk yıllardır acılar çekiyor ve savaşlar görüyor. Daha bundan bir kaç ay öncesine kadar Rojava işgali ile ilçeye düşen havan topları nedeniyle onlarca yurttaşımız hayatını kaybetti. Bunları kimin yaptığını ne şekilde yapıldığını hepimiz biliyoruz. Halk bu sefer diğer olaylara oranla daha çok öfkeli. Günü geldiğinde bu sessizliğini de bozacaktır. Tekrardan bir seçim olduğunda bunu en iyi o sandıklarda göreceğiz" diye konuştu.