Kayyım tepkisi: Yer mekan fark etmeksizin mücadelemizi sürdüreceğiz

  • 09:08 21 Aralık 2019
  • Güncel
Rengin Azizoğlu-Medya Üren
 
DİYARBAKIR - Sur Belediyesi  Eşbaşkan Filiz Buluttekin’in gözaltına alınmasının ardından belediye binası ablukaya alınarak belediye meclis üyelerinin binaya girişi yasaklandı. Duruma tepki gösteren kadınlar, “Bize herhangi bir resmi belge verilmeden belediyeye girişimiz engelleniyor. Bizim seçilmiş olduğumuzu kabul edemiyorlar. Yer, mekan fark etmeksizin mücadelemizi her anlamda sürdüreceğiz” dedi.
 
Diyarbakır merkez Sur Belediye Eşbaşkanı Filiz Buluttekin, dün sabah evine yapılan baskın ile gözaltına alındı. Baskının ardından Sur Belediyesi abluka altına alındı ve meclis üyelerinin belediyeye girişine izin verilmedi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun ve belediye meclis üyelerinin belediyenin abluka altına alınmasına tepki göstermesi üzerine polisler tarafından darp edilerek, belediye binası önünden uzaklaştırıldı. Belediye binasının abluka altına alınmasına ve belediye meclis üyelerinin içeri alınmamasına tepki gösteren kadınlar, iradelerine sahip çıkacaklarını vurguladı. 
 
‘Halktan hep olumlu geri dönüşler aldık’
 
Sur Belediyesi Encümeni Ruşen Tayfun Sur Belediyesi’nin kayyım atanacak ilk belediye olmadığına dikkat çekerek, kayyımların peyderpey atanmasının sebebinin bir suç bulmak olmadığını söyledi. Halkı ve genel havayı kayyıma hazırlama çabasının olduğunu belirten Ruşen, “Zeminini oluşturarak bir karşı duruş görmemeye çalışıyorlar. Demoralize edip baskı unsurlarıyla yok etmeyi hedefliyorlar. Belediye eşbaşkanımız Filiz Buluttekin gözaltına alındı. Gözaltı sırasında 10 yaşındaki çocuğunun kafasına silah dayadılar. Binlerce insanın oyuyla seçildik ve seçildiğimiz günden beri eşbaşkanlar ve meclis üyeleri arkadaşlarımızla birlikte kolektif olarak yerele hizmet sunduk. Kadınların talepleri doğrultusunda kadın merkezleri açtık, kadın çalışmaları yürüttük. Bu süre zarfında da halktan hep olumlu geri dönüşler aldık” diye konuştu.
 
‘Kayyım siyasi bir argüman’
 
Sur’un yoğun tahribat yaşamış bir bölge olduğunu dile getiren Ruşen, çalışmalarını “İncitmeden, kırmadan nasıl yapabiliriz?” diye düşünerek titizlikle gerçekleştirdiklerini kaydetti. Ruşen, “Kayyım zaten yanlış bir durumun üzerine atanmıyor. Daha çok siyasi ve yerelle belediyelerin birlikte çalışmasını istemeyen bir argüman. Bunu bastırmak için uğraşan bir argüman. Bize herhangi bir resmi belge verilmeden belediyeye girişimiz engelleniyor. Bunun yanında bize bir tebliğin yapılmasına gerek olmadığını söylediler. Bizim seçilmiş olduğumuzu kabul edemiyorlar. Bizler elbette buna karşı tepkimizi gösteriyoruz buna da şiddetle cevap veriliyor. Zaten uzun zamandır Kürdistan’ın her ilinde halka dönük fiziksel ve psikolojik şiddet sürüyor. Bugün de polis kuvvetlerince darp edilerek belediyeden uzaklaştırıldık. Elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Yer, mekan fark etmeksizin mücadelemizi her anlamda sürdüreceğiz” dedi.
 
‘Belediyeleri bizden ancak böyle alabilirler’
 
Belediye Meclis üyelerinden olan Kader Uzun ise 31 Mart yerel seçimlerinden sonra halkın iradesi ile seçilmiş birçok belediyeye kayyım atandığını hatırlatarak, bu uygulamanın hukuksuzca ve usulsüzce olduğunu ifade etti. Kader, “Kayyımlar yalnızca İçişleri Bakanlığı’nca atılan devlet memuru değildir. Kayyım uygulaması Kürtler üzerindeki asimilasyon politikasıdır. Kürtler üzerindeki baskılar tamamen Kürtlerin dilini, kültürünü, yıllardır bin bir emek ve mücadele ile kazanılan kazanımlarını yok etmeye yöneliktir. Burada yaşayan tüm halklar üzerinde bir zulümdür bu. Özellikle HDP’nin uyguladığı eşbaşkanlık sistemine saldırı amaçlanmıştır. Kadınların edindiği kazanımlar baskılanmak isteniyor. Bugün sabah saatlerinde eşbaşkanımızı evinden darp ederek, çocuğunun başına silah dayayarak gözaltına almışlar. Kendi koydukları yasaları bile uygulamıyorlar. Bu, kabul edilemez bir uygulamadır. Biz şu an meclis üyesiyiz ama belediyeye giremiyoruz. Ellerinde herhangi bir belge olmamasına rağmen kayyım atanmış diyerek arkadaşlarımızı yerlerde sürüklediler. Bizi belediyeden uzaklaştırdılar. Bu onların kaybedişidir. Belediyeleri bizden ancak böyle alabilirler” diye belirtti.
 
‘Faşizan kayyım zihniyetini kabul etmiyoruz’
 
Belediye Meclis üyesi Arzu Özgün sabah saatlerinde eşbaşkanlarının gözaltına alındığını öğrendiklerini ve ardından belediye binası önüne gittiklerini söyledi. Arzu, “Geldiğimiz gibi belediyenin abluka altına alındığını gördük. Polisler etrafımızı sardı. Resmi olarak kayyımın geldiğine ilişkin tebligat elimize ulaşmadı. Arama olması sebebiyle içeri giremeyeceğimizi söylediler. Biz seçilmişler olarak kendi irademize de halkın iradesine de sahip çıkmak için oradaydık. Bizi uzaklaştırmak için vekillerin, meclis üyelerinin, halkın bulunduğu kalabalık darp edildi. Kadınlar yerlerde itildi. Irkçı, talancı, faşizan kayyım zihniyetini kabul etmiyoruz. Demir bariyerlerle kapattıkları belediye halkın belediyesidir. Biz belediyemizin önünde olmaya, irademize sahip çıkmaya devam edeceğiz” dedi.
 
‘Bu saatten sonra durmayacağız’
 
Tepkisini dile getirmek için belediye önüne gelen seçmenlerden Hatun Yıldız, ise her ne kadar aksi iddia edilse de halkın iradesinin gasp edildiğini kaydetti. Sur halkının yüzde 65’in üzerinde bir oy oranıyla belediye başkanlarını seçtiğine dikkat çeken Hatun, “Halk bugün hiçe sayıldı. Bunu da kanunlar doğrultusunda yaptıklarını söylüyorlar. Hangi kanunlar? Kanunlar onlara göre işliyor, bize göre işlemiyor. Sabah saatlerinde biz belediyenin önüne halk olarak, seçmen olarak geldik. Halkın belediyenin önünde durmasına dahi izin verilmedi. Remziye vekil dahil olmak üzere darp edildik. Yeter artık bu kadar belediyemizi gasp ettiniz. Bu saatten sonra durmayacağız. Sonuna kadar da irademizin arkasında duracağız” diye vurguladı.