ANKARA - Kendisine gönderilen “Değişen Bir Şey Yok” kitabı “halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği” ve “devleti hedef gösterdiği” iddiasıyla verilmeyen tutsak gazeteci Özlem Seyhan, “Cezaevinde kitap okuyamazsak ne yaparız?” diye sordu.

 

Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri gündemdeki yerini koruyor. Siyasi tutsaklara yönelik baskılar artarken, bu baskılar tutsaklara gönderilen gazete, dergi ve kitapların verilmemesi şeklinde de devam ediyor. Son olarak gazeteci Hayri Demir’in “Değişen Bir Şey Yok” isimli kitabı, “halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği” ve “devleti hedef gösterdiği” iddiasıyla verilmedi. 

 

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi'nden tutsak gazeteci Özlem Seyhan, yaşadıkları sorunu gazeteci ve yazar Hüseyin Akyol’a gönderdiği mektupla anlattı.

 

Yazdıkları mektupların gönderilmesi ile ilgili sorunlar yaşadıklarını ifade eden Özlem, postaların geç yollandığını, mektupların akıbetini de bilemediklerini kaydetti. İletişim haklarının kısıtlandığını vurgulayan Özlem, gazeteci ve yazar Hüseyin Aykol tarafından gönderilen gazeteci Hayri Demir’in ve Hasan Kılıç’ın yazdığı “Değişen Bir Şey Yok” adlı kitabın kendisine verilmediğini ifade etti. Özlem, kitabın verilmeme gerekçesini ise şu sözlerle anlattı: “Bana tebliğ edilen gerekçede, yayının incelenmesi sonucunda halkın belirli kesimini ve devleti hedef gösterdiği, halkı kin ve düşmanlığa teşvik ettiği, yayında ülkenin birliğini ve bütünlüğünü bozmaya yönelik yazılar içerdiği ve terör suçlarından mahpus olan kişilerin iddia edilen mağduriyetlerin sorumlusu olarak gördükleri kişilere veya devlete karşı şiddete yönelmelerine sebebiyet verebileceği ve yayında yer alan ifadelerin ceza infaz kurumunun güvenliğini, disiplini ve düzenini tehlikeye düşürdüğü söylendi."

 

'Düşünsel faaliyetlerin etkisinden dolayı bir korku hakim'

 

Bu kitapların bandrollü aynı zamanda bakanlık izni ile basım ve dağıtımının olduğunu hatırlatan Özlem, "Tam da kitabın ismi gibi değişen bir şey yok bu uygulamalarda” dedi.  Kitap ve kota uygulamasının zaten bir kısıtlama olduğunun altını çizen Özlem, “Gelen kitapların da verilmemesi zor durumda bırakıyor. Cezaevinde kitap okuyamazsak ne yaparız? Düşünsel, yazınsal faaliyetlerin etkisinden dolayı bir korku hakim. Cezaevi kütüphanesinden faydalanıyoruz ama her kitap bulunmuyor. Sınırlı kitap var. Yine de okumaya, yazmaya ve düşünmeye devam ediyoruz" dedi.