Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları döneminde 12 Ekim 2015 günü ekmek almak için evden çıkan Helin Hasret Şen, sokakta kobra tipi zırhlı polis aracından açılan ateşle katledilmişti. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, Helin’i katleden polis Abdullah E. hakkında "kasten öldürmek"ten hazırlanan iddianamenin savcılıkça geri çekilip yerine "taksirle öldürmek”ten hazırlanan iddianamenin gönderildiği Diyarbakır 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nin suçta kasıt olduğu tespitinde bulunarak görevsizlik kararıyla iddianameyi ağır ceza suçlarına bakan mahkemeye gönderdiği açığa çıktı.

 

Diyarbakır 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi, görevsizlik kararını şu ifadelerle gerekçelendirdi: "Sanığın bilinçli taksirle adam öldürme suçundan cezalandırılması talep edilmiş ise de sanığın olay günü terör bölgesinde görev yaptığı sırada etrafta bulunan mağdur ve başka şahısları görüp sokak içerisinde ölü noktalara ateş etmesi, atışların yere doğru olması, sokakta görülen insanların ölüp veya yaralanabileceğini öngörmesine rağmen ateş etmeye devam etmiş olması karşısında Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay Ceza Dairelerinin yerleşik kararları dikkate alınarak sanığın silahla etrafta insanlar bulunduğunu görmesine rağmen rastgele ateş etmiş olması ve bu atışlar neticesinde maktulün ölmesi nedeniyle sanığın eyleminin 'olası kastla adam öldürme' suçunu oluşturduğu, delillerin takdirinin Ağır Ceza Mahkemesi'ne ait olduğu kanaatine varılmış..."

 

'Kasıt yok’ denildi

 

Diyarbakır 8'inci Asliye Ceza Mahkemesi "sanığın olası kasıtla çocuğun kasten öldürme suçundan, eylemine uyan Türk Ceza Kanunun 82/1-e, 21/2 ve 53 maddeleri uyarınca cezalandırılması" için dosyayı Diyarbakır Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine gönderdi. Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdi. 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, Diyarbakır 8'inci Asliye Mahkemesinin görevsizlik kararına gerekçe yaptığı "olası kasıtla adam öldürme" suçundan değil, "taksirle öldürmeye sebep olmak"tan hazırlanan iddianameyi kabul etti.

 

Ne olmuştu?

 

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı sürecinde 12 Ekim 2015 tarihinde ekmek almak için evinden çıkan Helin Hasret Şen, Abdullah E. isimli polisin silahçısı olduğu kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateşle katledilmişti. 4 yıl süren soruşturmanın sonucunda Abdullah E. hakkında Diyarbakır Memur Suçları Soruşturma Bürosu tarafından "yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle çocuğu veya beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak kişiyi tasarlayarak öldürmek"ten iddianame hazırlandığı, iddianamenin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca "hatalı sevk maddesi" gerekçesiyle Soruşturma Bürosu Savcılığına iade edildiği ortaya çıkmıştı.

 

Abdullah E.'nin ağırlaştırılmış müebbet hapsinin istendiği iddianamenin iade edilmesinin ardından Memur Suçları Soruşturma Savcılığı tarafından bu kez Abdullah E.'nin 2 ile 6 yıl hapsini isteyen "taksirle ölüme neden olmak"tan ikinci iddianame hazırlanmıştı. Hazırlanan ikinci iddianame Diyarbakır 8'inci Asliye Ceza Mahkemesine sunuldu. Mahkeme, sanığın "taksirle ölüme neden olmak"tan 2 ile 6 yıl hapsinin istendiği iddianameyi "suçta kasıt olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevsizlik kararı verdiği ve sanık Abdullah E.'nin "taksirle ölüme neden olmak"tan 2 ile 6 yıl hapsinin istendiği iddianameyi Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi kabul ederek, ilk duruşmaya gün verdi.