İSTANBUL - İstanbul’da düzenlenen “7’nci yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Değerlendirmesi Sempozyumu”nda konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Sempozyumun ana teması 6331 sayılı yasa. Buradan çıkan sonuçlar işçilerin mücadelesine ışık tutacaktır” dedi.

 

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İstanbul Temsilciliği, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu “7’inci yılında İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun Değerlendirilmesi Sempozyumu” düzenledi. İstanbul Barosu konferans salonunda gerçekleştirilen sempozyuma DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İstanbul Baro Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu,  TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ile İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip katıldı. “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine ilişkin Düzenlemelerin Aşamaları ve Durum” ve “6331 Sayılı Yasa Çerçevesinde Taraflar ve Sorumlulukları” konularının konuşulduğu sempozyumda çözüm önerileri tartışıldı.

 

Sempozyum yaşamını yitirişinin 25’inci yıl dönümünde Nejat Yazıcıoğlu’na atfedildi. Sempozyumda Nejat Yazıcıoğlu’nun yaşamı boyunca işçi sağlığı alanındaki çalışmalarının ve mücadelesinin anlatıldığı slayt gösterimi yapıldı. 

 

Ardından ise Nejat Yazıcıoğlu’nun eşi Hatice Yazıcıoğlu ile kızı Aylin Yazıcıoğlu, Nejat’ın yaşamını ve mücadelesini anlatan kısa bir konuşma yaptı.

 

‘Sonuçlar mücadeleye ışık tutacaktır’

 

Ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuştu. Sempozyumun ana temasının 6331 sayılı yasa olduğunu belirten Arzu, sempozyum sonucunun ise işçilerin mücadelesine ışık tutacağını vurguladı. Arzu, “Her gün çalışırken işçi arkadaşlarımızı kaybediyoruz. Sempozyumun ana teması 6331 sayılı yasa olacak. Yasalar kağıtlara yazılı kurallar değildir. Sosyal koşulların sonucuna göre şekillenir. Yasa ilk çıktığında çok övünüldü. Biz o zaman da çok uyardık. ‘Önemli olan yasa çıkarmak değil, yasayı etkili olabilmesi için ortamın hazırlanmasıdır’ dedik. Bu kara tablo ortadan kalkmadı. Ana mantığını değiştiremezsek bu alandaki gelişmeler mümkün olmayacaktır. Bu olumsuzlukları Çalışma Bakanlığı’na anlattık ancak anlamazlıktan geldiler. Yasanın tümüyle çöpe atılması ve sorumlu meslek örgütleriyle bir araya gelinip oluşturulması gerekir. Sendikanın önündeki engeller kaldırmadan sorunlar ortadan kalkmayacaktır. Buradan çıkan sonuçlar işçilerin mücadelesine ışık tutacaktır” dedi. 

 

‘Kanun meslek örgütlerine ve sendikalara devredilmeli’

 

Daha sonra konuşan Pınar Saip ise şunları kaydetti: “ Nejat Yazıcıoğlu’nun Tabipler Odası’na verdiği emeklerden ötürü teşekkür ediyorum. 6331 bizleri çok yakından etkiliyor. Çünkü iş cinayetleri azalmadı aksine artmaya devam ediyor. Bizler Tabip Odası olarak iş cinayetlerini önemsiyoruz. Hastaneler en riskli iş yerlerinden biri. Gün geçmiyor ki, bir sağlık çalışanı şiddete maruz bırakılmasın. Hekim emeğinin sömürülmesi de çok önemli bir başka konu. Hem emek sömürülmekte hem de hekimin bağımsızlığı ortadan kaldırılmış durumda. Oda yetkilerimiz sınırlandırılmış durumda. Bütün bunları topladığımızda işçi cinayetlerinin nedenleri anlaşılmış oluyor. Bu kanunun üniversitelere, meslek örgütlerine ve sendikalara devredilmesi gerektiğini düşünüyorum.”

 

‘Mücadeleye devam’

 

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Avukat Nazan Moroğlu, “ Meslek odaları birliği olarak bu iş birliğimizin kanunların değiştirilmesi için bir süreç oluşturmasını diliyorum. İşçi güvenliği ve iş sağlığı konusu nasibini diğer alanlarda olduğu gibi aldı. Her alanda yaşıyoruz bunu. Eğitimde, sağlıkta ve birçok yerde. Ama bu mücadeleyi sürdürenler daima saygıyla anılacaklar. Mücadeleye devam diyorum”  diye konuştu. 

 

‘Sorunların nedeni sendika önündeki engellemelerdir’

 

TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Cevahir Efe Akçelik ise şöyle konuştu: “Ülkemizde iş güvenliği basit hale getirildi. Sorumluluk bütünüyle işverendeyken bu sorumluluktan kaçınılıyor. İş cinayetleri ve meslek hastalıklarının bu denli artmasındaki bir neden ise sendika önündeki engellemelerdir. Savunmasız duruma düşürülmeye çalışılıyor işçiler. Emekçilerin sosyal hakları geriletilmeye çalışılıyor. Bu gibi sorunlar işçilerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını etkiliyor. İş cinayetlerinin ve meslek hastalıklarının son bulması için bir araya geldiğimiz bu çalışmaların bir gün sonuç bulacağını umuyorum.”

 

Sunumlar gerçekleştirildi

 

Daha sonra Cevahir Efe Akçelik ile avukat Hasan Erdem’in oturum başkanlığı yaptığı sempozyumun sunum bölümüne geçildi. Sunum bölümünde, ‘6331 Sayılı yasa öncesi ve sonrası mevzuatın karşılaştırılması ve yasanın uluslararası açıdan değerlendirilmesi, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından asıl işveren sorumlulukları, iş güvenliği uzmanlarının görev değişiklikleri ve sorumlulukları, sendikaların yetki ve sorumlulukları’ konularında konuşmalar gerçekleştirildi.

 

Sempozyum konu başlıkları üzerine yapılan tartışmalar ile son buldu.