İSTANBUL - "F Oturumu"nun 404'ncü haftasında Wernicke-Korsakoff sendromuna yakalanan tutsakların durumuna dikkat çekerek, derhal serbest bırakılması istendi. 

 

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu’nun hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda yapmak istediği F Oturumu’nun 404’ncü haftası, polis tarafından engellendi. Engelleme üzerine açıklama, İHD İstanbul Şubesi önünde yapılan eylemde, hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. Eylemde, “Wernicke-Korsakoff hasta mahpuslar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” pankartları açıldı. 

 

Wernicke-Korsakoff sendromu hastası tutsakların durumuna dikkat çekilen bu haftaki eylemde, basın açıklamasını İHD İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu üyesi Hatice Onaran yaptı. 

 

'122 mahpus hayatını kaybetti'

 

19 Aralık 2000 yıllında “Hayata Dönüş” operasyon adı verilen operasyonla siyasi tutsakların kaldığı cezaevlerine eşzamanlı operasyon düzenlendiğini hatırlatan Hatice, “Hapishanede görevli tüm asker ve infaz koruma memurları geriye çekilerek onların yerine özel eğitilmiş askerler ve özel tim mensupları yerleştirildi. Bu saldırıda iş araçları, buldozerler, ateşli silahların yanı sıra yakıcı kimyasal silahlar kullanılmış, operasyon naklen yayınla tüm topluma izletilmiştir. ‘Hayata Dönüş’ adı verilen ve ülke tarihinde kara bir leke olan 19 Aralık; politik mahpusları diri diri hapishaneye gömme ve hapishaneleri ölüm kamplarına çevirme saldırılarının yıldönümüdür. 122 politik mahpus bu saldırılarda ve sonrasındaki ölüm oruçlarında hayatını kaybetti” diye ifade etti. 

 

'Bedensel bütünlüğünü kaybetmiş 36 tutuklu bulunuyor'

 

İHD’nin cezaevlerine yönelik yaptığı bu operasyondan sonra 19 Aralık gününü "Cezaevlerinde İnsan Hakları İçin Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak ilan ettiğini vurgulayan Hatice, “Hak ihlallerinin durdurulması, gerçekleşmiş insan hak ihlallerin de hesabının sorulmasıyla mümkündür. 19 Aralık katliamı ile hapishanelerde siyasi tutukluların direnişini yakarak, yıkarak, kurşunlayarak, kimyasal gazlar kullanarak bitiremeyen egemenler, ölüm orucu yapan tutuklulara zorla müdahale ederek onların Wernicke-Korsakoff hastalığına yakalanmasına neden olmuştur. Türkiye genelinde 600'e yakın kişi bu sendromla yaşamını sürdürmek zorunda bırakılmıştır. Bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla cezaevlerinde bu hastalığa yakalanarak bedensel bütünlüğünü kaybetmiş 36 tutuklu bulunmaktadır” diye konuştu. 

 

'Tek başına bir hücrede tutuluyor'

 

Bu haftada Wernicke-Korsakoff hastalığına yakalanan ve durumu ağır olan Kemal Gömi, Kemal Özelmalı Aslıhan Gençay ve Mehmet Ali Çelebi’nin durumuna dikkat çekmek istediklerini sözlerine ekleyen Hatice, şöyle devam etti: “Kemal Gömi, müebbet hükümlü tutuklu olarak 1992 yılından bu yana cezaevindedir. 2000 Yılında Kandıra F Tipi Cezaevi’nde 270 gün ölüm orucunda kalmıştır. Bilincini yitirince müdahale edilen Gömi, Wernicke Korsakoff sendromuna yakalanmış, sinir sistemleri bozularak ağır şizofreni hasta haline gelmiştir. Ziyaretine giden aile bireylerini bile tanıyamayan mahpus, farklı zamanlarda olmak üzere şimdiye kadar hastane tarafından iki kez 'cezaevinde kalamaz' raporu verilmiştir. Gömi halen Bolu F Tipi Hapishanesinde ve tek başına bir hücrede tutulmaktadır.” 

 

'Açlık grevine girdiğini bile hatırlayamıyor'

 

Hatice, devamında şunları dile getirdi: “Kemal Özelmalı, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında tutuklandı. Özelmall, 96 ölüm orucu ve süresiz açlık grevi eyleminden sonra 2000 yılında da ölüm orucuna girmiş ve 300 gün süren ölüm orucu sonrasında Wernicke-Korsakoff sendromuna yakalanmıştır. Bu sendromdan dolayı tek başına kişisel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve cezaevinde olduğunun bile farkında olmayan Özelmall, Adli Tıp Kurumuna sevk edilmek için 2018 yılında 2 aya yakın açlık grevi yapmış, bilincinin kapanması üzerine hastaneye kaldırılmıştır. Cezaevinde kalamaz raporu olan Özelmall hastaneden çıkarılarak, yeniden Adana Kürkçüler F Tipl Hapishanesi'ne konulmuştur. Wernicke-Korsakoff sendromunun yanı sıra hareket etmede ve nefes almada zorluk yaşayan Kemal Özelmall açlık grevine girdiğini bile hatırlayamamaktadır."

 

'Pek çok rahatsızlığı bulunuyor'

 

Kayseri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Aslıhan Gençay’ın durumuna da dikkat çeken Hatice, “Gençay, 2000 yılında, 240 gün ölüm orucunda kalır ve sonrasında Wernicke-Korsakoff sendromuna yakalanır. 2001 yılında cezasının 6 ay ertelenmesi sonucu tahliye edilir. Nisan 2016 tarihinde Yargıtay’daki davasının sonuçlanmasının ardından tekrar tutuklanan Gençay'ın, Wernicke korsakoff sendromu dışında, majör ve manik depresif duygu bozukluğu, migren, boyun ve sırt ağrıları, kronik bronşit, astım, bacaklarda dizden aşağıda sinir ölümü ve dolaşım bozukluğu gibi pek çok rahatsızlıkları bulunmaktadır” dedi.

 

'Kendisini hasta hissetme hali mevcut'

 

Mehmet Ali Çelebi’nin de 1991 yıllında tutuklandığını hatırlatan Hatice, Mehmet'in 1996 yıllında F tipi cezaevlerine karşı başlatılan ölüm orucuna katıldıktan sonra Wernicke-Korsakoff hastalığına yakalandığını ifade etti. Mehmet'in Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde halen tutuklu olduğunun altını çizen Hatice, “20 yaşından sonrasını hiç hatırlamayan Çelebi'nin birlikte kaldığı arkadaşlarının yardımı ve kontrolü olmadan tek başına yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Yakın bilinç kaybı, hafızada tutamama, kendisini zehirleyeceklerini düşündüğü için yemek yeme de takıntı, sürekli kendisini hasta hissetme hali mevcut olan politik tutuklu ağır şizofrendir” diye ifade etti.

 

'En insani ihtiyaçları için destek almak zorunda'

 

“19 Aralık katliamı ve zorla müdahaleler nedeniyle Wernicke-Korsakoff sendromuna yakalanan tutukluların durumları endişe vericidir” diyen Hatice, “ATK hastane raporlarını görmezden gelmekte hatta daha önce serbest bırakılan Wernicke korsakoff sendromlu hastalarda bu bulguların ortadan kalktığını açıklamaktadır. Wemicke korsakoff sendromu uzun süreli açlık grevi sonrası görülen, fiziksel ve zihinsel tahribata neden olan, geri dönüşümü olmayan bir rahatsızlıktır. Wernicke-Korsakoff sendromuna yakalanan insanların büyük çoğunluğu yaşamlarını tek başına sürdüremez durumdadır, en insani ihtiyaçları için destek almak zorunda kalmaktadırlar” dedi.

 

İnsan haklan savunucuları olarak Wernike-Korsakoff sendromu bulunan hiç kimsenin cezaevi koşullarında kalamayacağını belirten Hatice, “Sistemin dayattığı gerekçelerle cezaevlerinde tutulan tüm Wernicke korsakofflu tutukluların serbest bırakılmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.