Kadınların Kurtuluşu dergisinin yeni sayısı çıktı: Her yerdeyiz, direnişteyiz

  • 09:11 4 Aralık 2019
  • Güncel
İSTANBUL- “Buradayız, her yerdeyiz, direnişteyiz” şiarıyla yayınlanan Kadınların Kurtuluşu dergisinin yeni sayısını anlatan Devrimci Parti’den Burcugül Çubuk, "Bu sayıda kadınları ilgilendiren gündemlere dair her şeye dokunmaya çalıştık. Geniş kitlelere ulaştırabileceğimiz bir sayı olacak. Kadınları aynı çizgide örgütlenmeye çağırıyoruz" dedi. 
 
Devrimci Parti’li kadınlar tarafından yayınlanan Kadınların Kurtuluşu dergisinin yeni sayısı çıktı. Kadınlar, "Buradayız, her yerdeyiz, direnişteyiz" şiarıyla yayınlanan derginin yeni sayısını sosyal medya hesabından “Erkek şiddeti, emek, barış, kültür-sanat, biraz dertleşme, kayıplarımızı anma, el ele vererek güçlenme, kahkahalar atmak için feminist kalemimizle geldik” sözleriyle duyurdu. Devrimci Parti’den Burcugül Çubuk, derginin yeni sayısında yer alan konuları anlattı. 
 
‘Geniş kitlelere ulaştırabileceğimiz bir sayı olacak’
 
İlk olarak 2002'de yayınlanan Kadınların Kurtuluşu dergisinin yeni sayısının kadınların emeği ve kolektif birlikteliğiyle oluşturulduğunu ifade eden Burcugül, derginin içeriği ve gündemlerine ilişkin şunları dile getirdi: “Tamamen kadın emeğiyle kolektif olarak çıkardığımız, yazdığımız, mizanpajını birlikte yaptığımız bu dergi 2002’den bu yana okurlarıyla buluşuyor. Son çıkan sayımızdan önceki sayımız 2014 yılında çıktı. 2014’ten bu yana Ortadoğu’daki gelişmeler ve Türkiye’de artan faşizm ile birlikte kendimizi yeniden kurma ihtiyacı hissettik. Derginin bu sayısı kendimizi yeniden kurduğumuzu, ifade ettiğimiz, epeydir söylemediğimiz şeyleri biraz söylemeye çalıştığımız, yaşananlar karşısında nerede durduğumuzu anlatmaya ve kadınlara uluşmaya çalıştığımız bir sayı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde bir sayı daha çıkarmayı düşünüyoruz ve inanıyoruz ki bu sayımız kadın dayanışmasıyla en geniş kadın kitlelerine ulaştırabileceğimiz bir sayı olacak.”
 
‘Barışa ihtiyacımız var ve sizden bunu alacağız’
 
Derginin bu sayısında kadınlara yönelik gündemlere dair pek çok konunun yer aldığını kaydeden Burcugül, bu konulara ilişkin şu bilgileri paylaştı: “Kadın cinayetlerine, 6284 sayılı kanun ve nafaka hakkına dönük saldırılara, İstanbul Sözleşmesi’ne, kadın grevine, 2’nci yargı paketiyle başımıza neler gelebileceğine dek birçok konuyu özellikle önemsedik. Kadın şiddete dair nerede durduğumuzu, nafaka hakkına, İstanbul sözleşmesine,6284 sayılı kanuna karşı çıkanların nerede durduğunu anlatmaya ve kadınları bu noktada kendi hayatlarına sahip çıkmayı, dayanışmayla öz savunmayla yaşamı örgütlemeye çalıştık. Ortadoğu’da mütemadiyen bir savaş durumu içeresindeyiz. Türkiye’de de çok uzun zamandır savaş var. Ve bu savaşta da en çok bedeli kadınlar ödüyor. Kadınlar gerek ekonomik anlamda gerek ise haklarının hiçe sayılmasına karşı saldırılarla çok büyük bedeller ödüyor. 
 
‘İktidardan asla vazgeçmek istemiyorlar’
 
‘Dünyada kadın barış hareketleri nasıl, neler yapılmış, ne gibi mücadeleler verilmiş?’ diye bir baktık. Barış üzerine yazılar hazırlarken de, gördük ki, hiç biri ‘biz barışçıl bir cinsiyetiz bu nedenle barış istiyoruz’ demiyor. ‘Barışa ihtiyacımız var ve sizden bunu alacağız’ deniliyor ve iktidarı geri adım atmaya zorluyor. Sonuç olarak ise kazanım alanları yaratılıyor. Masadan kalkmak isteyen iktidarı kendi şartlarını dayatarak tekrar oraya oturtuyor. Çünkü kadınlar için barış sadece bir söz değil. Yaşamımızı, yaşam haklarımızı belirleyen, taciz ve tecavüze karşı bizleri koruyan bir barış bu. Biz burada barış talebimizi yükseltirken, hangi süreçte neyi yapmamız gerektiğini de anladık. Ne kazanmaya çok yakınken rehavete düşmeli, ne de şartlar çok zorken kendimizi koruyalım dememeliyiz. Çünkü her şartta erkek iktidarlar kendileri için tekrar tekrar alanlar yaratmaya şiddeti tekrar meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Çünkü iktidardan asla vazgeçmek istemiyorlar. Ve kadınların barış mücadelesi mütemadiyen iktidarları vurmuştur.”
 
‘Buradayız, her yerdeyiz, direnişteyiz’
 
Dergide öncelikle mor rengini tercih ettiklerini kaydeden Burcugül, “Çünkü bu renk kadın mücadelesinin ortak rengi. Mücadelemizin bayrağının rengi. Kendi feminist çizgimizi de gösteren yumruk amblemiyle her sayımız çıkıyor. Bu sayıda kapakta ‘buradayız, her yerdeyiz, direnişteyiz’ şiarını gördük. Çünkü bize anlatılan devamlı yanlış olduğumuz, yanlış söylediğimiz ve hayatın her alanında etkinlik göstermediğimiz, anlamlı olmadığımız, yalnızca evlerde olmamız gerektiğini biliyoruz. Biz her yerdeyiz, her yerde olmaya devam edeceğiz ve asla vazgeçmeyeceğiz demek istedik. Bu nedenle ‘buradayız, her yerdeyiz, direnişteyiz’ şiarını tercih ettik. Sayımızda ‘siyasi ev hanımı’ başlıklı bir yazımız da var. Yine Bakırköy Cezaevi’nde siyasi tutsak kadınlarla, adli tutsak kadınların arasında geçen bir diyalogdan yola çıkılarak kadınların evlerde köleleştirilmesine dair karşı duruşumuzu gösteren bir yazıda var bu sayımızda. Bunun dışındaki bütün yazılarımızda zaten her yerde olacağımıza mücadeleyi yükselteceğimizi, direneceğimizi söylüyoruz. Kapak bu anlamda derginin bütünlüğünü gören bir sloganla çıkmış oldu. Çok da içimize sindi. Çünkü bu sloganın duygu ve düşüncelerimizi çok iyi yansıttığını düşünüyoruz" sözlerini kulandı.
 
‘Sanat ve kadınla ilgili röportajlarımız var’
 
Kadınların sanat ile olan ilişkisine de bu sayıda yer verildiğini ifade eden Burcugül, “Çünkü kadının sanatta nesne oluşuna dair çok fazla güzelleme yapılıyor ve çok ünlü şair kadınlar onlara aşık erkeklerle anılıyor. Ve aslında bu böyle değil. Bu nedenle Ursula K. Le Guin ve Didem Madak’ı anlatarak sanatta öznelleşmenin her zaman olduğunu göstermek istedik. Köklü Venüs oyununun başrol oyuncusu Pervin Bağdat ile tiyatroda kadın olmak ve Köklü Venüs’ün kendisi için neyi ifade ettiğiyle ilgili bir röportajımız var sayımızda. Bir sonraki sayımızda da sanat ile ilgili röportajlarımız olacaktır” dedi. 
 
‘Kadınları aynı çizgide örgütlenmeye çağırıyoruz’
 
Uzun bir süreden sonra dergi çıkardıklarını anımsatan Burcugül, derginin kadın mücadelesine dönük önemli mesaj ve çağrılar içerdiğini vurguladı. Burcugül, “ Dergi temelde kadın hareketine ‘biz buradayız ve dayanışmamızla kazanacağız. Sizinle olmaktan, kadın yoldaşlığından büyük mutluluk duyuyoruz’ diyor. Sosyalist, feminist bir perspektif ile hareket ettik. Bakış açımızı bu şekilde oluşturduk. Yani devrimci bir feminist çizgiyi anlatmaya çalıştık. Ve bütün kadınları aynı çizgide örgütlenmeye çağırıyoruz” diye konuştu.